Zincir

**

Bazen her şey istediğimiz gibi gitmeyebilir öyle anlar vardır ki sen her şey istediğin gibi gitsin istersin ama hesaba katmadığın bazı şeyler başına gelebilir.Ben hayatım boyunca hep planlı yaşadım öyle de yaşamaya devam ediyorum,ama dedim ya bazen hesaba katmadığımız küçük hesaplar çok büyük olaylara sebep olabilir,Çok planı bir insanım desem de bunlar en çok galiba benim başıma geliyor :)

Her zaman gökyüzüne bakıp hayal kurmayı çok sevdim hâlâ da seviyorum .Annem her zaman hayal kurma yaşımın geçtiğini söyler bir yerde hakli sanırım.Ama napim beğğğ çok seviyorum eee tabi hani Türk dizilerin klasiği olan en güzel anları bölen bir insan karşına çıkar her şeyi bozar ve o insana sinir olursunuz ben sanırım bunu her gün yaşıyorum.Tam hayal kurmaya dalmıştim ki ,Can'ın yanıma uzanması ile irkildim.

Can:Dur tahmin edim yine ergenler gibi hayal kuruyorsun de mi?"

Can bu cümleyi çok seviyordu sürekli aynı cümleyi kurup duruyordu.

Can'ın omuzuna vurup :Sensin ergen aptal"

Can Gülerek:"Napim kızım sürekli aynı şeyi yapıyorsun hem işten kaytarıyorsun fark etmedim sanma kalk! Baya müşteri var yetişemiyoruz

Ayağa kalkıp Canla içeri geçerken

"Biliyorsun de mi Can bir gün elimde kalacaksın kimse seni elimden alamayacak "

Can yav he he der gibi bir bakış attı.

Can'ı çok severim çok yakışıklı biri kızların gözdesi esmer tenli zeytin zeytin bakan o gözleri ee bide öyle güzel bir gamzesi var ki anlatamam kısacası çok fena can yakar hayatında hiç aşık olmadi olmadığı için de hiç bir kızı üzmekten korkmuyor çapkın olmasından dolayi başımıza gelmeyen kalmadı.Camları kiran mi diyim ,bıçaklayan mi desem,tehdit mesajlari mi desem ama galiba en büyüğü de sema'nin dükkanı yakmasi mi Allahtan ki son anda yetişmiştik yoksa şimdi cafe mafe kalmamıştı.Bide keşke akıllansa ama can bu tam bir baş belasi çokta sempatik .Can benim 18 yıllık çocukluk arkadaşım yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez 5,6 yaşından belli karşı karşıya otururuz hâlâ da öyle değişmedi.Evin tek kızıyım ve bu yüzden can benim için çok değerli.

Tekrardan can'ın bana seslenmesi ile kendime geldim ve işe koyuldum.Üniversite tasarim bölümü okuyorum bu cafeyi de canla işletiyoruz Ben dersten çıktığım an direk cafeye geliyorum akşam eve gittiğimde de direk ders çalışıyorum tek yaşıyorum annem ve babam anlaşamadıklari için ayrıldılar babam yurtdışında ara sıra gelir benim evde kalır.Annem de şilede yaşıyor ne zaman arasa yanına giderim ya da o yanıma gelir.Ama ayrılmış olsalar bile birbirlerine çok değer verirler belki bir karı koca olamadılar ama iyi iki arkadaş oldular.Neyse çok konuştum işime devam etmezsen can beni kapı dışarı edecek yoksa.

Akşama doğru cafeden çıkıp motoruma bindim .Pembe şirin bir motorum vardı.Adını da çılgın koydum.Hani her insanın hayatında şans getirdiği veya değer verdiği bir şey olur ya öyle yani.......

Evde duran çantamı alıp evden çıktım.Annemin yanına gidecektim.Tekrardan motora bindim.1:30 saat sonra annemin yanindaydim.

Annem:Oy benim cadı kızım hoşgeldin çok özledim seni"

Anneme sarılarak:"Bende seni özledim be annecik"dedim.
Annem benim için daha farklı.Evet babamı da çok seviyorum ama annem benim için çok ayrı bir yerde.
Odama girip çantayı yatağa attim.Annem yemeği hazırlarken bende üzerimi değiştirip kendimi yatağa attım.

Güneş yüzüme doğru vuruyordu.Annemin beni çağırması ile kendime geldim.Ayağa kalkıp balkona çıktım.Güzel toprak kokusunu içime çektim.Annem sürekli hadi asya diyip duruyor.