VI - Sessiz gidişin ardındaki çığlıklar

1K 89 34
                                    

Hayatımın beni anlamsızca sürüklemesinden bıkmıştım artık. Bu sefer kaderime karşı çıkacaktım. Tabi ne kadar çıkabilirsem.

Şu an Odin ile beraber odasına geçmiş ve Midgard'a göndermemesi konusunda ikna etmeye çabalıyordum.

Çabalarımın pek işe yaradığı söylenemezdi. Gerçekten tanımadığım bir grup insanla hiç bilmediğim bir diyara gitmemi benden nasıl isteyebilirdi?

Aklım hala almıyordu. Onu geçtim buradaki yaşantımı öylece bırakıp gidemezdim. Bütün bunları ona karşı sıralasam da nafileydi gerçekten kararında kesin görünüyordu.

Son bir defa derin bir nefes alıp ona doğru "Peki, baba neden? Neden beni buradan böyle sürüyorsun? Bir hata mı yaptım? Yanlış bir davranış mı sergiledim? Neden, beni bilinmezliğin içine sürüklüyorsun? Bunların bari cevabını ver en azından. Aklımda bunca soruyla nereye gideyim?" dedim.

Odin, sonunda kafasını kaldırmış ve bana bakabilmişti.

Sanki normal bir mesele konuşuyormuşuz gibi "Bunun bahsettiğin gibi bir sürgün meselesi olmadığını bilmelisin. Öyle olsaydı, seni Hel'e yollayacağımdan emin olabilirsin. Bu senin ve krallığımızın iyiliği için. Yaşın ilerledi artık burayı ve bütün diyarları nasıl yönetiyorum? O diyarlarda neler oluyor? Bütün bunları öğrenmenin vakti geldi. Ayrıca bilmediğin insanlar yok, Thor da orada olacak. Senin kraliyet sorumlulukları almanın vakti geldi. Bu sebepten ötürü yarın, herkesle birlikte Midgard'a gidiyorsun. İyi geceler." Deyip yanımdan ayrıldı.

Beni orada kendi yalnızlığımla baş başa bırakarak...

Bir süre sonra büyük salondan çıkıp, odama geçtim. Kapıyı açtığımda annemle karşılaşmayı beklemiyordum.

Hafif sulu gözlerle bana baktı, kısa bir süre için ben de ona. Daha sonra ona doğru koşarak sarıldım. İkimizin de gözlerinden yaşlar aktığını biliyordum ama ben daha çok ağlayarak "Anne, ne olur oraya gitmeyeyim. Beni tek bırakmayın." Diye ağlıyordum.

O ise sadece saçlarımla oynayarak beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Bir süre sonra ağlamalarım iç çekişlerine döndüğünde ayrıldık.

İki elimden de tutup beni yatağımın üzerine oturttu. Kendisi de yanıma oturmuştu. Ellerimi sımsıkı tutup, şefkatli sesiyle "Babanın kararlarına karşı çıkamayacağımı biliyorsun ve ayrıca istediğin zaman buraya geri dönebileceksin. Bunu biliyorsun. Seni orada sonsuza kadar tutacak halimiz yok. Bu sebeple kendini yıpratma, sen Asgard'ın bu zamana kadar gelmiş geçmiş en cesur ve bilgili prensesisin. Sakın umutsuzluğa kapılma. Ayrıca biliyorsun ki beni cadılar yetiştirdi kızım. İstediğinde yanında olacağım. Bundan hiç şüphen olmasın." Dedi.

Bu sözleri üzerine ona daha da sıkı sarılıp, kokusunu içime çektim.

Daha sonra ayağa kalkıp, kendini toparlayarak "Yarın sabah yolculuğa çıkıyorsun. Bence eşyalarını hazırlasan iyi olur. Sabah görüşürüz, sevgili kızım." Diyerek odadan ayrıldı.

O gittikten sonra bir süre çıktığı kapıya bakıp ağlamaya devam ettim. 

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 28, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LOKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin