Güller

1.7K 135 36
                                    

"UNNİE! BEN ÇIKIYORUM!" Ablama fazla yüksek bir sesle bağırdığımda abim yüzünü buruşturarak bana baktı. "Senin o ses tellerini koparırım ha! Hayvan gücü mü var sende kızım?" Bana hakaret ettiği için elimdeki kıskaçlı büyük tokatı kafasına fırlattım.

"Evet,hayvan gücü var bende mendebur!" Dil çıkarıp o arkamdan gelmeye başlayınca dizlerime yüklenip koştum. Bu evde yaşamak çok zordu,hayatımın en riskli anlarını yaşıyordum.

Ayakkabımı -zor da olsa- yürüyerek bağladığımda kafamı kaldırıp derin bir nefes aldım. O abim denen yaratık yüzünden rahat yaşayamıyordum evde be!

Neyseki evimiz otobüs durağına yakındı.

"Lalalala,la,la~" Şirinlerin şarkısını söyleyerek durağa vardığımda gözlerimi ayakkabılarımdan çekip boş oturma yeri aradım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Lalalala,la,la~" Şirinlerin şarkısını söyleyerek durağa vardığımda gözlerimi ayakkabılarımdan çekip boş oturma yeri aradım.

Başını eğmiş bir şekilde elindeki güle bakan adamın yanına oturduğumda çantamı bacaklarımın üstüne koyarak gülümsedim.

Bay Jung'u görecektim,sevgilimi görecektim... İçim kıpır kıpırdı.

Bacaklarımı oynatırken yanımda oturan adam yüzünü kaldırarak bana baktı. Yüzünü tam göremiyordum ama siması tanıdık mıydı ne?

Sapık mıydı yoksa?

Ay,hala bakıyordu,sapık bu herhalde. Çaktırmadan ona bakmaya çalıştığımda hala gözleri bana dönüktü.

Bir dakika o gözler...

Şaşkınlığımı gizleyemeyip ona baktığımda bana inci gibi olan dişlerini göstererek gülümseyen sevgilime baktım. "Senin burada ne işin var?" Elindeki gülü bana uzattığında almak için uzandım.

Gülleri sevmezdim ama onun için sevebilirdim.

"İnsan sevgilisini nasıl tanıyamaz?" Baş parmağını şakacı bir tavırla bana salladığında gözlerimi kaçırıp dudaklarımı büzdüm. "Bilmem ki..." Dudaklarını kulağıma yaklaştırmak için üstüme doğru uzandığında kalbimi hissetmedim resmen.

"Ben seni kokundan tanıdım ama,kalbimi kırıyorsun." Dudaklarını büzüp yakından bana baktığından dudaklarımı yaladım. Ah,benim sevgilim,benim,benim. Kokumdan tanıyordu beni,kalbim,kalbim. "Bir öpücük verirsen kırgınlığım geçer belki hm?"

Oyuncu bir tavırla kaşlarını kaldırıp dudaklarını uzattığında göğsüne elimi koyup onu durdurmak zorunda kaldım. "Yaşlı teyzeler full HD izliyor." Kıkırdayıp benden uzaklaştığında bizi izleyen yaşlı teyzelere baktı.

Gözlerini dikip bakmışlardı birde,tch,tch ayıp.

"Ah keşke böyle bir damadım olsa. Dalyan gibi."
"Kapmış o da gencecik kızı görmüyor musun?"
"Bencede çocuk biraz büyük gözüküyor."
"Torun istiyorum."
"Kızımı böyle güzel doğurmalıydım... tüm suç bende."
"Kızımın yanına çok yakışırdı."
"Benimde oğlumun yanına..."
"Ne?"
"Yani kız oğlumun yanına çok yakışırdı."

A-a konuşmalara bak. Sevgilim tek benim yanıma yakışırdı be,sarkık teyzeler!

Gözlerimi devirip önüme baktığımda Jaehyun bu halime gülüp elini belime yerleştirdi. Yapma böyle,düşüyorum sonra.

Otobüsün gelmesi ile beni önden yönlendirirken aynı zamanda düşmemem için belimden tutuyordu. Ne düşünceli bir erkek arkadaş.

Kartımı bastıktan sonra ona döndüm. "Sana da basayım." Tam kartı basacağım sırada bileğimden tutup kendi cebindeki kartı çıkarıp bastı. Nasıl ya?

"Bakma öyle. Bende bir zamanlar gençtim,insanlar sırada bekliyor." Sırtımdan beni itip otobüsün direklerine ona bakabileceğim bir şekilde yasladığında başımı cama yasladım. O da önüme başka birisi geçmesin diye barikatım olmuş düşmemek içinde direklere tutunmuştu.

"Otobüs dolacak gibi." Mırıldandığında otobüsün doluluğu artmıştı. Ve bu da ayakkabılarımızın ucunun değmesine sebep oluyordu. "Neden araba ile gelmedin?"

Merakla ona baktığımda omuzlarını silkti. "Uzun zamandır binmiyordum ve araba sürerken güzel yüzüne bakamıyorum. Böyle daha hoş... doya doya tadını çıkarıyorum." Sarhoş gibi gülünce bende gülümsedim.

Çok fazla aşık gibi konuşuyordu ve bu beni gerçek anlamda bulutların üstüne çıkarıyordu. "Senin yaşadığın hayatı daha yakından görmek istedim."

"Anladım,bende senin hayatını yakından görmek isterim." Bana kocaman bir gülümseme sunduğunda gamzelerine parmağımı soktum.

Oh be,içim rahatlamıştı. Bunu yapmak istiyordum. "O yüzden seni ailemle tanıştıracağım ya..." Dediği şeyle gözlerimin kocaman açılması baş parmağımı da hızlıca gamzesinden çekmem bir olmuştu. "Sen ne dedin?"

"Duydun,hem boşver onu şimdi. Biraz daha yanaklarımla oyna,hoşuma gitti." Yanaklarını sevmem için bana uzattığında gülüp ellerimi yüzüne çıkardım. "Çok yakışıklısın." Kendime engel olamayıp iç çektiğimde sırıttı.

"Bunu hep duyuyorum ancak senden duymak daha farklı bir etki yarattı güzelim." Bana güzelim diyordu. Tanrım,tanrım,tanrım. Bu çocuğun ağzını burnunu yerdim ben.

Kafasını kaldırıp camdan baktığında kırmızı düğmeye bastı. "Geldik."

Kalabalıktan rahatça geçebilmem için bana kolaylık sağladığında en sonunda otobüsten inebilmiştik. "Şirkettekiler ilişkimizi bilmiyorlar,söyleyecek miyiz?"

Sorduğumda soru ile dudaklarını yaladı. "Benim için sorun yok,istediğini söyleyebilirsin. Senin fikirlerin daha önemli."

O gerçekten delice bir şekilde beni düşünüyordu. "Hayır,hayır senin fikirlerin daha önemli."

"Beni boşver. Bugün ufak çaplı çekimlerin var,yorgun hissedersen söyle iptal edeyim tamam mı güzelim?" Bana karşı bir ayrıcalık yapmasını istemiyordum ama şuan beni düşünürerek bir kibarlık yapıyordu. Bu yüzden kafamı sallamakla yetindim.

"Söylerim." Gülümseyip şirkete doğru adımladı. "Girelim o zaman."

CEO | Jung Jaehyun ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin