ÖLÜMÜN SESİ 'MERİ'

BÖLÜM 6#GECMİŞ 1

İki genç kralları tarafından görevlendirilmişti. Taht odasından krallarını selamladıktan sonra çıktılar.

Sarayın içinde koridorda yürürken konuşuyorlardı.

"Hey albust sence bu işi yapabilecek miyiz, çok riskli gözüküyor. Dünyaya gittiğimizde cenettin dünyadaki elçileri bundan haberdar olacaktır ve bizi engellemek için elinden geleni yapacaklar."

"Merak etme kalmon o varlıklar sadece insan, en fazla cennet savaşçılarını çağırırlar. Bununla da başa çıkamıyorsak bir köle gibi yaşayalım."

İkili sessizliğini takınıp yürümeye devam etti. Koridorda karşılaştıkları tüm iblisler onları selamlıyordu. Çünkü onlar cehennemin en güçlü 2 savaşçısıydı.

Dünya kapısına giderek kapıdan geçtiler. Dünyada ormanlık bir alanda cehennemden kapı açılmıştı, içinden iki iblis çıktı.

Albust ve kalmon dünyaya gelmişti, oramanda yürüyorlardı öylece. İnsan formunda olmaları onları gizliyordu.
"Sahi biz niye gelmiştik, bu canlı belirtisi olmayan yere?" Kalmon sıkılmış gibi konuşuyordu.

"Kaç kere daha diycem, cennetin bu dünyaya uzanan kolunu engellemek için bizde dünyada elçiler görevlendiricez."

"Tamam tamam onu anladım ama neden biz yapıyoruz ki, binlerce işsiz güçsüz iblis bar zaten"

"Aaah kalmon konuşmayı bırak ve bana uyum sağla sadece"

İkili aralarında tartışma yaşarken biraz ileride önlerinde, biri kaslı heybetli duruşu ile tam bir savaşçı, diğeri zayıf ve suikastci olduğu belli olan iki genç büyülü bir ayı avlamış ve yaşam kirstalini alıyorlardı.

"Hey albust o neyi söküp aldı öyle hayvandan"
Kalmon yaşam kirstalini bilmiyordu.

"Bu normal bir hayvan değil, yaşam enerjisi toplayan bir hayvan. Ömrü boyunca enerji çekerek kendini güçlendirmeye çalışır ve çektiği enerji kafatasının içinde bir kristale toplanır, insanlarda onu alıp dantianı sayesinde emer. Şimdi boşver onu bu gençler işimize yarıyabilir.

Albust sözünü bitirerek iki gence doğru yaklaştı, selam arkadaşlar. Diyere dikkati üzerine çekti.
"Topladığınız kirstaller satılıkmı yoksa kendinize mi avlıyorsunuz?"

İki genç önce bir birine baktı, bu adamda kim diye fısıldadı biri diğerinin kulağına.

Bilmiyorum şimdi anlarız, bu kirstallere talib isen bunların zaten sahibi var.

Kalmon'da ablust'un yanına gelerek söze atladı.
"Sahibi olduğunu biliyoruz canım sizin elinizde olduğu için size ait değilmi?."

İki gençten daha kaslı olanı cevap vermişti.
"Hayır bunlar kendimiz için değil, şehirde zengin ailelerin görevleri, topladığımız kirstallere para veriyorlar bildiğiniz standart görevler işte."

İki iblis o görevleri bilmiyordu, albust avcıların kibir duygusunu tetiklemeye başladı.
"İnsanlar kendilerinden güçsüz olarak gördüklerini ezmek ister, onlara verdiğiniz kristalleri çocukları için kullanırlar. Size sundukları para onların hazinesinden bile eksitmez. "

"Hey dostum bana bak dediklerin doğru olabilir ama başka seçeneğimiz yok bizim. Avlanarak para kazanıyoruz ve daha avlamamız gereken çok hayvan var bizi rahat bıraksanız iyi edersiniz." Kaslı olan tehtid edercesine konuşmuştu.

"Sakinleş dostum, seni işinden alıkoyan yok. Ben sadece yanlış kişilere hizmet etmenizi istemiyorum, onlara çok iş yaparak gözlerine gireceğinizi düşünmeyin, çünkü onlar kendilerinden başkasını düşünmez. " albust yüzüğünden, içinde 100 küçük altın bulunan bir kese çıkardı ve sıska olana fırlattı.
"Eğer daha çok kazanmak isterseniz yarın burda olacağız, unutmayın insanlar kullanılmak için doğru canlılar değil."

Albust arkasını dönüp yürümeye başladı kalmon'da ona uyum sağlamıştı.

İki avcı öylece baka kalmıştı altın kesesinden gözlerini alamadılar, karşındaki iki kişinin gittiğini bile hissetmemişlerdi. Nede olsa kaç ay avlanarak kazandıklarını bu adamlar öylece vermişti onlara.
Genç avcılar karşılarına baktıklarında iki iblisin gittiğini yeni idrak etmişlerdi, avlanma işini bırakarak şehirlerine döndüler.

Ablust ve kalmon ormanın en iç kısımlarına gelmişlerdi bu kısımda hayvanlar daha güçlü ve büyüktü, insanların avlamaya cesaret edemeyeceği yaratıklardı bunlar.

İki iblis birbirine bakarak kafaları ile onay işareti verdiler.
İkisi aynı anda avuç içleri yere bakacak şekilde ellerini yanlara doğru açtılar. Ellerinden siyah dumanlar çıkmaya başlamıştı, ellerinden çıkan siyah dumanlar hızlıca toprağın içine giriyordu. İkilinin bulunduğu toprak zemin siyah rengini almaya başlamış ve yavaş yavaş yayılıyordu siyahlık.

"Cehennemin 7 kapısına sesleniyoruz, şeytan dünyaya indi, cehennemi özgür kıldı.
Şeytanın 7 çocuğu burayı kendine yuva bildi.
Cehennemin asil gücü gel ve burayı kutsal kıl."

Sözlerin bitişi ile albust, kararmış toprağın ortasına 5 taş bıraktı ve bir kaç adım geri çekildi. Bir müddet sonra taşlardan biri manyetik bir patlama gerçekleştirdi bu patlama etrafa siyah dumanlar yaymıştı, siyah dumanlar toprak zemin tarafından emilince ortaya 10 iblis çıkmıştı.
Tüm taşlar teker teker patladı, toplamda 50 iblis Albust'un önünde diz çökmüş bekliyordu.

"Başlayın"
Albust'un emri ile 50 iblis saatler içinde kristal ve yazıtlar ile bir tapınak inşa etmişti. Tapınak bitince albust tapınağın içine girdi, tam ortasına geldi ve durdu.
Sol elinin işaret tırnağını sağ avucunun tam ortasına batırdı ve kanaması için bastırdı kanaması ile işaret parmağını geri çekti.

Kanayan avucunu tapınağın zeminine bakacak şekilde çevirdi.
Kanlar yere damlarken o bu sözleri söyledi.
" Kanım ile sulandı, kanın ile güçlensin.
Kanımın bulaştığı bu yer cehennemin kapısı.
Buraya tapanlar cehennemin elçileri olsun."

Albust'un vücudundan siyah dumanlar çıkmaya başladı, vücudundan çıkan siyah dumanlar tapınağın dört bir yanını sarmaya başlamıştı.

Siyah düşmanlar duvarların içlerine yerleşmeye başladı, tapınak tarafından emiliyordu sanki.

Tapınağı yapan 50 iblis girdi içeriye,
albust'a selam verdiler ve beklemeye başladılar.

Büyük ve görkemli bu tapınak cehennemin dünyadaki evini temsil ediyordu.
Uzun süredir cennet dünyada tek başınaydı, ama artık cehennemde dünyada.

Albust önünde bekleyen 50 iblise seslendi.
" Gidin dünyanın her yanına yayılın, cehennem tapınağını dünyaya bildirin."

İblisler teker teker kapıdan çıktılar,
onların çıkması ile kalmon girdi tapınağın görkemli kapısından.

"2.aşamaya ne zaman geçeceğiz?"

"Öncelikle krala bilgi vermemiz gerekli 1.aşama tamamlandığı için."

Kalmon kafası ile onaylayarak cehenneme bir kapı açtı ve içine girdi, kalmon kapıdan geçince kapı tekrar kapandı.

°°°°°°°°°°°°
Arkadaşlar bu bölüm kısa oldu kusura bakmayın.
Bildiğiniz üzere albust meri'nin babası, kalmon ise albust'un en yakın arkadaşı.

Ara ara geçmişten bahsedeceğim.
Geçmiş hakkında bölüm gelmesi iyi olur mu sizce ?

°

°°°°°°°°°°°