🌿1'0

25 8 2
                                    

Ellerimiz hâlâ birlikteyken Beliz'e baktım. O da bana bakıyordu. Hayır anlamında kaşlarını kaldırınca rahatladım mı desem içime sıkıntı düştü mü desem bilemiyordum. Elini bıraktım. Daha fazla tutmaya lüzum yoktu.

"Melek nasıl?" dedi.

"Sanane! Hem sen ne hakla buraya gelebiliyorsun!"

Beliz sinirle çıkışınca ufak çaplı bir kavga olabileceğini düşünüp müdahale edebilmek için hazırda bekliyordum. Ne yapmış olabilir ki bu çocuk? Beliz niye bu kadar sinirli ona? Elbet açığa çıkacaktı bu mevzu ama şuan sırası değildi.

"Çünkü Melek bayılırken yanındaydım. Ben kurtardım onu düşmekten anlıyor musun? Ben getirdim onu buraya. Ben."

"Sen delirmişsin! Defol git buradan. istenmediğini anlaman için ne yapmam gerek ha?"

"İstenmediğimi mi? Ha ha ha!  O da nereden çıktı? Ayrıca Melek'i ben kurtardığıma göre onun uyandığını görmek en büyük hakkım."

"Melek'in üstünde hiçbir hakka sahip değilsin sen gerizekalı. Polis çağırmadan buradan hemen git!"

"Çok korktum ufaklık. Hemen ayaklarım kıçıma vura vura kaçmam gerek. Sakın çağırma polis ne oluuur!"

Psikolojik sorunları olduğu sanıyorum. Dalga geçiyordu resmen bizimle. Kemal'on sesiyle düşüncelerimden bir an olsun sıyrılarak onları dinlemeye başladım.

"Kız git diyor kardeşim ne uzatıyorsun."

"Sana mı sordum ne yapayım diye lan ne burnunu sokuyorsun her şeye! Kimsin oğlum sen!"

"Kimsem kimim sana ne! Sana git burdan diyorum bir daha söylemem gösteririm yolu bunu bil."

"Ah bücürler! Kaç yaşındasınız siz 10 falan mı? Gerçekten bu boş laflarınızdan korkacağımı mı sanıyorsunuz yoksa?"

Bu lafından sonra Ali, Semih, Ceren ve Alara da geldi yanımıza.

"Bu kadar insan senin burda kalmanı istemiyor. Şimdi daha fazla bize zorluk çıkartma ve git!" dedi Semih.

Cemal'in konuşmasına fırsat vermeden Alara lafa girdi.

"Bir dakika bir dakika. Ben böyle bir şey dediğimi hatırlamıyorum. Üstelik kalmasını istiyorum."

Ne kadar güzel. Düşmanlarımız dört elden bize saldıracaktı artık.

"Ben Alara." diyerek elini uzattı Cemal'e.

"Ben de Cemal memnun oldum."

"Ben de çok memnun oldum. Şöyle oturalım mı?"

"Oluur." dedi Cemal pişmiş kelle gibi sırıtarak.

Bizden oldukça uzak bir yere oturdular. Alara Cemal ile konuşurken bir yandan da bana bakıyordu uzaktan. Hiç beklenmedik bir şey yaptı. Cemal'i öptü. Hem de dudağından. Hem de hastenede onca insanın içinde. Beni kıskandıracak ya aklı sıra. Kendi rezil oldu bunca insana. Benim umrumda olmadığı için herhangi bir sıkıntı hissetmiyordum.

Yerimden kalktım ve Melek'in odasına girdim. Hâlâ uyuyordu. Bir sandalye çekip yanına oturdum. Elini tuttum. Ne oldu sana be güzelim? Niye hâlâ uyanmıyorsun?

"Sen şimdi beni duymuyorsun biliyorum. Zaten duyuyor olsan sana bunları söylemeye cesaret edemeyebiliridim. Şimdi söyleyeceklerimi umarım bir gün yüzüne de söyleyebilirim. Gerçi teknik olarak şuan da yüzüne söylüyorum ama olsun. Yani sen uyanıkken ve beni duyuyorken demek istemiştim aslında. Saçmalamamı heyecanıma ver olur mu? Duymadığını bilmeme rağmen o kadar stres yaptım ki şuan. Kalbim yerinden çıkacak gibi. Neyse daha fazla uzatmayayım. Asıl konuşmak istediğim konuya geleyim. Şey. Sanırım pat diye söyleyeceğim şimdi sonrası ne olur artık bilmiyorum kalpten gitmezsem iyi. Şey.  Melek ben, ben senden hoşlanıyorum. Hatta hoşlanmaktan çok daha fazlası. Daha tanışalı 1 gün oldu evet ama ne bileyim işte. Daha önce hiç böyle olmamıştım. Sende çok farklı şeyler hissettim ben. Lütfen bunun geçici bir heves olduğunu düşünme olur mu? Çünkü bu hislerimin hepsi çok ama çok gerçek. Melek seni çok seviyorum ben. Ne olduysa bir anda oldu işte. Dün okulun önünde sıradayken gördüm seni ilk. Orada koptu bende ipler. Ardından da aynı sınıfta olduğumuzu fark edince olanlar oldu. Bunları duysaydın benimle belki bir daha konuşmak istemeyebilirdin bilmiyorum. Ne olursa olsun beni affet olur mu? Seni sevdiğim için asla özür dilemem asla. Ama seni kırdıysam veya üzdüysem beni affet. Hissetmişsindir belki."

Bir süre sustum. Ayağa kalktım. Gidecektim ki eli bacağıma çarptı. Elini yanına koyup yatağa oturdum. Biraz saçlarıyla oynadım. Biraz yüzünü okşadım. Deli gibi öpme arzusu dolmuştu içime. Zaten uyuyordu hissetmez ve bilmezdi ki. Bu ondan faydalanma olur muydu? Ama niyetim asla böyle bir şey değil ki. Sadece platonik aşkıma küçücük bir öpücük kondurup gidecektim. Nefsime engel olmak istemiyordum. Eğildim ve yavaş yavaş yaklaştım. Bir yandan o eşsiz kokusunu içime çekerken bir yandan da hayranlıkla yüzünü inceliyordum. Gözlerimi kapattım ve iyice yaklaştım. Tam o sırada yanağımda bir el hissettim. Beni kendine doğru çekti ve öpücüğüme karşılık verdi. Biraz geri çekilip gözlerinin içine baktım. Çok güzeldi. Her şeyiyle mükemmel görünüyordu. Ben geri çekilince biraz yataktan doğrulup otutur pozisyona geçti. Eli hala yanağımdaydı. Gözleri dudaklarıma kaydığında ona yaklaştım ve dudaklarımızı birleştirdim. Bu defa daha uzun sürmüştü. Yanaklarımın kızarmış olmasından korkuyordum. Açılan kapı ile hem bu düşüncelerden hem de sevdiğimin dudaklarından hızlıca ayrılıp gelene baktım. Neyseki gelen Beliz ve Kemal idi. Bizi muhtemelen görmüşlerdi çünkü birbirlerine bakıp gülmeye başlamışlardı. Bir süre sonra Kemal doktora Melek'in uyandığını haber vermek için odadan çıktı. Kısa süre içerisinde doktor geldi ve biz de mecburen odadan çıktık.

MELEK'TEN

Yavaşça gözlerimi açtığımda odada benden başka kimse yoktu. Sanırım 5 dakika falan sonra kapı açıldı. Hemen refleks olarak gözlerini kapattım. Gelenin kim olduğuna göre gözlerimi açabilirdim sonuçta uyanmıştım. Yavaş yavaş bana yaklaşan adımlardan sonra birinin yanıma sandalye çekip oturduğunu duydum. Kim olduğunu belli eden herhangi bir belirti yoktu henüz. Tam o sırada elimi tuttu. Erkek eli olduğu anlaşılıyordu. Ama kim olabilirdi? Nedenini bilmediğim bir şekilde aklıma Cemal olabileceği geldi. Napıyorsun be diyip gözlerimi açacakken konuşmaya başladı. Bu sesi tanıyordum. Mete. Gelen Mete'ydi. Sevinçten gülümsememek için zor duruyordum.  Sakinleşip söylediklerini dinlemeye başladım. Duymadığımı, uyuduğumu sanıyordu. Oysa ben uyanıktım ve sırf ne diyeceğini dinlemek için uyuyor numarası yapmaya devam ediyordum. Bir süre gergin gergin konuştu. Heyecandan saçmaladığını falan söyledi. Bekledim. Sabırla bekledim. En sonunda benden hoşlandığını hatta hoşlanmanın çok daha fazlası olduğunu söyledi. Neredeyse kalbime iniyordu. Sevdiğim adam da beni seviyordu. Şuan dünyanın en mutlu insanı muhtemelen bendim. Aynı anda aynı yerde aşık olmuştuk birbirimize. Beni üzdüğünü falan sanmış kıyamam ona. Bir anda hareketlenmesiyle düşünceleri bir kenara fırlattım. Gideceğini anlayınca çaktırmadan elimi yataktan dışarı çıkardım. Böylece bana çarpacak ve biraz daha yanımda kalmış olacaktı. Gitmesini istemiyordum çünkü. Tahmin ettiğim gibi elime çarptı. Elimi alıp kibarca yanıma koyduktan sonra yanıma oturdu. Saçlarımı ve yüzümü okşadı. Çok güzel bir histi. Bir süre hareketsiz yanımda oturdu. Bir şeyler düşüyordu muhtemelen. En sonunda hareketlendi ve bana yaklaşmaya başladı. Bunu kalp atışlarından duyabiliyor sıcacık nefesinden hissedebiliyordum. İyice yaklaştığını hissettiğimde elimle yanağını tutup kendime çektim. İrkilmesine rağmen bozuntuya vermemiş ve beni öpmüştü. Biraz geri çekildiğinde yerimde doğrulup oturdum. Elim hala yanağında duruyordu. Göz gözeydik. Bakışlarımı dudaklarına çevirince bunu farkedip dudaklarımızı buluşturdu. Kapının açılmasıyla dudaklarımızı ayırdı. Gelenlerden biri Beliz idi ama diğerini tanımıyordum. Buna rağmen o beni tanıyor gibiydi. Bizi görmüş olmalılar ki birbirlerine bakıp gülüyorlardı. Bir süre bekledikten sonra çocuk gitti. Doktorla birlikte geldiğini görünce onu çağırmaya gittiğini anladım. Doktor gelince çocuklar çıktı. Hemen muayene etti beni. İyi olduğumu serumum bitince çıkabileceğimi söyledi ve çıktı. Mete tekrar gelir mi diye bekliyordum ki kapı açıldı. Heyecanla gözlerimi kapıya diktim. Gelen Mete değildi. Cemaldi. Ne işi vardı burada?

Bu kadar hareketin ardından biraz da romantizm olsun diye düşündüm. Tabi Cemal yine her şeyi karıştıracak.

Okuduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Eğer bölümü beğendiyseniz yorum atmayı ve yıldıza dokunmayı unutmayın. Diğer bölümde görüşmek üzere :))

26.05.20

Gökyüzüm Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin