snake | bxb [ASKIDA]

1.8

bu bölümde smut var.
but not pedo.

•

Otis mükemmel bir cumartesi gününe uyanırken gözlerini kapadı ve uyumaya çalıştı. Abisi odasına gelmediğine göre biraz daha uyuyabilmeliydi. İlk defa milli takım antrenmanına gitmesinin ardından bir hafta gibi bir süre geçmişti ve Otis o bir hafta içerisinde Evan tarafından sürüklenerek antrenmanlara düzenli olarak gitmişti. Ne zaman gitmek istemese Evan onun çantasını, araba anahtarlarını ve Otis'i alarak evden çıkıyor ve Otis'in itiraz etmesine bile izin vermiyordu. Tabiki Otis'in sessizce kaderini kabullenmesinde ki en büyük sebeplerden biri bugün akvaryuma gidecek olmalarıydı.

Yatağının içinde dönüp dururken ofladı ve şarjda duran telefonunu alarak saate bakmaya çalıştı. Daha dokuzu geçmeyen saati gördüğünde sıkıntıyla örtüyü üstüne çekti. Okulun getirdiği alışkanlıklardan nefret ediyordu. Gergince uykuya daldığında çok uzun süremeyen ama Otis'e yetecek kadar bir süre boyunca dinlenmişti.

•

Araba durduğunda ilk inen Otis olmuştu. Akvaryumun balık motifli mavi girişine parıldayan gözlerle bakarken, "Hep buraya gelmek istemiştim.." diye mırıldandı.

"Neymiş?"

"Hep buraya gelmek istemiş." dedi Tony, Evan'ın kalçasına bakarken. "Bu gece sizde kalabilir miyim? Uzun zaman oldu."

Ortada uzun bir sessizlik olurken Tony olası bir dayağa hazırlandı ve gözlerini kapattı. Evan'a böyle teklifler yapıldığında çok sinirli oluyordu.

"Bilemiyorum, evde Otis'de var." dedi ensesini kaşıyarak. Etraflarına baktıklarında Otis'in ortadan kaybolmuş olduğunu gördüler ve girişe ilerlediler. Onun gibi birinin böyle davranması cidden şaşırtıcı bir durumdu.

Evan kalabalık gişeden biletleri aldıktan sonra Otis koşturarak gözden kaybolmuştu. Devasa alanın içinde gezinirken gördüğü bir grup ve rehberle beraber onların arasına kaynayarak arkalarında duran yunuslara baktı.

"... ve ortalama olarak 1.7 metre uzunluktadırlar. Ellerinizde bulunan broşürlerden göreceğiniz gibi yunus olarak adlandırılabilen 40'a yakın canlı vardır."  Kalabalığı gören birkaç yunus sesler çıkararak cama yaklaştı ve rehberi anlıyormuş gibi ilgiyle dinlemeye başladılar. Adam gülümsedi ve kaldığı yerden devam etti. " Su ve havayla adapte olmuş çok iyi duyma yetilerine sahiplerdir. Bazıları kör olsa bile bu yetenek sayesinde yönlerini kolayca bulabilirler. Ayrıca hızlı avları kolayca yakalayabilmek için koni şeklinde diş yapılarına sahiplerdir. Yunuslar yaygın olmasına rağmen, çoğu türler tropik bölgelerin daha sıcak sularını tercih eder, ancak bazıları, gerçek balina yunusu gibi, daha soğuk iklimleri tercih edebilir."

Rehber diğer cama doğru ilerlerken birinin, "Peki ya bu ne?" diye sormasıyla durdu ve gösterdikleri fotoğrafa baktı.

"Ah, o bir kürek balığı. Canlı olarak neredeyse hiç görülmemiş, açık denizlerde yaşayan varlıklardır. Var olduklarını sadece karaya vuran kalıntılarından yola çıkarak söyleyebiliyoruz. Ortalama 10 metre uzunluğa sahip, ilginç canlılardır. Dikey olarak asılı kalırlar ve sırtlarındaki yüzgeçlerinin yaptığı ritmik hareketlerle yüzey ve derinlikler arasında kolayca hareket edebilirler. Başka bir sorunuz?" Kalabalık fısıltılar eşliğinde ellerindeki büyük kameraların flaşlarını patlatarak fotoğraflar çekmeye devam ettiler. İnsanların gereğinden fazla ilgisiz olduğunu gören rehber ellerini çırptı. "Gezimiz burada bitiyor, eğer isterseniz içeriyi gezebilirsiniz. Lütfen çıkarken hediyelerinizi almayı unutmayın!"

Otis daha yeni katıldığı gezinin bitmesiyle suratını asarken abisini görmek için etrafına bakındı.

"Hey genç adam!"