Serkan sabahın erken saatlerinde uyandı. Yüzünü yıkadı ve çay demlemek için mutfağa yöneldi. O sırada gömleğini giydi yeni geldiği için biraz ütüsüzdü fakat idare etmesi gerekiyordu. Pantolonunu ve ceketini de giydikten sonra çayını alıp bilgisayara oturdu. Mesai saati için erkendi henüz, bu yüzden Büşranın kendisine verdiği fotoğrafları inceliyor ve bir yandan da bilgisyardan polislerin araştırmalarını inceliyordu. Kendisinden önce bu vakalar için görevlendirilen başkomiserin istifa ettiği dikkatini çekti. Adem Arslan, başarılı bir başkomiserken neden istifa etsin ki diye geçiriyordu içinden. Bu ayrıntıyı defterine kaydetti.
Daha sonra telefonu çalmaya başladı. Arayan Büşra idi. Telefonu açtı:
Büşra:
-Günaydın başkomiserim.
Serkan:
-Günaydın.
Büşra ben merkezdeyim biraz erken geldim sizde gelin dünki ihbar hakkında konuşalım. Dedi
Serkan:
(dünki ihbar!?)
-ne ihbarı?
Büşra:
-Dün saat 23.45 civarında bir cinayet ihbarı daha geldi başkomiserim.
Serkan:
-Olay yerini konum at merkeze gelmeden uğramamız lazım. Dedi yüksek ve telaşlı ses tonuyla.
Konumu alan Serkan başkomiser arabasına binip hızla oşay yerine doğru ilerledi. Polis ekiplerinin çevrelediği yeri fark etti ve park ederek hızlı adımlarla o taraf doğru yöneldi. Kimliğini göstererek İncelemekte olan memura sordu:
-nasıl olmuş? Dedi.
Memur:
-Başkomiserim ismi Fethi İpekçi adamın bu dağ başına neden geldiğini bilmiyoruz. Buraya gelmiş birileri yarafından başına sert bir darbe almış bayılmış olsa gerek. Daha sonra kesici alet darbeleri ile çeşitli uzulları kesilerek etrafa saçılmış.
Serkan:
-Adamın ailesinin adresini bulun hemen. Dedi.
Memur:
-Başkomiserim ailesine zaten ulaştık isterseniz konumu vereyim sizde bi konuşun.
Serkan:
-iyi olur. Diyerek başıyla onayladı.
Adresi alıp ailesine ulaştı ve zile bastı. Burası gerçekten ihtişamlı bir evdi. Kapıyı bir kadın açtı gözleri kızarmıştı ağlamaktan.
Serkan kimliğini göstererek:
- Fethi bey hakkında soru sormaya geldim. Dedi.
Kadın başını sallayarak içeriye davet etti.
Kadın:
-Fethi, eşim kimseyle bir problemi yoktu komiserim tamamen kendi işinde bir iş adamıydı.
Serkan:
-peki, en son görüştüğü kişi kimdi biliyor musunuz?
Fethi beyin eşi:
-en son evdeydi sonra bir telefon geldi ve telefonu fırlatarak evde telaşla çıktı anlam veremedim sormadam gitti. Arayamadım da telefonu evdeydi.
Serkan:
-telefonu verir misiniz? İncelemem gerek
Fethi beyin eşi:
-tabiki getiriyorum dedi ve uzaklaştı.
Serkan odada ki resimleri inceliyordu. Fethi beyin 2 kızı vardı biri hemen hemen 13 diğeri de 17 yaşlarında gibiydi. Fethi beyin eşi telefonu getirdi. Serkan kadının zaten çökmüş bir vaziyette olduğunu görünce daha fazla soru sormadı daha sonra tekrar uğramak şartıyla oradan uzaklaştı.
Merkeze geldiğinde Büşranın yanına gitti ve telefonu gösterdi.
Serkan:
-öldürülen adamın telefonu, eşi en son telefonla konuştuğunu ve daha sonra telaşla çıktığını söyledi.
Büşra:
-Hemen inceleyelim Başkomiserim.
Serkan telefonu aldı açtı ve şifre olmadığını fark etti. Telefonun arama kayıtlarına geldiğinde en son daha önce kayıt edilmemiş bir numarayla görüşüldüğünü fark etti. Hemen numaranın araştırılmasını söyledi ve numarayı Büşraya verdi. Telefonun mesajlar bölümüne geldiğinde aynı numaranın ona kızının okuldan çıkışında fotoğraflar attığını fark etti. Bu gönderim tarihleri neredeyse her gündü. Bazı fotoğraflar ise okulun içindeyken çekilmişti. Serkan Fethi beyin kızıyla tehdit edildiği düşüncesine kapıldı birden. Acaba kızını kullanarak mı onu o dağ başına çekmişlerdi? Tüm bunları düşünürken Büşra geldi.
Büşra:
- Başkomiserim numarayı incelettik fakat bu numara artık kullanılmıyormuş.
Serkan:
-Alındığı bayi, alan kişi ne varsa öğrenmek istiyorum dedi bağırarak.
Büşra onun bu hırsız ve telaşı, karşısında biraz ürkmüştü. Daha sonra detaylıca araştırmak için odadan çıktı.
Serkan telefonu incelemeye devam ediyordu. Galeride gezindi fakat birşey bulamadı. Daha sonra kendi telefonuna bir mesaj geldi. Serkan telefonunu açtı ve gönderen kişi bir e posta üzerinden atmıştı. Mail kutusunu açtığında şok oldu. Adeta eli ayağı buz kesti. Bu dünki cinayetin videosuydu. Gördükleri karşısında şok olan Serkan hemen Siber güvenlik birimlerine bu e postanın araştırılması için talimat verdi. Büşraya da bunu anlattı, şaşkındı.
Büşra:
-Başkomiserim bu adamlar neden size gönderdi ki ve mailinizi nerden buldu?
Dedi ağzı açık bir şekilde
Serkan:
-Bilmiyorum, fakat bu vakalar ile benim ilgilendiğimi biliyorlar ya da ben zaten buraya gelmeden biliyorlardı. Dedi sakin bir ses tonuyla.
Büşra:
-peki mailinizi nerden biliyorlar?
Serkan:
-Büyük ihtimalle çalışanların bilgilerine erişeblien kişiler ya da tetikçi ve beyin takımının yanına muazzam hackerları da ekleyebiliriz. Dedi.
Saatin çok geç olduğunu gördü. Siber güvenlik biriminden henüz bir yanıt alamayan Serkan evine gitmeye karar verdi tüm gün birşey yememişti ve bu tempo onu yormuştu. Eve giderken yol üstü bir büfeden kendine bir tost yaptırdı.
Karnını doyurduktan sonra dairesine girdi. Gerçekten çok yorgundu ve artık uyumak istiyordu.
