Yeni İş

947 25 9
                                    

Ankara'daki görevi sona eren başkomiser Serkan Emniyet müdürünün talimatı ile İstanbul'da ardı arkası kesilmeyen cinayetleri araştırmak için görevlendirildi.
İstanbul'a gitme fikri ona pekte parlak gelmiyordu, çünki burada ki ekip arkadaşlarını bir türlü bırakmak istemiyordu. Son iş gününde onlarla vedalaşmak istedi. Hemen yan masasında çalışan komiser Mustafa'nın da eşyalarını topladığını fark etti. Mustafa Ankara'daki birçok olayda kendisine yardımcı olmuş, hem özel hayatında, hem iş hayatında çok yakının da olan güvendiği bir dostuydu.

Serkan:
-Musti! Neden eşyalarını topluyorsun? Diye yüksek sesle sordu.

Mustafa:
-Başkomiserim beni de Manisa'daki bir karakola görevlendirdiler. Dedi.

Serkan:
-Keşke sende İstanbul'a gelsen en azından yabancılık çekmezdim. Diye iç çeker bir ses tonuyla konuşur.

Mustafa:
-Başkomiserim sizin çok zeki olduğunuzu ve işinizde başarılı olacağınızı biliyorum, inanıyorum. Dedi

Bunun karşısında Serkan adeta gözleri parlamış bir ifadeyle :
-Eyvallah, umarım sende çok başarılı olursun. Dedi.

Serkan komiser eşyalarını topladı ve arkadaşlarıyla vedalaştı. Yeni olayların, yeni ortamların ve yeni bir iş hayatının onu beklediğinin farkındaydı. İstanbul'a uçak bileti almak için telefonuna girdi. Emniyet müdüründen bir mesaj vardı. Mesajda:
-"Merhaba Başkomiser Serkan,
İstanbul'da şu sıralar oldukça ürküten sık aralıklarla keşfedilen cinayet vakalarını incelemek için görevlendirildiniz. Size orada lojmanda bir daire hazırladık. Ancak zaten buna pek ihtiyacınız olmayacak! Gününüzün çoğu ya emniyet merkezinde sabahlayarak ya da sahada çalışarak geçecek. Şimdiden başarılar dilerim." Şeklinde bir mesajdı.

Serkan bu mesajı okuduktan sonra derin bir nefes aldı. Artık iyice sabırsızdı yeni görevi için. Biletini aldı ve Sabah erkenden hava alanına gitti. Oldukça kalabalıktı İstanbul kalabalık biryerdi sonuçta. Okumak için bir çok çeşit gazete aldı ve uçağa bindi. Birden haraket ettiğini fark etti ve artık heyecanı içine sığmıyordu. Gazeteleri okumasında ki sebep aslında diğer haberler değil cinayet olaylarıydı. Görevinden önce internette kısaca bir göz gezdirmişti zaten fakat bir de gazetelerden incelemek istemişti.
Gazete de büyük bir başlık atılmıştı:"KİM BU KADAR CANİ RUHLU OLABİLİR?" Her ne kadar ilk bakışta bu başlığa anlam veremediyse de okumaya devam ettikçe anladı:

-Polis ekiplerinin yaptığı araştırmalrda insanları canice katleden derilerini yüzen parçalayan ve bunların fotoğrafını çekip İnternet ortamında yayınlayan bir kişi ya da nir grup. Polis ekiplerinin yaptığı birçok operasyondan kurtulmayı başaran bu şahıs yada şahıslar arkalarında hiç iz bırakmıyorlar ve kurban seçtikleri kişiler genelde varlıklı insanlar oluyordu. Yazılıydı.

Serkan kaşlarını çattı ve:
-"Hiçbir cinayet kusursuz değildir."
şeklinde içinden geçirdi

Serkan bunları okuduktan sonra aslında ne kadar zor bir görev üstlendiğini fark etti. Çünki bu görevi yönetmek için seçilmişti. Çeşitli gazetelerde ki yazıları incelerken uykusunun geldiğini fark etti ve uyumaya karar verdi.

Anons:
-"Yolculuğumuz sona ermiştir. Lütfen çıkışa doğru ilerleyiniz.

Serkan anons sesine uyandı. Hala biraz mayhoş hissediyordu kendini. Sonunda İstanbul'daydı ve artık araştırmalarına başlayabilirdi. Önce yerleşmek için ona verilen konuma gitti. Burası büyük bir sitenin polisler için hazırlanmış bir lojman dairesiydi. Eşyalarını yerleştirdi ve biraz şehirde turlamak için dışarı çıktı. Önce merkeze uğrayıp odasına yerleşmeyi ve iş arkadaşlarıyla tanışması gerektiğini düşündü.

Merkeze ulaştı, kapıda ki görevliye kimliğini gösterdi ve görevli:

-"Hoşgeldiniz başkomiserim bizde sizi bekliyorduk" şeklinde karşılık verdi.

Serkan gülümseyerek içeri yöneldi. İçeride bir bayan memur onu gördü ve seslendi:

-Başkomiserim!

Serkan başını çevirdi ve kadına baktı. Biraz süzdükten sonra harika görünüşlü bu kadına gülümseyerek:

-Evet. Diyebildi.

Kadın memur yanına geldi ve:

-Merhaba Başkomiserim ben Büşra görevinizde sizin yardımcınız olacağım. Dedi.

Serkan:

-Sizin gibi güzel bir kadınla çalışacağım demek ne güzel. Dedi gülümseyerek.

Büşra:

-Teşekkürler, isterseniz hemen masanızı göstereyim. Dedi

Serkan başını sallayarak onu takip etmeye başladı.

KATLİAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin