🌿1'3

27 7 2
                                    

Masadan çantalarımızı da alıp mekandan çıkmak üzereyken biri seslendi.

"Mete!"

Başta Mete olmak üzere hepimiz geri dönüp sesin sahibine baktık. Bu ses zaten tanıdık gelmişti. Adnan Bey idi bu. Mete ve Cemal'in babası...

"Beni mi takip ediyorsun?" dedi Mete.

"Aslında evet denilebilir."

"Şaka gibisin ya. Bir de gelmiş aslında evet diyor. Uzak dur benden."

"Bak evlat konuşmamız gerek."

"Seninle konuşacak hiçbir şeyim yok!" diye bağırdığında lokantadakilerin gözlerini üzerimde hissettim. Ardından bir görevli yanımıza geldi ve müşterilerin rahatsız olduğunu, mümkünse dışarıya çıkmamızı rica etti.

"Mete gel benimle." diyip elinden tuttum ve onu dışarı çıkardım. Hala arkasına bakıyordu. Benim çıktığımı gören Beliz ve Kemal de bizim arkamızdan dışarı çıktı ve tabi Adnan Bey de.

Yolda yürürken bir şekilde durduruldum. Ama beni durduran Mete değildi çünkü beni çekiştirmemişti. Hemen kafamı çevirip baktım. Adnan Bey Mete'nin kolundan tutmuştu. Bu neydi ya? Sülük gibi yapıştı adam. Tamam biyolojik olarak kayın babam olabilir ama öz oğlu şuan onu istemezken benim de ona saygı göstermeme sebep olacak bir durum söz konusu değildi. Mete bana döndü.

"Melek. Sanırım biraz konuşsak iyi olacak. Sen Beliz ve Kemal ile kalabilir misin biraz?"

"Tabiki. Sen iyi ol yeter. Ama unutma konuşmak zorunda değilsin. Canın sıkılırsa gel yanıma tamam mı?"

"Tamam sevgilim. Seni seviyorum."

"Seni seviyorum."

Yanağına bir öpücük kondurup Belizlerin yanına gittim. Bankta oturuyorlardı.

Mete ile babası bizden biraz daha uzaklaşmış ve bir banka oturmuşlardı. Yaklaşık 15 dakika sonra geldi.

"Nasılsın?"

"İyiyim sevgilim. Merak etme."

"Ederim salak."

Gülümsedi.

"Ne konuştunuz?"

"Gerçekleri."

"Neymiş onlar? Tabi anlatmak istersen."

"Sana anlatmayacağım da kime anlatacağım acaba şapşal."

"Heyy! Ben şapşal falan değilim."

"Ben de aptal değil ona bakılırsa."

"Yo aptalsın."

"Sen de şapşalsın."

"1- değilim 2- bundan daha seviyesi düşük bir konuşma olamazdı herhalde."

"Aynen."

Beklediğimden mutluydu. Ne konuşmuşlardı ki?

"Ne konuştuğunuzu anlatacak mısın artık?" diye atladı Kemal.

Şükürler olsun biri benim yerime sordu. Yaşasın.

"Babam annemden önce başkasıyla nişanlıymış. Bunu biliyordum. Cemal piçi o zaman olmuş. Babam kadının niyetini anlayınca nişanı atmış. Sonra da annemi bulmuş. Sonra kadın Cemal'e hamile olduğunu öğrenmiş. Ama babama Cemal 5 yaşındayken söylemiş. Ayrıca annem bunu biliyormuş. Evet hâlâ kızgınım babama ama biraz abarttığımı farkedince sakinleşmeye çalıştım işte."

"İyisin değil mi sevgilim?"

"İyiyim sevgilim."

"Oy canım aptal sevgilim oy oy oy." bunları derken Mete'nin yanaklarını sıkıyordum ehehehehe. Bir sürü de insan vardı rezil oldu paşam kıyamam.

Gökyüzüm Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin