second

653 55 2
                                    

Second

Salazar kadını bıraktığında revirdeki hemşire onunla ilgilenmeye başladığında bir süre başında bekledi ama sonra bunun tuhaf kaçacağını düşündü. Daha doğrusu kendisine tuhaf tuhaf bakan hemşire canını fazlasıyla sıkmıştı.

Revirden çıkıp büyük salona doğru ilerledi. İstemsizce aklı aldığı karardaydı. Ona bunu nasıl açıklayabilirdi ki? Salazar Slytherin güçlü ve karanlık bir büyücüydü. Büyü camiasında ses getiren bir kişiliğe sahipti. Fakat öte yandan Elanora gibi bir kadın yanında durduğunda... Düşüncesi onu gülümsetti.

Büyük salonun kapısının önüne gelip büyük bir gürültüyle kapıyı açtığında öğrencilerle birlikte Godric ona doğru döndü. Yavaş ama ritmik adımlarla ilerlerken öğrenciler onlara yapacağı açıklamayı bekler nitelikteydi. Birkaç basamak merdiven çıktıktan sonra Godric'in yanına geldi.

Salazar tüm öğrencilere bakarken, üzerindeki siyah ve yeşil tonlarının hakim olduğu cübbesini düzeltti.

"Öncelikle Karanlık Orman'da bulunan iki öğrenci cezalandırılacaktır. Yaptığınız hataların bedeli vardır ve bu ödenmeli. İkincisi bundan sonra Karanlık Orman'a artık diğer bir adıyla Yasak Orman'a adımını atan öğrencilerin cezalarını da bizzat ben vereceğim. Bu acı içinde ölmek istemeyen tüm öğrencilerimiz için geçerlidir."

Salazar konuşmasını bitirdiğinde ayakta duran iki öğrenciye baktı. Gözünün önüne düşen saçını düzeltip asasını salladı. Öğrencilerin asası eline gelirken, gözlerine baktı.

"Tüm Hogwarts'ı büyüsüz temizlemek aklınızı başınıza getirir umarım! Şimdi herkes yatakhanelere!"

Salazar Slytherin elinde olsa bu iki öğrenciyi gözünü kırpmadan öldürebilirdi, ama arkasında duran Godric Gryffindor'un buna müsade edeceğini hiç sanmıyordu. Öğrenciler büyük salonu boşaltırken, Godric'e döndü. Sakin suratından belki bir şey okunmuyordu ama soracağı soruyu da bekliyordu.

"Bayan McGallen iyi! Soracağın soru bu ise..."

"Aslında teyzemden bir mektup geldi. Elanora'u geri göndermemi ve Marcus Prewett ile evlenmesini uygun bulduklarını yazmış. Elanora kimi bulursa bulsun ondan iyi olmayacağını düşünüyorlar."

Salazar içten içe gülmeden edememişti, Marcus Prewett onun tırnağı bile olamazdı. Görünen o ki, planlarını erkene çekmeliydi.

"Ne yapacaksın Godric? Onu gönderecek misin?"

"Bilmiyorum, Elanora onu sevmiyor. Mutsuz olmasını istemiyorum ama ailesini daha fazla karşısına da almasını istemiyorum!"

McGallen ailesi kararlarının arkasında duran bir aileydi ve Elanora'un istememe gibi bir şansı yok gibiydi. Salazar düşündü. Godric'i ikna edebilirse Elanora'u da ikna edebilirdi. Ama böyle bir teklifi ona yapmak aptallık olurdu. Belki de sakin kafayla düşünmeliydi.

"Yardımcı olabileceğim bir durum var mı?"

Godric, kendisine gülümsedikten sonra elini omzuna bıraktı, birkaç defa pat patladıktan sonra yanından ayrıldı. Bu durum başka bir yol bulunmadığına yönelikti. Sinirle homurdanarak büyük salondan çıktı. Odasına gitmeden önce revire uğramak için ilerledi, fakat Godric'i aynı istikamette gördüğünde bekledi. Daha sonra ona annesinin söylediği duruma vereceği tepkiyi görmek için tekrar yürümeye başladı.

Revir girişinde duyduğu seslerle durup dinledi.

"Elanora teyzemin verdiği karardan dönmesi için çok uğraştım ama olmuyor!"

"Sen yine uğraştın Godric. Belki kaçabilirim, bunu en başından denemeliydim!"

"Aileden çıkarılmayı göze mi alacaksın?"

"Onu sevmiyorum Godric!" ağlama sesleri kulağına dolduğunda Salazar fazla beklemedi, içeriye doğru girdiğinde Godric ayakta ona bakarken o ise dizlerini karnına kadar çekmiş ve başını dizlerinin üzerine koyup ağlayan kadına bakıyordu.

"Özür dilerim sadece nasıl olduğunu görmek için gelmiştim!"

Godric'e ardından tekrar Elanora döndüğünde kadın başını dizlerinden kaldırmış ve dolu dolu olmuş gözleriyle gülerek kendisine bakıyordu.

"Beni kurtardığın için teşekkürler."

Kadının naif sesi kulaklarına ulaştığında dudaklarının kıvrıldığını hissediyordu. Böyle olmamalıydı ama buna engel olmak elde değildi. Belki de engel olmak istemiyordu.

"Her zaman! O zaman ben gideyim, seni iyi gördüğüme sevindim Bayan McGallen!"

Arkasını dönüp ilerlediğinde onu durduran ses ile bekledi.

"Ah, Salazar... Yanıma gelmene çok sevindim!"

Ona döndüğünde az önce ağladığına dair yüzündeki tek ibare gözlerinin kızarıklığıydı. Onun gülen yüzü bu kadını her haliyle güzel kılmaya yetiyordu. İstemsizce hızlanan kalbiyle ne yapacağını şaşırdı. Kelimeler ağzımdan dökülmüyordu. Sadece başıyla onu onaylayıp gülümsemeyi tercih edip uzaklaştığında, verdiği tepkiler yüzünden Godric'in diline düşeceğini biliyordu.

Salazar Slytherin kendisine isyan etti. Sadece Hogwarts'a kuracağı gizli oda için çalışsaydı ne olacaktı ki? Aklını meşgul eden bir gülümsemeyi hiç düşünmeden durdurabilseydi, bunu başarabilirdi.

Keşke tek sorun kadın olsaydı, diye düşüncesine düşünce ekledi. Yapacağı teklif, onun sevmediği biriyle evlenmesini önleyecekti. Fakat yeni kendisini tanıyan bir kadın için bu teklifi sunabileceğini sanmıyordu. Hem Elanora kendisinden hoşlanmaya da bilirdi.

Odasına girdiğinde etrafa baktı. Belki de yalnızlık iyidir dedi... Ama onu yanında düşlemeden edemiyordu. Kendisini ergen bir büyücü gibi hissediyordu. O karanlık büyücüydü, herkesin korktuğu Basilisk'i yetiştirmiş ve büyük bir ustalıkla yılanlarla konuşabiliyordu. Kurnazdı, Rowena kadar olmasa da zeki bir adamdı.

Fakat sahiplenme iç güdüsü sandığından da fazla hırslıydı.

Onunla konuşacaktı. Godric'teki cesaretin onda biri elbette onda da vardı. Bunu yapabilirdi... Tabii alacağı olumsuz tepki dışında her şeye hazırdı.

Salazar SlytherinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin