11

4.9K 270 101
                                    

Medyayla okuyun lütfen~ oy ve yorumlarınızı bekliyorummm^♢^

7 saat sonra~

Jimin dudaklarını büzüp rahat bir konuma gelmeye çalışmıştı. Beli ağrıdığı için ağlamaklı bir ses çıkardı. Gözlerini açıp ovuşturdu. Bir kaç saniye gözlerinin açılmasını bekledi ve yanına döndü.

Jungkook damarları kollarıyla karavanı sürüyor bir yandanda sigara içiyordu.

Jimin yerinde dikleşmiş, üzerindeki pikeyi atıp belini ovdu. Buda jk nin bakışlarının jimine dönmesini sağladı. Jimin esneyip jungkooka yönelik konuştu.

"Jungkook, ben açıktım."

"Arkada yatağın üzerinde siyap bir çanta var içindeki atıştırmalıkları getirip ye."

Jimin başını sallayıp gülümseyerek ayağa kalktı. Araba hareket ettiği için tutunarak arkaya gitti. Çantayı alıp yine aynı şekilde koltuğa oturup pikesini karnına çekti. Jungkookun üzerini örtüğünü düşünüp çantayı açtı. İçinde biraz atıştırmalık falan vartı. Gördüğü biskolatayla gözleri parladı. Bir kaç paket vardı.

Bir paketi allı açtı. İçinden bir tanesini alıp ağzına attı. Tadını çıkardıktan sonra bir tanesini jungkookun ağzına tuttuşturdu.

"Jungkook! Ağzını açsana!"

Jungkook ağzını açıp atıştırmalığı yedi. Alırkende dudaklarının jimin minik parmaklarına değmesini sağlamıştı. Jimin gülümseyip bir kendine bir de jungkooka vererek yedi.

"Jungkook yorulmadın mı sen? Ya arabayı kullanırken uyuya kalırsanız?"

Jungkook jimin düşünceli halinden dolayı üst dudağı yukarı kıvrıldı.

"Merak etme yorulmadım. Hem zaten 2 saat kaldı." Jimin başını sallayıp telefonunu alıp saate baktı. Saat 06.31 diye. Gerçekten çok uyumuştu.

Telefonu kapatacaktıki gördüğü bildirimlerini durdu. Paneli indirip mesaja baktı. Bilinmeyenden gelmişti.

Bilinmeyen:
Selam jimin! Umarım iyisindir.

Jimin:
Kimsiniz?

Bilinmeyen:
Tanımaman normal zaten, sen beni tanımasanda ben seni çok iyi tanıyorum jiminie.

Jimin:
Kim olduğunuzu söylermisiniz artık?

Bilinmeyen:
Kim olduğumu bilmene gerek yok tatlım. Sadece şunu bilki senin iyliğini isteyen biriyim. Yakınında bi yerlerdeyim. Bana güven lütfen.

Jimin:
Seni tanımıyorum nasıl güvenebilirm ve ne için. Açık konuş.

Bilinmeyen :
Sadece geçmişinde bir yerlerde olduğumu bil. Bundan sonrada yakınındaki kimseye güvenme! Hemde hiç kimseye! Unutma sana en büyük acıları yakındakilerin verir. Sadece karnındakimi ve bu bilinmeyene güven. Yakında görüceksin jimin. Hemde herşeyi. Öyle bir şey olucaki yakınındaki herkes, güvendiğini her birey seni bırakıcaklar. Sadece tek kalacaksın. Ve şunu unutma bu sadece bir tahmin benim birşsy bildiğim yok. Sen sadece yakındaki hiç kimseye güvenme. Çünkü sinsi yılan aranızda. Ve bu arada erkeğim.
(Görüldü: 06.59)

❄❄❄❄❄❄❄❄❄

Jimin derin nefes alıp yutkunmaya çalıştı. Ellerinde titremeye başladı.

"Be-ben lavaboya gi-gidiyorum jungkook."

"Noldu jimin neyin var?"

Jimin derin bir nefes alarak cevapladı.

"Biraz midem bulanıyor."

Diyimi zorlukla gülümsemeye çalıştı.

"Kapının orda lavabo. Dikkatli ol."

Jimin başını sallayıp titrek nefeslerle koridoru aşıp lavaboya girdi. Ve gözyaşlarını saldı. Kimdi bu kişi? Ne istiyor ondan ve neler diyordu. Aklı iyice karışmıştı. Ona neden güvenmesini söylediğinide adlandıramamıştı.

Onu herkesten tanıyan biri? Geçmişinin derinlerinden bir parça? Jiminin aklına kimse gelemiyordu. Güvenme ve ihanet konusunda abilerine, hobiye, taeyi, arkadaşlarına güveniyordu. Onları es geçip boşverdi. Sadece birinin ona oyun oynadığını düşünüp yüzünü yıkadı.

Geri jungkookun yanına döndü. Araba gelecekleri yerde durdu. Öndeki hyunglarının olduğu karavanlarda durdu. Jimin derin nefes alıp jungkookun pesinden indi.

Jimin biliyordu, kesinlikle bilinmeyenin söyledikleri aklından çıkmayacaktı. Ama boşverip diğerlerinin yanına yürüdü.

İşte jimin o zaman hata yaptığının farkında değildi. Er ya da geç o hüsranla ve ihanetler onu çok yakınında bulacaktı. Ve geriye sadece kendisi kalacaktı. Kırık bile kalp ve geçmişindeki minik ayrıntı...

"Adını hatırlayamıyorum piskopatın biri şey demişti; Bana yukardan bakarsanız bir aptal görürsünüz, aşağıdan bakarsanız tanrınızı görürsünüz, tam karşıdan bakarsanız kendinizi görürsünüz..."

Sevdiklerim hep yalan söyledi..

Full Time Tragedi- No.1

Ay'a bir mektup yazdım

-Bölüm sonu-

  DO I LIVE ONLY?¿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin