🌿0'6

34 8 0
                                    

Mete Kişisi: Senin bana yazman beni hiçbir zaman rahatsız etmez :))

METE'DEN

Ne? Bir anda yazıvermiştim ve artık geri dönüşüm yoktu çünkü mesajı görmüştü. Bundan sonrası için 3 tahminim vardı. Biri iyi biri orta biri kötü. Ya engelleyecek ya görüldü atacak ya da cevap verecekti ki bu çok düşük bir ihtimal. Nasıl böyle bir hata yaptım bir türlü anlam veremiyorum. Daha bugün tanıdığım biriyle konuşurken nasıl olur da bu kadar saçmalamayabilirim? Bu ne hız demezler mi adama? Ne yapsam ki? Belki telefon masada açık kalmıştır ve o başka bir yerdedir ha olamaz mı yani görmemiş olabilir ve ben silebilirim. Ama maalesef bunu yapamazdım. Zaten kıza attığım ilk mesajı da silmiştim. Eğer şimdi görmemişse ve ben mesajı tekrar silersem kıza çok ayıp olacaktı. En iyisi beklemek başka şansım yok. Şimdi engellese veya görüldü atsa bile sonuç olarak yarın okul var. Onunla konuşup bir şekilde bu durumu toparlamaya çalışabilirim elbette. Bu düşüncemde karar kılıp telefonu cebime atıp yemeğe indim. Sadece beklemem gerekti...

MELEK'TEN

Her ne kadar zamanla görücem benden hoşlanıp hoşlanmadığını desem de artık emindim. Tabi bu durumda 2 seçenek de olabilirdi. 1- Abaza bir kişiliği vardı 2- Benden hoşlanıyordu ve bir anda ağzından kaçırmıştı. Umarım ikinci seçenektir. Ki ben abaza olduğunu gram düşünmüyorum çünkü eğer abaza olsaydı Beliz gibi güzel bir kıza çoktan yürürdü. Beliz gerçekten çok güzel bir kız. Bugün kantinde üçümüz otururken bile Beliz'e baktığını hiç görmedim desem yalan olmazdı. Umarım benden hoşlanıyordur çünkü bana o mesajı attığından beri yatakta zıplıyordum sevinçten ve az önce yere kapaklandım :) İyi de ben şimdi bu çocuğa ne cevap vereceğim. Buldum. Beliz. Beliz bana sorabilirsin ben yardım ederim demişti değil mi? O zaman etsin ehehe. Hemen sohbetin ekran görüntüsünü alıp Beliz'e attım.

İyikik Meleğim: Fotoğraf
Çok Kıymetli Kankam: Doğru mu görüyorum kızım ben? Ciddisin değil mi bak beni kandırıyorsan seni çok fena yaparım.
İyilik Meleğim: Yok saçmalama yapar mıyım ben öyle şey? Şimdi bana söyle. Ben ne cevap versem?
Çok Kıymetli Kankam: Ben hâlâ şoktayım kankacım bir saniye. Oha ya. Benim best friendim baya hızlı çıktı. Hiç bilmezdim böyle olduğunu ehehehe.
İyilik Meleğim: Hadi ama şaşırmana sonra devam et. Yardım et diye yazdık sana burda herhalde. Seri bir şekilde el at şu işe.
Çok Kıymetli Kankam: Biraz naz yap sen şimdi kanka ksjfkslfj.
İyilik Meleğim: Çok yardımcı oldun canım ya sağ ol düzgün bir şey söyleyeceksen bekliyom.
Çok Kıymetli Kankam: Tamam bak şunu at " :) " Sonuçta sen de ondan hoşlanıyorsun biraz utanmış gibi ol. Ki heyecandan yatakta zıpladığına eminim ben senin.
İyilik Meleğim: Nasıl da tanır malını dkfjalfj. Tamamdır tatlım ben bir yazayım hadi görüşürüz öptüm seni.
Çok Kıymetli Kankam: Ben de Meleğim.

~

Mete Kişisi: Senin bana yazman beni hiçbir zaman rahatsız etmez :))   (17.35)
                                                (İletildi)
                                                (Görüldü)
Melek:) :  :))   (17.56)
                          (İletildi)

METE'DEN

Yemeğe indiğimde annem henüz sofrayı hazırlamamıştı. Yardım etmeyi teklif ettim ama beni reddedip gidip TV seyretmemi söyledi. Ben de öyle yaptım. Şansıma en sevdiğim program (ÇGHB2) vardı ki hemen sesini yükseltip izlemeye başladım. Yeni başlamıştı daha ki bu beni biraz da olsa sevindirdi. Gergindim. Belki üzgün bile görünüyor olabilirdim. Ne olursa olsun annem farketmemeliydi. Ne olduğunu sorun canımı iyice sıkmasını istemiyordum. Zaten bazı repliklere sesli güldüğüm için şuan bunu anlaması imkansızdı. Yaklaşık 10 dakika sonra annem yemeğin hazır olduğunu söyleyerek beni masaya çağırdı. Televizyonu kapatmadım aksine sesini biraz daha verip, kumandayı da elime alıp masaya geçtim. Acıkmıştım. Her ne kadar sevmesem de domates çorbasını içtim. İnsan, bu çocuk okula gitti yorulmuştur sevdiği yemeği  yapayım demez mi be annecim. Neden bilmiyorum ama gerçekten sevmiyordum domates çorbasını ama her seferinde anneme ayıp olmasın diye içiyordum da. Annem çorba kasesini önümden alırken telefonuma bildirim geldi. Melek yazmış olabilir miydi? Aklımdan hiç sanmadığım düşüncesini geçirerek telefona bakmadım bile. Ama tabi merak. Ne kadar dinleyebilirsin ki aklını. Bir yandan annem gözlerini dikmiş bana bakıyordu. Kim yazdı niye bakmıyorsun telefonuna dercesine son bir bakış atarak mantı ve biraz da yoğurt koyduğu tabağı önüme bıraktı. Annemi izlemeyi bırakıp telefonu elime aldım. Yıkıldım diyebilirim. Kimse yazmamış üstüne şarjım da bitmek üzereydi. Gelen ses şarj bildirimi imiş yani anlayacağınız. 5 kalmış şarjım aman ne önemli. Tabi benim gönlüm olup da telefona girene kadar e kalmıştı şarj. Telefondan da umudumu kesip masanın üzerine koydum. Kaşığımı elime aldığımda tekrar bildirim geldi. Annem yine aynı ifadeyle bana bakarken az önceki bildirimin şarj bildirimi olduğunu bilmiyordu. Sanırım okulun ilk gününden sevgili yaptığımı falan sandı. Artık Melek'in yazmayacağından emin olduğum için telefona bakma niyetinde değildim. Bakmamıştım da. Ben içimden bunları düşünürken telefonun şarjı bitmiş kapanmıştı bile. İstifimi bozmadan yemeğimi yemeye devam ettim. Bir yandan da annemle olan sohbetimize...

MELEK'TEN

Derin bir oh çektikten sonra arkama yaşlandım. Cevap verdiğinde anında görmemek için de telefonumu elimden yatağa bıraktım. Bildirim sesini duymayı bekliyordum sessizce. Tam o anda telefonum çaldı. Mesaj atmasını beklerken aramış olamazdı değil mi? Telefonu hemen elime alıp kimin aradığına baktığımda ise bir numarayla karşılaştım. Rehberimde ekli değildi. Bir yandan rahatlamıştım ama daha fazla çalmaması için telefonu açtım.

"Alo."

"Selam Melek"

"Kusura bakmayın ama kayıtlı değilsiniz de çıkaramadım sizi kiminle görüşüyorum?"

"Sesimi ne çabuk unuttun be Meleğim. Cemal ben. Nasılsın?"

"Beni neden aradın? Ayrıca bana Meleğim demeyi kes!"

"Tamam özür dilerim sakin ol niyetim seni rahatsız etmek değildi."

"Ama ettin artık çok geç. Beni bir daha arama! Zaten ne yüzle arayabilirsin ki sen beni! Ne yüzle! Şimdi telefonu kapat ve beni bir daha asla arama!"

"Şimdi kapatıyorum ama bir dahaki için söz vermiyorum. Seni seviyorum. Görüşmek üzere."

"Görüşeceğimizi hiç ama hiç sanmıyorum."

  dıt dıt dıt dıt...

Ona olan onca sevgime rağmen beni terkedip şimdi ne yüzle arardı ki. Üstelik gelmiş bir de seni seviyorum diyor. Aptal. Senden nefret ediyorum.

Mete'nin yazmasını beklerken Cemal'in araması sinirlerimi bozmuştu. Zaten hep böyle olmaz mıydı? Yeni birinden hoşlanmaya başlarsın ve eski sevgilin yokluktan sana döner. Ahh ahh. Umarım bir daha aramaz. Bir de ukala ukala  bir dahaki için söz vermiyorum diyor. Gel de delirme Melek.

Hadi hayırlısı...

METE'DEN

Yemeği yedikten sonra odama çıktım ve telefonu şarja taktım. Şarjı tamamen bittiği için biraz beklemem gerekiyordu. 2-3 dakika sonra açıldı neyseki. İçimde olan son umutla internetimi açtım. Bildirim gelmemişti. Üzüldüm tabi. Bir anda telefon kapanmadan önce gelen bildirimin kimden olduğu düştü aklıma. Hemen girip baktım.

Melek:) :  :))

İnanması zordu. Ama. Yazmıştı...

BAKALIM CEMAL TEKRAR ARAYACAK MI?
MELEK VE METE BİRBİRLERİNE NE ZAMAN AÇILACAK?
MELEK KİMİ SEÇECEK? METE? CEMAL?

BU BÖLÜM DE BURADA BİTTİ. DİĞER BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE. KENDİNİZE İYİ BAKIN.

VE TABİ YİNE YORUMLARINIZI BEKLEYECEĞİM.

29.4.20

Gökyüzüm Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin