12

4.5K 562 457
                                    

11'i okumayı unutmayın ve bölümün berbatlığı yüzünden üzgünüm hiç iyi demeyin biliyorum kötü olduğunu neyse bu bölümden sonra düzelticem inş iyi okumalar </3

oikawa ve diğerleri sahneyi boşalttığında yamaguchi objektif bir bakışla eleştirdi onları. "sanırım kazansalardı solist yüzünden değil de iki gitarist yüzünden olurdu bu. oikawa'nın sesi tahmin ettiğimden iyi olsa da diğer grup üyeleri cidden onu gölgede bırakacak biçimde güzel çaldılar. zaten kızların çoğu uzun olan gitarist için çığlık attı."

kenardaki gruba baktım. güldüm istemsice. "baksana, oikawa azarlıyor uzun gitaristini." sonuçta onu gölgede bırakmıştı. oikawa sevmezdi bu tür şeyleri.

sıra bize geldiğinde onlara bakamadık ve ayaklandık. sahneye çıktığımızda diğerlerinde olduğu gibi çığlık atmadı kimse. tebessüm edip teşekkür edercesine eğildim hafifçe. sadece ufak bir alkış armağan ettiler bana.

bu bir gelenekti. gruba ilk katıldığım zamanlar gürültü yüzünden çok uzun süre sahnede kalamazdım. bar sahibi beni işten çıkarmak yerine müşterileri ikaz etmişti benden habersiz. hayranların bu tutumu sosyal medyaya düşünce büyük bir ün kazandırmıştı bize ve bara.

söyleyeceğimiz şarkı gürültülü bir parça değildi. tanaka, noya ve daichi-san sahnenin uzuna çöktüler. ben mikrofonu boyuma göre ayarladım. yamaguchi bar tarafından saklanan gitarı alırken suga-san kendisinin getirdiği klavyenin başına geçmişti. bu sefer gitarım yanımda değildi.

her şeyin ayarlanması bir dakika aldı. buna rağmen konuşan yoktu hayranlar arasında.

yamaguchi gitar ile şarkıya girdiğinde hemen ardından ben de söylemeye başladım.

herkes eşlik etmeye başladığında hiçbir grupla yakalanamayan bu aura gülümsetmişti beni. (medya'da eşlik etmiyorlar ama olsundu)

yamaguchi ile uyumlu bir şekilde şarkıyı söylerken nakarata geldiğimde tüm sesler kayboldu. gözlerimi yumdum.

"so this is heartache?
so this is heartache?"

şarkının anlamını yemin ederim düşünmeden söyledim. bittiğinde gülümsüyordum bile. seyircilere teşekkür ederek ve bizimkilere tebessüm ederek sahnenin çıkışına ilerledim. merdivenlerden inerken karşımdaki oikawa'yı bulmayı beklemiyordum.

"ne oldu? alay edecek bir yanını bulamadın mı?" dedim gülerek.

"bizim şarkımızı söyledin."

"ah hayır, kendi şarkımı söyledim. yanlış yorumlama." yanından geçmek için hareketlendim ama bileğimi tutması ile bıkkınlıkla yüzüne baktım. "yorma beni de-" beni kendisine çekip yüzünü yüzüme yaklaştırdığında gözlerim irileşti.

hızla kendimi geri çekip suratına tokatımı yerleştirdiğimde benim kadar şaşkındı o da. yanağını tutup bana baktı.

"sakın bir daha bana dokunmaya kalkma, oikawa." sinirli adımlarla onun ve grubunun yanından geçip direkt çıkışa ilerledim.

dışarı çıktığımda yanıma koşa koşa gelen diğerleri bir şey söylemeden baktılar yüzüme. ilk tepki tanaka-san'dan oldu.

"resmen oikawa'yı atmış kalbinden. aslanım be."

istemsizce güldüm. "fazla kaldı orada o şerefsiz." yamaguchi'nin koluna girdim ve yorgun olduğumu belli ettim. "ona sinirlenemeyecek kadar yorgunum şu an. hadi taksi çağırın da gidelim."

ya biliyorum ben de güzel olmadığını falan ama yani ne yazacağımı bilemeyince böyle aptal bir geçiş yapmak istedim kitap kagehina ama kagehina yok. o yüzden bu kısım gerekliydi.

twitter.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin