BÖLÜM ÜÇ

18 2 0
                                    


Sil ağzının kenarını, yine gülüşünden cennet akıyor.

-Özdemir Asaf-

GECEM'DEN

Karşımda gördüğüm kişiyle, yüzümde istemsizce bir tebessüm oluştu.

"Ne işin var senin kız burada ?" diyerek ona baktım. Oda bana gülümseyerek konuşmaya başladı;

"Bir mesajına bakar dedim ama bir mesaj bile göndermemişsin. Bende dedim ki bari ben gideyim yanına, ne bok yiyor bakayım dedim." dediğinde gülümsemem daha da büyüdü.

"Ne bok yiyormuşum gördün mü bari?" dediğimde yüzündeki gülümsemeyi silerken cevap verdi.

"Bende ne güzel dövüş filan olur zannediyordum. Bir şey yaptığınız yokmuş." dediğinde ona daha çok yaklaşıp koluna girdim ve konuşmaya devam edip;

"Of, saçmala kızım. Hem bir şey olsa ben kendim hallederim herhalde. Sizi hiç buraya kadar yorar mıyım sence?" dediğimde bana döndü ve

"Geri zekalı ne yorulması, bize de haber vereceksin tabii. Hemen geliriz, onları bu dünyadan sileriz." dediğinde sırıttım ve

"Siz mi? Siz daha düz yolda zor yürüyorsunuz. Birde benim için dayak mı yiyeceksiniz? Buna yüreğim el vermez gerçekten." dediğimde yüzü sinirli bir hal aldı.

"Lan ne çabuk unuttun seni dayak yemekten kaç defa kurtardığımız?" dediğinde yanağından öpüp;

"Şaka yaptım lan geri zekalı, hemen sinirlenme." dediğimde oda gülümsedi ve

"Çok konuşmada yürü hadi." dedi. Hem yürüyüp aynı zamanda sohbet ediyorduk. Bensiz okulun nasıl geçtiğini sorduğumda ise cevabı "Vallahi hiç tahmin edemeyeceğin kadar rahat geçti." demişti.

Onu umursamadan önüne geldiğimiz evin kapısını elimdeki anahtarla açtım. İkimizde içeri girdiğimizde, hemen koltuğa atlayarak oturdu.

"Çok açım lan, ne yapacaksın bana acaba?" diyerek sorduğunda, ona dönüp cevap verdim.

"Hiç bir şey yapacak halim yok. Şurada çiğ köfte alıp gelirim. Sende salata yap ben gelene kadar, boş boş durma öyle." dediğimde kafasını sallayıp mutfağa doğru yürüdü.

Bende hemen odama çıkıp, üstüme hemen daha rahat edebileceğim bir şeyler giymeye karar verdim.

Dolabımın kapağını açıp elime bir eşofman altı aldım ve üst taraftan da mavi bir tişört alıp giydim. Okul kıyafetlerimi de çalışma masamın üzerine koydum. Sonra hallederdim bunları. elimde getirdiğim çantadan cüzdanımı alıp yeteceğini düşündüğüm kadar para aldığımda, Biraz daha almaya karar verdim.

Belki başka şeyler de alırım diye düşündüm. Parayı alıp hemen aşağıya indim. Evden çıkmadan önce mutfaktaki Ceylin' e seslendim.

"Yukarıya çık da üzerine rahat bir şeyler giy." dediğimde "Tamam." diyerek cevap vermişti. Evden çıkıp alt sokağa doğru yürüdüm.

Sokağın köşesinde 'Mamedin Yeri' yazısını gördüm. Hemen oraya doğru yürüdüm. Mehmet amcayı tanıyordum çok uzun zamandır. Hemşehrimizdi, Gaziantep' de de yeri vardı.

Evet Antepliyim. Buraya on bir yaşında taşınmıştık. Ama orayı çok seviyordum. Ara sıra anneannemi görmeye gidiyordum.

Dükkanın önünde durduğumda beklemeden içeri girdim. Tezgahta bir şeyler ile uğraşan Mehmet amcaya doğru yürüdüm.

GECE MAVİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin