Tercihler açıklanmıştı. Kayla elleri titreye titreye açıklanan siteye giriş yapmaya çalışıyordu. Ama siteye herkes girmeye çalıştığı için site çökmüştü.
– Dora girdim.
–Ayy kanka nereyi kazandın?
–Hayırrr.
–Noldu kesin kazanamadık dimi ne yapacağız şimdi kesin yurttan da atılırız, bu bizim son şansımızdı, kesin kesin atıldık biz eyvah zaten yurt müdiresi Sebahat Hanım bizi sevmiyor, sürekli bize laf sokup duruyor, gitmemiz için ısrar ediyordu.
– Off ya biz İzmir'de nerede kalıcaz şimdi.
– İzmir mi?
– Evet İzmir, İzmir Ege üniversitesni kazanmışız, hem de tıp fakültesini.
– Aaaaaaaa gerçekten mi.– Yok şakacıktan.
– Kızım şakaysa neden sevindiriyorsun beni ya?
– Dora sen kesinlikle manyamışsın. Böyle bir konuda sana şaka yapar mıyım.
– Gerçekten kazandık yani.
– Evet kızım artık İzmir'deyiz, kurtulduk bu çöplükten.
– Allah kimse benim morelimi bozamaz.
Hemen plan yapmaya başladık ne hayaller kurduk ama ne hayaller. Tutucağımız evden çalışacağımız işe kadar. Küçüklükten beri hep bu anı düşünüyorduk. Hayat bize bu sefer güldü diye düşündük.
Ama yıllar yıllar sonra anladım ki aslında hayat bize en kötü kozunu oynamıştı.
İçeri Nazan Teyze girdi.
– Kızım açıklandı mı tercihiniz. Nereyi kazandınız?
Kayla bana göz kırparak:
– Hiç bir yeri kazanamadık Nazan Teyze muhtemelen yurttan da atılırız, artık ne yaparız bilmiyorum, zaten kimsesiziz kim bize sahip çıkar bilmiyorum.
– Vah vah ay benim kuzularım, durun bakalım daha ben varım arkanızda sokakta kalmak öyle kolay değil gerekirse sizi ben evlat edinirim zaten çocuğum yok yıllardır elimde büğüdünüz çocuğum gibi oldunuz, bu sene hazırlanır tekrar girersiniz.
– Hiç gerek yok Nazan Teyzecim çünkü biz artık burada kalmayız, bizim İzmir'e gitmemiz gerekiyor.
– İzmir'e mi? Neden?
– Çünkü üniversitemiz orada.
– İzmir Ege Üniversitesini kazandık hemde tıp fakültesini.
– Neee Kayla'cım neden baştan söylemiyorsun ya. Valla dövünmeye başlayacaktım.
– Uyyy benim Nazoşum dövünmeye mi başlayacakmış, oyy benim Nazoşum bize analık mı yapacakmış, uyy yerim ben onu oyyy.
– Ya kızım ya gıdıklamayın evladım.
Hayatımda ilk kez sanki üzülmeyecek gibi gülüyordum.
İlk kez mutlu olduğumu hissediyordum tabi benim canım kardeşim Kalya da öyle ilk kez, içten ,sonsuz gülüyorduk, mutluyduk, iyiydik.3 Ay Sonra
Yolcu yolunda gerek derler ya hani bizde Kayla ile bugün İzmir otobüsüne yolcu olacaktık işte.
Valizlerimiz hazır bedenen burdan kurtulmak için saatleri sayıyorduk.
Yazın herşeyi ayarlamıştık şimdi tek yapmamız gereken şey evimize gidip yerleşmekti.
Biletlerimizi erken saatlere almıştık sabah 8.00 da Konya'ya, Sebahat hanıma, Nazoşumuza veda edecektik. Açıkçası bizi üzen tek şey Nazoşumuza veda edecek olmamızdı.
Ama zaten İzmir'de kendi evimiz olacağı için Nazan Teyze'de bizi ara sıra gelip, ziyaret edecekti.
Biz küçüklükten beri Nazan Teyze'nin elinde büyüdük onu anne bildik her ne kadar bize baktığı için Sebahat Hanım'dan bin ton azar işitse de bize herşeye rağmen annelik yapan ilk ve tek kadındı. Onun için hakkı ödenemezdi.
Beklerken saatin 7.30 olduğunu gördüm hemen telefonuyla ilgilenen Kalya'ya:
- Hadi kanka gidelim artık otobüsü kaçırmak istemiyorum zaten çalıştığımız tazminatla aldık o biletleri eğer kaçırırsak...
Derken Kalya sözümü kesti.
- Ayy kanka açtın yine şom ağızını. Hadi Nazoşumuza veda edip gidelim terminale.
- Tamam kanka.
Nazan Teyze'ye veda edip terminale gittik.
Otobüse bindik kaç saat sürdüğünü hatırlamıyorum ama Kalya'nın beni uyandırmasıyla hayatımızda ilk kez gördüğümüz denizin manzarasına baktık.
O kadar eşsiz ve güzeldi ki yada biz ilk kez gördüğümüz için güzel görüyorduk.
Hayatımızın bu denizle beraber çok güzel olacağına inanıyorduk.
Ama bu deniz göründüğü kadar güzel değil aksine o kadar çok giz ve sır barındırıyordu ki inanın güzelliği bunun yanında çok sade kalıyordu.
Kalya:
- Bu denizi görmek için nerdeyse her gün sahile inebilirim.
- İnde hasta ol.
- Ay nasıl unuturum senin uykudan kalktıktan sonra huysuz
olduğunu.- Huysuz olmuyorum ben bir kere ayrıca öyle kaldırılmaz. Saat kaç?
–12'ye geliyor.– Tamam. Beni gelince kaldırılsın.
- Hayır uyuma zaten 15 dakikaya terminaldeyiz.
- Üff tamam.
Denizin manzarasına bakmaya başladım Kalya o arada kulağıma bir kulaklık taktı, bu benim en sevdiğim şarkıydı ve kalkınca bunu dinleyerek sakinleşir uykum açılırdı.
Dolayısıyla bunu dinleyince bütün öfkem geçer yerini mutluluk alırdı.
Bu özelliğimi Kalya bulmuştu. Eğer sizinde böyle bir dostunuz varsa o kadar şanslısınız ki kendinizde bilmediğiniz özellikleri keşfedip, bulabiliyorsunuz.
Yeni bir sayfa açmaya hazırız bekle bizi İzmir.
Aslında bu sözü söylerken ne kadar da umutluydum.
Çünkü başıma geleceklerden habersizdim...
———————————————
Merhaba Sevgili Okurlarım;
Bu benim ilk hikayemin ilk bölümü umarım okurken beğenmişsinizdir. Kendi içimden gelerek yazdım bu hikayeyi. Tamamen bana ait bir hikâye. Sizleri tanımasam da görmesem de sizleri seveceğime eminim. Çünkü bu hikâyeyi ben yazarken hangi duyguları hissettiysem sizde okurken bu duyguları hissedeceksiniz. Hoşçakalın canlarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMSÜZ HAYATLAR
Teen FictionBundan yıllar yıllar önceydi, o zamanlar üniversitedeydik. Ben ve Kayla İzmir Ege Üniversitesinde okuyorduk. Aynı evi aynı hayatı paylaşıyorduk. İkimizinde annesi ve babası yoktu. Sizin anlayacağınız kimsesizdik ve yetimhanede kalıyorduk. Hayalimiz...