Yazar'ın anlatımından:
Küçük kız babasının elini bırakıp lunapark'ın içine doğru koşmaya başladığın da, babalarının her ikisi onun bu heyecanına gülmüştü.
Sarışın olan babası gülüp onun gibi koşuşturmaya başladığın da, Büyük olan gülümsemişti.
Küçük kız dönme dolabın önünde durduğunda parmağıyla kocaman makineyi gösterip dudak büzdü.
"Baba buna binelim nolur"
Sarışın olan arkadan gelen eşine bakıp kızı gibi dudak büzdü ve sesinin sevimli olabilmesine dikkat ederek konuştu.
"Minnie, Sungie ve Sunnie dönme dolaba binebilir mi?"
Minho ikisinin kendisine küçük bebek bakışları attığını gördüğün de, gülümsedi ve başını hafifçe aşağı yukarı salladı.
Jisung gülümseyerek minik kızın elini tuttu ve dönme dolabın içine doğru yürümeye başladı.
Üçlü birlikte küçük kabine girdikten bir kaç dakika sonra makine dönmeye başlamıştı.
Küçük kız babasının kucağında oturarak dışarıyı seyr ederken, sarı saçlı olan onların fotoğraflarını çekiyordu.
Küçük kız aşağıda duran pembe pamuk şekerleri görünce babasına baktı.
"Baba pamuk şeker alabilir miyiz? Lütfen...Lütfen"
Minho kızına gülümseyip başını olumlu anlamda sallamış, kızının kahverengi saçlarını okşamaya başlamıştı.
Jisung başını büyük olanın omzuna yaslayıp gülümsedi.
"Sungie de pamuk şeker ister mi?"
Jisung hızlıca başını aşağı yukarı salladı. Başını hafifçe kaldırıp büyük olanın yanağına küçük bir öpücük bıraktı.
Makine durduğun da, küçük kız babalarının ellerini tutup, pamuk şekerler olan tarafa sürüklemeye başlamıştı bile.
Pembe renkli pamuk şekerlerden istediğini alan küçük kız mutlu bir şekilde gülümsemiş, ağzının bulaşmasını aldırmadan yemeye başlamıştı.
Jisung elindeki mavi renkli pamuk şekere parıldayan gözlerle bakmış, yavaşça yemeye başlamıştı.
Minho iki tane küçük 'bebeğe' bakıp gülümsedi.
"Baba! Baba! Atlıkarıncaya binelim!"
Küçük kız atlıkarınca olan kısma gelmişti. Minho küçük kızını kucağına alıp at figürünün üstüne bindirmişti.
Makine hareket etmeye başladığın da, küçük kız ebeveynlerine el sallamıştı.
"Chinsunie uçuyor!"
Küçük kızın gülerek söylediği şeye karşı Jisung ve Minho da gülmüştü.
Küçük olan kollarını büyüğünün beline sarmış, başını göğsüne yaslamıştı. Minho bir kolunu onun ince beline yavaşça sardı.
Atlıkarınca durduğunda, küçük kız koşarak babalarının yanına gelmiş, onlara sarılmıştı.
"Baba, Sunnie acıktı"
Minho gülümseyerek onun boyuna gelmek için eğilmişti.
"Sunnie ne yemek istiyor?"
Chinsun onları izleyen babasına kendince bir sırıtma atmış ve siyah saçlı olanının yanağını öpmüştü.
"Hamburger!"
Jisung kızının isteği ile olaya müdahale etmek için ağzını açtığı sırada, Minho hızlıca ayağa kalkmış, onun dudağının kenarını öpmüştü.
Chinsun kıkırdadı ve babalarının elini tuttu. Jisung kızaran yanaklarını saklamak için başını eğmişti bile...
✨☁️✨☁️✨☁️✨☁️✨☁️✨☁️✨☁️
Jisung üstüne giydiği saten geceliğin gömleğinin eteklerini çekiştirdi. Gözlerini kaşıyarak yatağına yaklaştı.
Kendini yatağına bıraktıktan sonra gözlerini açıp sağ tarafta onu gülerek izleyen eşine bakmıştı.
"Gülme ya...uykum geldi"
Minho gülümsedi. Kollarını onun incecik beline sarıp onu kendine çekti.
Jisung başını geniş göğse gömdü ve mırıldandı.
"Seni seviyorum"
"Ben de seni seviyorum bebeğim"
Jisung gülümseyerek kendini rüyalar alemine bırakmıştı.
______________________________________
-HanJisung_ ꒰⑅ᵕ༚ᵕ꒱˖♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy Issues
Fanfiction[Completed] Lee Minho & Han Jisung "12 yaşında babası tarafından yetimhaneye bırakılan Han Jisung, 18'ci yaş gününe 1 hafta kala Lee Minho tarafından evlat edinir.„ ©miparkse