Bölüm 1; Ağaç ev

55 5 0
                                    

------------------------------------------------------------------

Evet günlük, kendimi tanıtayım, sıradan bir lise de okuyan bir kızım. Öyle çok fazla arkadaşı olan egoist kızlardan değilim. Ama bir arkadaş grubum var. 5 kişilik grubumuzun 2 kız üyesinden biriyim. 5 kişi, biraz klişe gibi gelebilir. Zamanında izlediğimiz film ve dizilerden dolayı 5 kişi olmayı havalı bulmuş, geri kalan herkesi dışlamıştık. 5 arkadaştık, fakat arkadaştan daha yakındık.

Yine zamanında ağlaya zırlaya babama bahçemizdeki o koca ağaca - cinsinin ne olduğunu hala bilmiyorum- ağaç ev yaptırmıştık.
Her günümüz orada geçer. Elektrik hattı bile çekmiştik. Bilgisayar falan koymuş, kendimizce düzenlemiştik. Hepimizin köşesi var hatta.

Ağaç evin bir köşesinde birçok kadın posteri var, o köşe Buğra'ya ait. Grubumuzun karı- kız hayranı, çeşitli fantezileri olan komedicisi. Biraz manyaktır ama grubun morali ne zaman düşse herkesi güldüren de odur.

Diğer köşede oyun posterleri, çizgi romanlar, mangalar ve çeşitli çizimler bulunur. Bu köşe de Arman'a ait.Arman'ı nasıl anlatsam, Arman biraz küfürbaz, sert bir adamdır. Ama kalbine girerseniz sizi bir ağabey gibi korur. Beni de hep öyle sevmiştir. Bir de öyle güzel çizim yapar ki... Bir ara portremizi çizmişti hatta.

Başka bir köşe de çeşitli pembe şeylerle kaplıdır. Ağaç evin o kısmına adımımı hiç atmadım. Atmayı da düşünmüyorum.
Bir çoğumuz da benimle hemfikir. O kısım Okyanus'un. Pembe delisi, güzellik için her şeyini verebilecek biri. Onu tanımlayan kelimeler kesinlikle -gereksiz- romantik, aşk, pembe, mutluluk. Ayrıca grubumuzdaki en yüksek notlar da onundur.

Diğer köşe... Diğer köşede bir kitaplık, ve kitaplıkta da sadece 3-5 tanesini okuduğum onlarca kitap var. O köşe sade, ama bir o kadar da güzel dekore edilmiş bir köşe. Emre'nin . Emre, aramızdaki annemiz gibidir. Biz sıçarız, o temizler. Duygularını gizlemekte bir profesyonel. Şu güne kadar ağladığına şahit olmadım. Korktuğunu görmedim. Bildiğim tek şey kahkaha atarken çıkan gür sesi , şaşırdığında veya kızdığında çatılan kaşları.

Veee..... Son köşe. Benim köşem, nasıl tarif etsem... Ben kendi köşeme duygularımı yansıttım. Bu yüzden en dağınık köşe benimki. Ben biraz mantık yürütmüş elektrik hattı çekince babamdan aldığım harçlıkları biriktirmiş, kendime bir minibar almıştım. İçini de doldurmuştum. Sonra zor da olsa saklamıştım. Sonra bir adet armut koltuklardan var, siyah renk. Öyle işte, birkaç battaniye, yastık falan. Çok rahat bir yer benim köşem. Açıkçası nasıl bir varlık olduğumu anlatamam. Biraz dengesiz bir insanım. Ağlanacak yerde kahkaha atar, gülünecek yere ağlarım.

Ha bu arada, ben de Atlas sevgili günlükcüğüm. Farkettiğin üzere Atlas bir erkek ismi, annem hamileyken, doktor bir fazlalık görüp bana " o bir erkek" demiş.
Ailem de ( annem ) bana Atlas ismini uygun görmüş. Sonra bir bakmışlar, kızmışım. Değiştirmek istememişler. Kalmışım böyle.

Neyse günlük, kendimi tanıttım, girişimi yaptım. Gerisini sonra yazarım. İyi geceler günlük, tatlı rüyalar.
---------------------------------

Merhaba arkadaşlar, ilk kitabım ve ilk bölümüm. Gerçekten çok heyecanlıyım. Aslında pek bir hedefim yok. Belli bir kurgum da. Kitap beğenilirse devamı daha hızlı gelecektir. Büyük ihtimalle yeni bölümü salı atarım. Lütfen aşağıdaki yıldız tuşuna basarak oylayın ve yorum bırakın. Yorumlar benim için önemli çünkü sizin sayenizde gelişeceğim. Şimdilik iyi günler.
Sevgiler.

5+2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin