1.4

56 3 0
                                    

"Vay be!" dedi Earl dolu kaşığı ağzına götürürken. "Cidden oyunlarda o kadar iyi misin?"

Tanıştıkları andan beri, ki daha iki gün olmuştu, Earl onun hakkında ilginç bir şeyler öğrenmeye çalışıyordu. İlginç bir şey öğrenemese bile en azından onun sesini duymak istiyordu. Hadi ama, arkadaşlar birbirleriyle konuşurdu!

'Kendime iyiyim demek istemiyorum.'

"Oh anladım."

Otis'in yanındaki sandalye gürültüyle çekilince, Otis yanına oturan Tony'e baktı. Abisiyle birlikte onu parktan aldıkları günden beri ona karşı anne ördek gibi davranıyordu. Ama sebebin sadece bu olmadığını biliyordu. Aradan çok az bir süre geçtikten sonra masaya oturan Eric ile Otis daha çok gerilmişti. Bu ikisi pek iyi anlaşamıyorlardı da.

"Otis," dedi Eric yüzünde parıltılı bir gülümsemeyle. "Antrenmandan sonra bir şeyler yapmak ister misin?"

Otis ilgisiz bakışlarını yemeğinden kaldırıp Eric'e dikti. Yanında duran kâğıtlardan birine cevabını yazacaktı ki ortaya atlayan Earl ile dikkatini tekrar yemeğine verdi.

"Ne antrenmanı?" Biraz durdu ve devam etti. "Gidecekseniz ben de gelebilir miyim?"

Sinirlenmemeliydi.

"Ben Otis'e soruyorum. Ne diye karışıyorsun?"

Cidden, sakin kalmalıydı.

"Gençler, sakin olsak biraz?"

Evet Tony, biraz daha konuş lütfen. Sakin kalması gerekiyor.

"Ah, hadi ama! Alt tarafı dışarı çıkıyorsunuz, sanki randevuya gidiyorsunuz! Merak etme, onu senden çalmam!"

Tony, Otis'in tehditkâr bakışlarını görünce olaya tekrardan müdahale etmeye kalktı, ama ortaya koyduğu elinin geri itilmesiyle, ellerini teslim oluyorum der gibi havaya kaldırdı.

"Oradan bakınca 14 yaşında tatlı, küçük bir kız çocuğu gibi mi göründüm size?" dedi korkunç bir aura ile. Tony onu pek tanımadığı için ne yapacağını pek kestiremiyordu ve bu onun gerilmesine neden oluyordu. Tahmin edildiği üzere, Otis artık, anlaşılması çok zor bir çocuktu. Tony düştüğü telaş çukurunda debelenirken aceleyle konuştu.

"Her neyse, kavgaya gerek yok! Böyle gereksiz şeyler için birbirinizi kırmayın lütfen!"

Otis derin bir nefes verip bitmemiş yemeğiyle birlikte ayağa kalkınca, ona gitmemesi için ısrarda bulunacak çocukları durdurdu, Tony.

"Earl, sen ve ben onu pek iyi tanımıyoruz. Biz bu tip şeyleri yaptığımızda bizi birkaç kez affedebilir. Aynı şey senin için geçerli değil Eric. Tamam, onunla aranız iyi olsun istiyorsunuz, anlayabiliyorum. Ama birinin fikrini almadan bir konuyu sona erdirmek pek doğru bir şey değil. Hele konu fikri alınmayan kişi hakkındaysa. Yani, şu çocuğa biraz boşluk verin, iki gündür kedi köpek gibi birbirinizi yiyorsunuz Otis için."

İki genç onu onaylayınca, yemeklerini yemeye devam ettiler. Ama elbette Otis için savaşmaya devam edeceklerdi.

Otis çantasını odasının bir köşesine tam anlamıyla fırlatınca sinirle kıyafetlerini çıkardı ve temiz bir şeyler giyerek mutfağa adımladı. Amy evdeydi ve açıkçası birinin tek başına iş yapması Otis'in pek hoşuna gitmiyordu.

"Efendim, yardım edebileceğim bir şey var mı? Yemeği hazırlamanıza yardım etmekten memnuniyet duyarım."

Kadın kıkırdadı. Bu ciddi, depresif çocuk bazen gereğinden fazla tatlı oluyordu. Nasıl hayır diyeceğini unutturuyordu insana!

snake | bxb [ASKIDA]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin