Ertesi gün sabah 8'de telefonumun çalmasıyla uyandım. Birde baktım ki mesaj var. Kimden acaba bilin bakalım.
Tabi ki de Barış'tan.- Günaydın yakamoz güzeli.
- Günaydın Barış.
Diye mesaj attıktan sonra yatağımdan mutlu bir şekilde kalktım. Tabi ki Barış'ın bana mesaj atmasına mutlu olmadım. Bugün hava çok güzel ve benim en sevdiğim mevsim sonbahar. O yüzden mutluyum. Neyse ki yine okul vardı. Kayla'nın yanına gittim. Yemek yeme bahanesiyle onu da kaldırdım. Oda Alkın'dan gelen mesaja cevap verdikten sonra beraber yemekhaneye indik. Yemek yedikten, üstümüzü giyindik sonra okulun yolunu tuttuk. Okulun yurtla 5 dakika arası vardı. Sonra beraber yolu uzatıp sahilden okula yürüdük. Okula vardığımızda bilin bakalım karşıma kim çıktı.
- Merhaba yakamoz güzeli.
- Ooo Dora'cığım hayırlı işler bol güneşler.
- Kayla sus, sen git ben geliyorum.
- Tamam kanka.
- Barış dün neden bana mesaj attın, aynı şekilde bugün de atmışsın. Bak bizim samimiyetimiz yok. Yani neden? Ayrıca senin bir kız arkadaşın yok mu? Git onunla ilgilen.
- Bak yakamoz güzeli. Seninle açık açık konuşacağım. Açıkçası sende diğer insanlarda olmayan farklı birşey var. Ve o his sürekli seni bana çekiyor. Ayrıca kız arkadaşım yok benim bunu da nereden çıkardın?
- Bak Barış. Bana yalan söyleme, dün bir başka kızın yanına oturdun görmedim sanma. Ayrıca senin bende hissettiğin o his acıma duygusudur. Başka birşey olamaz, olmamalı.
-Dün bir başka kız dediğin kişi benim kuzenim Dora. Bizim aramızda başka şeyler neden olmasın?
Kuzeni mi? Ben şok. Gerçekten kuzenimiymiş. Beni aldatmamış. Ay ne diyorum ben ne aldatması. Oh şuan içim rahatladı cidden. Ama o ne dedi en sonda. Bizim aramızda başka şeyler neden olmasın mı dedi. Bu çocuk bana yürüyor arkadaşlar. Hatta ne yürümesi koşuyor koşuyor. Ayy biraz tırstım şuan.
Saatler sonra
Şuan da tek başıma yurt odasında oturuyorum. Akşam 20.00 ve Kayla yemekhaneye indi. Ben daha önce yemeğimi yediğim için inmedim ama şuanda içim beni yiyor. Barış'ın bana söylediği son cümle hâlâ aklımda. Aramızda başka şeyler neden olmasın dedi. Ve bende hiçbirşey söylemeden onun yanından çekip gittim. Şimdi durumu bir göze alıcak olursam içimde şuanda bir fırtına var. Bir yanım evet ya çocuk çok iyi. Fiziğinden tutun şuana kadar gördüğüm ve çok tanımadığım ama özünde gerçekten iyi biri olduğunu gösteren kalbine kadar çok iyi. Ve artık senin de aşk hayatında birşeyler olması lazım diyor. Diğer yanım ise "Dora saçmalama hiç alışık değilsin böyle şeylere zaten yeni tanıdığın birine güvenemezsin" diyor. Aslında iki tarıfım da haklı ama birini seçmek zorundayım. Ve sorun şu ki ben birini seçemiyorum.Neyse bugün biraz ders çalıştım. Aa bu arada bizim önceden tuttuğumuz evi şimdi bir başkası tutmuş. Orada çok olmayan anılarımız vardı ama içim bir buruk oldu. Anlarsınız ya.
- Dora benim sana birşey sormam gerekiyor ama sen bana kızarsın. Ondan biraz çekiniyorum.
-Yine saçma sapan bir soru soracaksın kesin ama sor Kayla.
-Bugün ki yanına gelen çocuk kim Dora. Hayır yani sevgili yaptıysan ve bunu bana söylemiyorsan gerçekten fena bozuşuruz haberin olsun.
- Haa sevgili yaptım Kayla. Ne sevgilisi ya. Sadece konuşuyoruz o kadar.
-O "K O N U Ş U Y O R U Z"u biraz daha açarsan anlarım.
- Günaydın, iyi geceler bu.
- Ooo günaydını anlarım ama iyi geceler çok ayrı.
Bu biz gece de mesajlaşıyoruz demek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMSÜZ HAYATLAR
Teen FictionBundan yıllar yıllar önceydi, o zamanlar üniversitedeydik. Ben ve Kayla İzmir Ege Üniversitesinde okuyorduk. Aynı evi aynı hayatı paylaşıyorduk. İkimizinde annesi ve babası yoktu. Sizin anlayacağınız kimsesizdik ve yetimhanede kalıyorduk. Hayalimiz...