Salazar Slytherin

third

Third

Elanora olayının üzerinden bir hafta geçmişti ve Salazar kadını sadece akşam yemeğinde görüyordu.

Yoğunluğu ve planladığı odayla ilgili birkaç sıkıntı çıkarken sinirlerine hakim olmalıydı. Ne yazık ki böyle durumlarda tek düşündüğü Elanora'un gülümsemesiydi.

Masasının başında odanın tasarımı üzerinde çalışırken öyle bir yerde olmalıydı ki, belki de kimsenin aklına gelmemeliydi.

Kapısının tıklatılmasıyla birlikte başını kitaptan kaldırdı. Saatin çok geç olduğunu biliyordu, bu saatlerde genellikle o ve gece hayvanları uyanık olurdu.

Kapıyı açtığında karşısında gördüğü kişiyle şaşırmıştı. Onu hiç beklemiyordu, özellikle de bu saatte.

"Bayan McGallen?"

"Elanora, lütfen!" dedikten sonra gülümsedi. "Rahatsız etmiyorum umarım! Gerçi bende ki de soru. Bu saatte olmamalıydı..." diyerek daha kendisine söz tanımadan arkasını döndüğünde Salazar kadının kolunu kavradı.

Üzerindeki ince geceliği onu bulunduğu yerde pek korumuyor gibiydi. Soğuk teniyle kaşlarını çattı ama göz göze geldiklerinde ona olan bakışları yumuşadı.

"Elanora, sorun değil! Genelde bu zamanda uyumam. Bir sorun mu var?"

"Ben... Ben kabus gördüm ve Helga ve Rowena hala gelmedi. Godric o uykusundan uyandırıldığında çekilmez oluyor ve bazen kaba oluyor. Sonra koridorlarda dolandım ve senin müsait olup olmadığını bilmeden yanına geldim."

Salazar gözleri dolan kadına baktı. Gördüğü kabus her ne ise onu fazlasıyla etkilemiş olmalıydı. Burnunu çektiğinde yaşları yavaşça gözlerinden aktığında Salazar kadının göz yaşlarını silmek için atıldı. Elleri onun yumuşak tenini kavrarken parmakları yanaklarının üzerinde akan göz yaşını siliyordu. Ela gözleri fazla aydınlatılmamış ortamda koyu kahverengi bir hal alırken, yüzünde beliren gülümsemesi yerine gelmişti.

"Biraz dışarıda dolaşmak ister misin?"

Elanora onu onaylar bir mırıltı çıkardı. Salazar geri çekildiğinde kadına baktı. Geceliğinin inceliği dışarı için pek uygun değildi. Beklemesini söylediğinde içeriye girip dolaptaki kıyafetleri arasında kalın bir cübbe çıkarıp ona geri döndü.

Cübbeyi yavaşça kadının omuzlarının üzerine bıraktığında, yüzündeki gülümsemene daha da genişledi.

"Teşekkür ederim!"

Beraber karanlık koridorları geçtiklerinde bahçeye çıktıklarında Elanora'un ayaklarının çıplak olduğunu işte o an fark etmişti. Fakat kadın buna aldırış etmeden koşar adımlarla gölün kıyısına ilerlemeyi tercih etmişti.

"Bayan McGallen..."

Sözü bir anda; "Elanora, Salazar! Elanora!" diye bağırmasıyla kesildiğinde sözünün ilk defa böyle tatlı bir neden yüzünden kesildiğini duyuyordu. Oysaki o sözünün kesilmesinden nefret ederdi.

"Elanora, ayakların çıplak. Koşmasan iyi edersin!"

Salazar yavaş adımları onun çocuksu koşuşuna yetişemiyordu elbette. Göl kıyısına gelip eteklerini toplayarak ayaklarını suya daldırdığında Salazar yanına oturdu.
Yüzündeki çocuksu tebessüm içini ısıtıyordu.