İlk Işık

11 9 8
                                    

Sabahın ilk ışıkları ile gün ağırmaya başlamıştı, Sturgia'nın derin karanlığı kendini altın sarısı gün ışığına kendini teslim etmişti. Klise çanları vurulmaya başlamış horozlar ötmeye başlamış Kraliyet hizmetkarları çalışmaya başlamıştı. Gece boyu uyumamış olan Bernhard sabaha kadar Sturgia'yı izlemişti. Geçtikleri kötü döneme çare bulmaya çalışan Prens bir çok problem ile daha uğraşıyordu, Hanedan içerisinde ki bölünme ve Muhalefet bunun en baş örneğiydi, hasta Kralımız Friedrich yerine Bernhard'ın kuzeni Heinrich önerilsede asıl aday her zaman Bernhard'dı. 

Odasından çıkan Bernhard hasta babasının yanına doğru giderken Koridordan yaklaşan Halası Hanna'yı görmüştü karşılaşıp birbirlerini selamladıktan sonra nereye gittiğini soran Halasına Kralın yanına gittiğini söylemişti tam ayrılmak üzereyken gözlerinin kırmızılığını soran halasına ''Çok çalışıyorum'' diyerekt geçiştirmişti.

Sturgia Sarayı çok şıktı. Parlayan ışıklar, kaliteli dokuma halılar güzel ve boyalı duvarlar ve her zaman güzel kokan çiçeklere sahipti ancak bu Sarayın arka odasında geçen entrikalara engel olamıyordu, saray her ne kadar cezbedici olsada içerisi yıkılmak üzere olan insanlar ile doluydu.

Saray ve kendi güvenliğine çok önem veren Kral Friedrich neredeyse her odanın başına muhaffız yerleştirmişti, bu Sarayda ki hanedana güvensizliğini işaret ediyordu ve Kralın Odasına girerken herkez aranmak zorundaydı bundan muaf iki kişi vardı Veliaht Prens ve Prensin Annesi Kraliçe Maria

Muhafızlar kapıyı açar ve Bernhard Kralın odasına girer, zar zor ayakta duran Kral evladına sarılarak ''Hoşgeldin evlat'' diyerek oturmasını söyler, Prensine saray içerisinde ki durumu sorar Prens ''Benim yerime kuzenim Heinrich öneriliyor ancak çoğunluk hala bende gecelerdir uyumadan plan yapıyorum. Hein kendini saray içerisinde Kral gibi görüyor bu şekilde hareket ediyor ve bazı destekçileri var otoritemiz sarsılıyor'' dedikten sonra Kral öfkeli bir şekilde yumruğunu masaya sert bir şekilde vurur. Prense ''Bernhard benim tek ve gerçek veliahtım sensin benim ölümümden sonra çocuğumuz gibi baktığımız ülkemizin geleceği senin ellerinde olacak ancak bu ülkeyi yönetebilmek için destek toplaman gerekli Heinrich her ne kadar Saray içerisinde ki desteği alsada önemli olan Halkın desteğini alabilmektir bunu senin başaracağına inanıyorum'' Dedikten sonra hızlı başını olumlu bir şekilde sallayarak odadan ayrılır.

Bernhard'ın ilk işi kardeşi gibi güvendiği yardımcısı Gustavoyu yanına çağırır ve ona şöyle söyler ''Gustavo kadim dostum saray içerisinde ki desteği kazanamıyoruz, bu sarı piç desteği arkasına almış bizim orduyu ve halkı kazanmamız gerekli ve günlerdir üstünde çalıştığım İstihbarat Teşkilatı'nı artık kurmak zorundayız Hein her ne kadar sarayda ki desteği alsada ordu tarafından pek sevilmiyor halk tarafından tanınmıyor bile halkımız gerçek veliahtlarını seçmek zorunda.'' Gustavo şaşkın bir şekilde şöyle der ''Bernhard anlattıkların güzel ama eksik saray içerisinde desteği nasıl kaybettiğini anlıyamıyorum Kral seni veliaht olarak zaten söyledi ama onun destek toplamasının sebebi çok öz güvenli herkes ile arası iyi senin artık diplomatik boyutlarda rol alman gerekli. Siyasi işlere girmelisin diğer Krallar ile antlaşmalar yapıp adını duyurmak zorundasın yoksa senin yerine o yapacak'' 

Bunu onaylayan Bernhard Gustavo'ya planını anlatır, ''Her şehirimizden birer temsilci seçeceğiz bunlar bizim temsilcilerimiz olacak  halka bizi anlatacak önceliğimiz her zaman  Başkentimiz Balgrad olacak ardından Varnovapol ve Revyl gelecek burada ki insanlara ulaşmamız çok önemli ayrıca seni bir kaç dostumuz ile tanıştırmak istiyorum Karl ve Sigmund istihbarat teşkilatımızın başına geçecek ve bizim için güvercinleri ile bilgi toplayacak şimdi Gustavo görevini yapmak için gidebilirsin.

BrokenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin