Sixth
Elanora'un gidişi ardından büyük bir boşluğa düşen Salazar, büyük planı için hazırlık yapmalıydı ama hayır. Aklının her köşesinde o ve onun imgeleri yer alıyordu. Büyük Salon'da yenilen yemeğin ardından parmağındaki zarif kadınsı yüzüğe baktı. Serçe parmağına zar zor olan yüzük ile birlikte parmağını her oynattığında varlığını hissediyordu.
"Salazar!"
Rowena'nın imalı bir şekilde ismini söylemesiyle birlikte başını kaldırdı. Her zamanki gibi maviler içerisinde olan kadın, başındaki tacını düzeltip yanına oturdu.
"Elanora'u düşünüyorsun değil mi?"
Salazar yanındaki oturan kadını görmezden gelmeye çalışsa bile meraklı bakışlarını üzerinde hissediyordu. Elanora'dan ayrılalı sekiz gün olmuştu ve ondan herhangi bir mektup alamamıştı. Birde üzerine iki gün önce Godric'in McGallen ailesi tarafından çağrılması merakını körüklemeye yetiyordu.
"Salazar sessizliğini evet olarak algılayacağım! Onun gibi neşeli, naif ve güzel kızın sana aşık olması bana bazen çok uçuk gelse de... Senin de onu sevdiğin ve onun için meraklandığını gözlerinde görüyorum. Siz ikiniz için yaratılmış gibisiniz."
Rowena'yı dinlemiyor gibi görünse de, aslında her kelimesi aklında dönüp duruyordu. Elanora için duyduğu endişe işlerine odaklanmasında sorun teşkil ediyordu. Onu bir an önce görmeliydi, ama nasıl olacağını bir türlü akıl sır erdiremiyordu.
"Onu özlediğinin farkındayım, ama merak etme. Elanora sana geri dönecek!"
"Dönmeli Rowena, yoksa nasıl olurum hiç bilemiyorum!"
Salazar masadan kalkıp büyük salonu terk ettiğinde koridorlarda nedensizce dolaşıyordu. Sabahın erken saatlerinde dersleri bitirdiği için şu zamanlar çoğunlukla kendine ayırıyordu. Hogwarts koridorları üzerine üzerine geliyordu. Odasına doğru gitmeyi tercih etti. Çalışmalıydı, belki de bu onun için düşüncelerden uzaklaşmasına olanak sağlayabilirdi. İksirler ve karanlık sanatlarla uğraşmak ruhuna birazcık huzur verebilirdi. Ya da Salazar böyle düşünüyordu. Odasına gitmeyi bırakıp iksir sınıfına doğru ilerledi.
"Profesör Slytherin! Efendim!" koşarak yanına gelen Hufflepuff öğrencisine baktı Salazar. Koşmaktan yüzü kızarmış kız soluklanmasına izin verdikten sonra başını kaldırdı.
"Efendim Gryffindor ve Slytherin öğrencileri birbirine girdi!"
Salazar sinirle soluyarak, yeşil cübbesini düzeltti ve kıza yolu göstermesini istedi. Siyah kuzgunu saçları gözlerinin önüne düşerken, koridorları bir bir geçtiler. Sonunda bahçeye çıktıklarında öğrencilerin büyülerini izledi. Salazar asasını çıkardı ve tüm öğrencileri görünmez iplerle bağladığında, gözleri sinirle kırmızı bir şekilde görünüp daha sonra da eski haline döndü. Öğrenciler çıt çıkarmazken, yanına gelen Rowena ve Helga'ya döndü.
"Neler oluyor burada? Sizleri bir anlığına başı boş bırakınca birbirinize giriyorsunuz!" Rowena anne edasıyla öğrencilere kızarken Salazar kendisini tutmaya çalışıyordu. Tüm olanlar yetmezmiş gibi birde bu solucanlarla uğraşıyordu.
"Rowena onlarla, onların anlayacağı dilden konuşmalıyız!"
Salazar asasını tekrar öğrencilere doğruluğunda Helga hızla önüne geçmişti ve ona asasını doğrultmuştu.
"Salazar sen odana gitsen iyi olacak, burayı biz hallederiz!"
"Büyük bir ceza olacak bunu unutmasınlar!"
Arkasını döndüğünde karşıdan gelen iki kişi ile Salazar olduğu yerde durdu. Kırmızı kıyafetler içerisindeki Elanora'u gördüğünde adımları ona doğru ilerledi. Elanora'un yüzündeki gülümseme, Salazar'ın telaşına su serpmiş gibiydi. Ondan haber alamadığı sekiz günün ne kadar anlamsız olduğunu fark etti.
"Elanora?"
"Salazar!"
Kızın koşarak ona sarılmasıyla birlikte Godric boğazını temizledi. Kızıl sakalını kaşırken, üzerindeki kürkünü düzeltti. Salazar arkadaşına baktı. Onun da keyifli bir ifadeyle kendisine baktığını gördüğünde McGallen ailesinde bir şeylerin döndüğü kesindi. Ve olumlu bir dönüştü.
"Dostum, McGallen ailesi seni malikanelerine davet ediyor." dedikten sonra omzuna koyduğu eliyle birlikte hafifçe pat patladı. Salazar, Elanora baktığında onun gülen yüzü ailesiyle olan sorundan kurtulduğunu düşünüyordu.
"Sana anlatacak çok şeyim var Salazar!"
"Gidelim." diyerek yolu gösterdiğinde kız omuzunun üzerinden Salazar'ın arkasında duran Rowena ve Helga'ya baktı.
"Onlara merhaba mı desem? Ayıp olur!"
Elanora'un bakışlarıyla Salazar onu odasında bekleyeceğini söyleyerek yalnız bırakmıştı. Nasılsa Elanora artık Hogwarts'ta idi. Gerisi artık önemli değildi. Rahat nefes alarak zindanlara doğru koridorları arşınlarken, Godric arkasından seslendi. Salazar arkasını döndü ve hala odasına çekilip uyumayan arkadaşına baktı. Bu onun için bir ilkti. Her ne olursa olsun, yolculuklar Godric'e göre değildi.
"Godric, odana gidersin diye düşünüyordum!"
"Salazar!" dedikten sonra düşünceli bir şekilde başını kaşıdı. Her ne oluyor ise tedirgindi. Kızıl saçları arasından geçen parmakları saçlarına işkence çektirir gibiydi.
"Söyle artık yoksa üzerine bir lanet göndermemi mi istersin?"
"Teyzem, Salazar onun seni onaylamasının tek sebebi senin güçlü bir büyücü olman ve Elanora'u koruyabileceğine inanmasıydı. Kuzenim bizler gibi büyü yapamıyor ve..."
"Godric!" Salazar arkadaşının söylediklerine inanmıyordu. Sonunda ne olacağını biliyordu, Elanora bakıldığında zaten savunmasız ve kırılmaya müsait birisiydi. Salazar'ın karanlık kişiliğine ters düşen her karaktere sahipti. Ama onu seviyordu. Her şekilde. Sevdiği kızın annesinin en doğal hakkı olduğunu biliyordu. Kızının güvende olduğunu bilmek istemek. Bunda yanlış yoktu.
"Cümlenin sonunu biliyorum. Ben Salazar Slytherin'im, karanlık sanatlarla usta ve güçlü bir büyücüyüm. Ne sanıyorsun beni? Elanora'yı koruyamayacağım mı? Yüce Merlin aşkına! Aptal gibi davranıyorsun!"
Salazar öfkesine yenik düşerken gözleri kırmızı bir biçimde renk değiştirip tekrar eski haline döndüğü de Godric sakince kendisine bakıyordu.
"Bunu elbette biliyorum Salazar!"
"O zaman neden bu konuyu açıp duruyorsun! O benim sevdiğim kadın. Daima seveceğim tek kadın. Onu koruyamayacağımı mı düşünüyorsun, söyle! Söyle fikrini duymak istiyorum!"
"O fazlasıyla savunmasız Salazar! Ailemizdeki en savunmasız kişi! Üstüne düşmemiz çok normal değil mi?"
"Anlıyorum! Ama sana kanım üzerine yemin ederim ki ölene kadar onu sevip, koruyacağım!"
"Bende seni ölene kadar seveceğim!" Başını kaldıran Salazar kırmızılar içerisindeki kadının gülümseyerek kendisine bakışında kayboldu. Elanora, kendisine emin adımlarla yaklaşırken Godric aradan çekildi. Engelleri aşmak için hep birbirlerine ihtiyaçları olacaklardı. İkisi de bunun farkına çoktan varmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Salazar Slytherin
FanfictionSalazar Slytherin; onu ilk kez gördüğünde güzelliğine vurulduğunu düşünmüştü. Ancak ona her gülümsediğinde hissettiği şeylerle böyle olmadığını anlamıştı. Salazar istemsizce sürekli görmek istediği Elanora McGallen'a tutulmuştu.