Kahvaltıdan sonra biraz sohbet etmiş biraz da oyun oynamışlardı. Jimin yine biraz üzgündü sebebi ise jungkookun odalarında lisayla öpüştüğünü görmüştü.
Üzülmesi zaten çok normal değil miydi? Bedenini bir odaya hapsedip kilidini yok etmek istemişti bir an.
Kocası başka biri ile sevgiliyken ve onunla gözü önünde ilişkisini yaşarsa neden kötü olmasını?
Ağlayarak odadan çıkacaken jungkook kolundan tutmuş ve kendine çekmişti.
Jk: jimin yanlış anladın o aniden dudağıma yapıştı. İnan bana lütfen hem ben sen bizim bebeğimizi taşırken onunla olacağımımı düşündün?
Jimin gözlerindeki incilerini silip önündeki adama sarıldı. İnanmıştı ona jimine göre içten söylenmişti. Ama bunu başka biri hiçte içten söylemediğini anlardı. Sadece jimin fazla masum ve saftı.
Jm: in-inanıyorum sa-sana.
Sevdiği adamın yanağını okşayıp tebessüm etti.
Jk: Lisa odana git artık!
Dişleri arasından tısladı genç adam.
Lisa oflayıp sinirle kapıyı vurup çıktı. Jimin jungkooktan ayrılıp duş alacağını söyleyip banyoya ilerleyeceği sırada jungkook eşini durdurup şaşırtacak şekilde birlikte yapmak istediğini fısıldadı.
Jiminse kırmı yanaklarıyla utanarak eşiyle banyoya girdi. Sonrasındaysa fanfinfon.
🐰🐣🐰🐣🐰🐣🐰🐣🐰🐣🐰🐣
(Medyayı açın güzellerimm~)
Saat akşam 21.39 sularıydı. Taehyung yüzündeki garip tebessümle yaşarmış gözleriyle bahçeye çıktı. Yavaş yavaş sanki sonu olmayan ormana çıkan karanlık yolda ilerledi.
Gözlerini gökyüzüne çevirmiş ve yolunu aydınlatan ay'a buruk gülümsemeyle selam yollamıştı.
Gözlerinden firar eden yaşları kanlı elleri ile silmiş yüzününde kan olmasını sağlamıştı.
Kesinlikle bir insanın yalnız başına ilerleyemeyeceği karanlık yolda herşeyi siktir edip ilerliyordu.
Bir yandan da korkuyordu fakat karanlık ormandan değildi. Yalnızlıktan.
Ağzından firar eden hıçkırıkların kesilmesi için elinin tersini ağzına dayayıp çığlık attı. Biraz daha ilerleyip kulübesine girdi.
X: nerede kald- siktir kolun?!
Tae: Dayanamıyorum!
Hıçkırarak yere çöküp önündeki adamın bacaklarına sarılılıp saatlerce ağladı. O ağladı, ayaklarına kapandığı genç onu kolları arasına alıp koltuğa taşıyıp kucağında saçını okşamaya başladı.
Tae: Ne- ne zaman bi- bitecek bu işkence ? Yoruldum ben! Dayanacak gücüm kalmadı. Yalvarırım beni bundan kurtar! Be-ben kendimi öldürmeden sen öldür -hıck
Kucağında oturduğu genç tebbessüm edip dolan gözlerini ahşap tavana dikti.
X: Geçecek sabret biraz daha vaktin var bebeğim. Zamana ihtiyacın var, ihtiyacımız var. Kurtulacaksın sabret. Ve kimsenin önünde ne olursa olsun yalvarma.
Alayla kahkaha atıp ciddileşti.
Tae: zaman herşeyin ilacıysa sikeyim eczaneleri!
( No.1 hehe ;)
Yine gözleri şişene kadar ağlayıp kafasını boynuna gömdü kucağında oturduğu gencin.
Diğer genç ise miniğinin saçlarını okşayıp sol yanına yanına masaj yapıp rahatlatan şarkısını açıtı. Halsey- sorry.
Sabaha karşı küçüğü uyuduğunda onu koltuğa yatırıp koluna pansuman yaptı.
•
Sabah miniği uyanıp kahvaltı hazırlayıp, duş alıp giyindikten sonra büyüğünün yanağına öpücük kondurup geri döndü.Yarısına bile gelmemişken nefes nefese kaldığından çıkmadan önce ki aldığı su şişesinden bir yudum alıp yine ilerlemeye devam etti.
15 dakikanın sonunda yazlığa vardığında hemen odasına girip hyunguna belli etmeyecek şekilde yatağına ilerleyecektiki kararını değiştirip yanında olan yatağına ilerledi.
Şakaklarına dudağını bastıp elini kalbine koyup kendi kendine fısıldadı.
Tae: kalbime ciddi anlamda iyi gelmiyorsun. Galiba daha erken öleceğim.
" Kalbim sonsuzluğa kavuşmadan kurtar beni! Kalbim de senin için büyüyen çiçeklerim solmadan farket ki sonradan pişman olmayasın. Fakat.. her son bir başlangıçtı. Sen gelmeden gideceğim belliydi. Üzgünüm herşey için."
🐰🐣🐰🐣🐰🐰🐣🐰🐣🐣🐰🐣🐰Oy ve yorumm lütfenn