İKİNCİ BÖLÜM:SİLAH SESİ MİYDİ O?

43 4 0
                                    

O an herşey durdu. Ben 'HAYIR' diye öyle bir bağırdımki tüm gözler bendeydi.Ne mi oluyordu.Karşımda bir grup asker beni kurtarmış ve Beni rehin alan teröristin kafasına silahı dayamış tam vuracakken benim 'HAYIR' diye bağırmamla bana dönmüştü.

Oturduğum yerden kalkıp onlara doğru yürümeye başladım.İçlerindeki Üsteğmen 'Ne oldu hanım efendi' diye sordu.Ben ise öylece yüzüne bakıyordum.'Onu öldürecek misiniz?' diye sordum en sonunda.'Evet' dedi sert ve kararlı bir sesle Üsteğmen- oldukça yakışıklı benden birkaç yaş büyük, uzun boylu bir askerdi.Ama tabi bunu düşünecek durumda değildim.-Ben öylece bakarken sessizliği o bozdu.'Bir sorun mu var? hanımefendi'.Bana bakışları sanki beni sorgular gibiydi.O anda kafama dank etti.Öldürmelerini istemediğimi düşünüyor.Evet onların yapmasını istemiyordum.Ama... 'Yanlış anladiniz' dedim bende güclü çıkmaya çalışan ve nefret dolmuş bir sesle.

'Neyi yanlış anlamışım?' diye sordu.Bu ses tonunu tarif edemiyorum bile.'Sizin bu adamın yaptıklarından haberiniz var mı? Öldürdüğü çocuklardan,annelerden,dağıttığı ailelerden... Siz şimdi geçmişsiniz karşımıza birde soruyorsunuz.Sizin gibi terör yanlıları yüzünden hergün daha da güçleniyor bu şerefsizler.' O an karşımda duran adama o kadar ofkelenmiştim ki sinirden gözlerimden yaşlar boşalmaya başladı.O sırada beni çok korkutan o söz geldi kulaklarıma 'Öldür şu şerefsizi' Evet bana demediğini bırakmayan o asker vermişti bu emri.'Hayır' diye bağırdım ama yetişemedim.Silah patladı o şerefsiz ise yere yığıldı.

Kendime gelmem ve o şoku atlatmam neredeyse bir dakikamı almıştı.Kendime geldiğimde öfkeden kuduruyordum.O askerin üstüne atlayıp tüm hıncımı çıkartmak istiyordum ama her seferinde aklıma onun bir asker olduğu ve beni engelleyebileceği geliyordu.Gerçi bende güçsüz değildim.Onu yaralardım ama o zamanda aklıma omzunda Türk bayrağı taşıyan birine vuramayacak kadar vatansever olduğum geliyordu.

Beni düşüncelerimden ayıran şey askerlerin bana ayıplar gibi bakmaları oldu.Tabi ki harika.Herkes beni bir terör yanlısı gibi görüyordu.Ve bu beni sinirlendirmeye yetiyordu.Öfkeyle kalktım oturduğum yerden ve yürümeye başladım.Bir köylü beni durdurmaya kalksada dinlemedim.'O taraflar tehlikelidir gitmeyesin' demişti kadın.Ama o kadar sinirliydim ve o kadar kırgındım ki bir an önce yanlız kalmak istemiştim.Sonunda uçurum gibi bir yerin önüne geldiğimde durdum.Oturup ormanlık manzaraya baktım ve çok geçmeden ağlamaya başladım.

O sırada arkamdan gelen bir ses beni düşüncelerimden ayırdı.Arkamı dondugumde bir elinde ipe bağladığı bir sivas kangalı ve diğer elinde bıçakla bana doğru yaklaşan bir adam gördüm.Köpeğe baktığımda bana çok dostça baktığını gördüm.Oldum olası gördüğüm tüm köpekler beni severdi.Hayvanlarla aramda böyle güzel bir bağ vardı.Adam köpeğin bana saldırmayacağını anlayınca köpeği bıraktı ve üzerime yürümeye devam etti.-ki ben dövüş eğitimi almış bir kadındım-

Adam başına geleceklerden habersiz bir şekilde bıçağı bana savurdu.Ben bıçaktan kaçıp bıçaklı elini tuttum ve bileğini büktüm.Adam bıçağı düşürdüğünde yüzüne güzel bir tane geçirdim.Biraz sendeledi ama düşmedi.O sırada Türk bayraklı kolyemi görmüş olmalı ki Türklere küfür etti.Benim sinirim yüzümden çıkan buharla açıkça ortadaydı.Ama sinirlenip yanlış birşey yapmamak konusunda kendimi tembihliyordum.Taki o sözleri duyana kadar.'Güzel dövüşüyorsun.Öldürdüğüm askerde güzel dövüşüyordu' O an kan beynime öyle bir nüfuz etti ki önümü göremez oldum.

O an aklımda sadece onu öldürmek vardı.İntikam kusuyordum.Kin ve nefret damarlarımda akıyordu.Gözüm dönmüştü kendime geldiğimde adamı yere yatırmış yüzünü yumrukluyordum.Ellerim kan olmuştu ve bu hangimizin kanı anlayamamıştım.Bir yandan adamı yumrukluyor bir yandan bağırıyordum.Ona söylediği lafları yuttururken birinin beni çektiğini hissettim.Adamı elimden aldıklarında hala bağırıyordum.'Bırak! Öldürücem ben bu şerefsizi' benim bağırmalarıma 'sakin ol' diyen sesler karışmaya başladı.Ama ben sakin olamıyordum. O adamın nefes alması bile beni sinir ediyordu.

KOMANDOYLA AŞK-ASKIYA ALINMIŞTIR-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin