Ve yine sıradan bir gün bekliyor. Her zaman ki gibi yine alarmın gürültülü ses tonuyla uyandım ve sıradan bir güne merhaba dedim.
Alarmı kapatıp, yatağımdan kalktım ve karşımdaki Kayla'nın yatağının boş olduğunu fark ettim. Hemen telefonumu alıp Kayla'yı arayacaktım ki bir de ne göreyim. Kayla'dan 20 cevapsız çağrı. Ne! Beni 20 kere neden aramış ki bu kız.
Hemen Kayla'yı aradım.
- Günaydın Dora'cım. Seni aradım ama açmadın. Beni merak etme. Ben Alkın'layım. Hadi görüşürüz.
- N... ne!
Evet mükemmel Kayla yüzüme kapattı.Hemen sinirle kalkıp, Kayla'yı unutmaya çalışarak hazırlandım. Okula gittiğimde derse 4 dakika vardı. Hemen sınıfa girip, hocayı beklemeye başladım. O sırada Barış ile beraber kuzeni girdi. Tamam kuzeni olduğunu bilsemde bir garip hissediyorum. Sanki onun yanında ben olmalıymışım gibi ama kıskanmıyorum yani herhalde. Zaten yanımda Kayla'da yok. Yanım boş benim yanıma oturabilirken neden. Öff tamam şuan çok saçmaladım. O benim arkadaşım SADECE.
2 Saat Sonra
-Merhaba yakamoz güzeli.
- Merhaba Barış. Bakıyorum yanında o kız yok.
- Hangi kız. Ha o kuzenim olan kız. Sen beni baya baya kıskanıyorsun.
Ve bende hemen cevap verdim. Bu sefer gerçekleri söyleyecektim evet köpek gibi kıskanıyordum.- Evet kıskanıyorum.
- Vayy demek öyle yakamoz güzeli. Sonunda itiraf ettin.
Yüzüm kızarmaya başladığı için hemen oradan uzaklaştım.Sonra dersler bir bir geçti ve bende yurda döndüm. Yurda döndüğümde Kayla'nın hala yurda dönmediğini gördüm. Telefonumu çıkarttım ve Barış'ın mesajlarına bakmadan hemen Kayla'yı aradım. Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor... Bu ne ya birazdan yurt kapanacak hanım efendi ortalıkta yok.Ne yapsam ne yapsam diye düşünürken birden telefonuma gelen bir mesajla irkildim. Mesaj Barış'tan gelmişti. En sonunda mesajlarına cevap vermeye karar verdim. Ve mesajlarda şöyle yazıyordu.
-Hadi ama yakamoz güzeli birini kıskandığın için utanmamalısın.
- Dora nerdesin? Saçmalama istersen. Ayrıca yüzün kızarınca çok daha güzel oluyorsun.
Bu iltifat gibi bir şey dimi arkadaşlar. Ay şimdi bana güzel mi dedi. Bende hemen mütevaziliğimi kullanmaya çalışarak şunu dedim.
- Burdayım. Güzel falan değilim.
- Güzelsin işte kes sesini artık.
- Bu ne kabalık.
- Bak hayatımda tanıdığım en güzel güzel kızlardan birisin. Güzelsin tamam mı?
- Peki tamam. Bunu yapmak hoşuna gidiyor değil mi?
- Neyi yapmak?
- Çok iyi biliyorsun.
- Neyi?
- Yüzümü yine kızarttın. Bravo.
- Ahahaha yüzün mü kızardı?
- Barış dalga geçme bak. Aa...a ayrıca sana aslında benim bilmem gereken fakat hiç bir şekilde bilmediğim bir şey soracağım.
- Buyur.
- Bugün Kayla'yı gördün mü?
- Hayır neden ki?
- Bugün neyse boşver. Tamam sonra konuşuruz hadi bay bay.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMSÜZ HAYATLAR
Teen FictionBundan yıllar yıllar önceydi, o zamanlar üniversitedeydik. Ben ve Kayla İzmir Ege Üniversitesinde okuyorduk. Aynı evi aynı hayatı paylaşıyorduk. İkimizinde annesi ve babası yoktu. Sizin anlayacağınız kimsesizdik ve yetimhanede kalıyorduk. Hayalimiz...