"Saçmalama" dedim "Saçmalamıyorum, ya benim çocuğumsa?" dedi "İmkansız"dedim "İmkansız diye bir şey yoktur" dedi.
"Bir kez olan birliktelikten çocuk olma ihtimali çok düşük Cenk"
"Ya o düşük ihtimal sana denk geldiyse?"
"Bak Leventle çok kez birlikte olduk onun, testin sonucunu alınca üzülmeni istemiyoeum"
"Ya üzülen taraf o olursa?"
Başımı yukarıya kaldırıp,"Off!" Dedim.
"Yarın hastaneye gidiyoruz"
"Cenk sonucu ikimizde biliyo-"
"Aynen biliyoruz"
Yanağımdan makas alıp kalktı, dur biraz bu sarhoş değil miydi ya?
"Değildim"
"Ben onu az önce sesli mi düşündüm?"
"Aynen"
Ertesi Gün...
Uyandığımda saat sabah 9'du ellimi yüzümü yıkadıktan sonra üstümü giyindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Telofonumun çalmasıyla gözlerim telofonumu buldu.
Arıyan Cenkti, göz devirip telofonu ellime aldım.
"Sen bu telofonu niye yanında taşıyosun ki?!!"
Bağırmasıyla- pardon kükremesiyle telofonu kulağımdan uzaklaştırdım.
"Üçüncü çalışta açmak nedir ya?!"
"Cenk abartma"
"Abartmıyorum"
"Off"
"1 Saat içinde hastanede ol"
Diyip telofonu suratıma kapattı.
Sabır dileyip saçımı yaptıktan sonra evden çıktım.
1 Hafta Sonra...
Cenk hastanede volta atıyodu.
"Cenk! Otur şuraya, başım döndü ya!"
"Nasıl oturiyim Gece ya"
Tam konuşucaktım ki doktor geldi.
"Sonunda"
Diyip doktorun konuşmasına billefırst vermeden ellinden kaptı Cenk zarfı.
Zarfı hızla açıp kağıtı elline aldı.
O an Cenkin yüzünde hiç bir zaman görmediğim bi yüz ifadesi aldı yüzünü...
18. Bölüm Sonu...
Sınır;
15 Vote,
20 Yorum.
S E V İ L İ Y O S U N U Z
