9. Bölüm

397 13 0
                                    

Okunma sayısına rağmen oy sayısı niye çok düşük? Lütfen oy verir misiniz? Sizi seviyorum okurlar. Neyse hikayeye geçelim.

TAHİR DEN

Onları sarılırken görünce içimde bir şeylerin kırıldığını fark ettim. Ama ne bekliyordum ki onun beni sevmediğini biliyordum zaten. Ama insan yine de umutlanıyordu işte. Belki bir şansımız olabilirdi diye düşündüm ama Nefes Can ı seçmişti işte. Onu suçlayamazdım. Ben amfide tek başıma oturuyordum. Nefes e yalan söylemiştim. Dersimin başlayacağını söyleyerek yanlarından ayrılmıştım ama aslında dersin başlamasına 15 dakika vardı. O manzarayı görmek istemediğim için amfide oturuyordum. Bu arada amfiye giren kişilerden bazıları her yıl olduğu gibi parti yapıp yapmayacağımı sordular. Ben her sene 23 Kasımda evimde bir parti düzenlerdim. Tarihin bir önemi yok. Daha 1. Sınıfken arkadaşlarımın gazına gelip verdiğim bir partiydi. O günden sonra her yıl aynı gün vermeye başladım. Bu yıl 5. Si olacaktı. Bana parti verip vermeyeceğimi soranlara tabi ki cevabını verdim. Sonuçta parti vermemi engelleyecek bir şey yoktu. Ben 4 yıldır Nefes belki partime gelir diye umutlanarak akşamı zehir ediyordum kendime. Bu sefer gelirdi ama kavalyesi ben değil Can olurdu. Ben hep kendi partime onun kavalyesi olarak gitmek isterdim. Tabi bu da asla olmayacak düşlerimden biriydi. Ama insan olmayacak bir şeyi düşleyemezdi sonuçta. 15 dakika çok hızlı geçmişti. Ne zaman hoca geldi de ders başladı anlamamıştım.

NEFES TEN

Can ile birlikte derse girmiştik. Can sürekli bana bakıp gülümsüyordu. Sanki benim eskiden o gülümsemeyi görmek için can attığım gülümsemesi yoktu artık. Ya da sadece onsuz olmaya çok alışmıştım. Böyle olmamalıydı. Sürekli bir şeyler yanlışmış gibi geliyordu.

"Sevgilim neyin var?" Dedi Can.

"Bir şeyim yok ya dalmışım öyle "

"Öyle olsun bakalım sevgilim. Ders bitse de artık seninle daha güzel vakit geçirebilsek "

"Hı hı evet " dedim gülümsemeye çalışarak.

Bunun dışında Can ın bana bakıp gülümsemesi gibi şeyler olmaya devam etti. Ders sonunda bitmişti. Can ile kantine indiğimizde Tahir i masanın üstünde görmemle şoka uğradım. Herkesin kantine gelmesini bekliyordu galiba. Tahir yeterince kişinin geldiğinden emin olduğunda konuşmaya başladı.

"Evet arkadaşlar bildiğiniz üzere her yıl olduğu gibi 23 Kasımda evimde parti vermeye bu yıl da devam ediyorum. Yani bu cuma gecesi parti var. Herkes davetli "

Tahir masanın üstünden inerken herkes Tahir e tezahürat yapıyordu. Gözlerim Tahir in gözleriyle buluşurken Tahir in gözleri kısa bir an yanımda olduğunu unuttuğum Can a kaydı. Sonra gözlerini benden çekti. Birkaç saniye sonra yanımızdaydı.

"Siz gelecek misiniz? " Dedi Tahir. Can a döndüğümde bana soru sorar gibi bakıyordu.

"Ne dersin hayatım gider miyiz? " dedi Can.

"Geliriz tabi. Senin parti verdiğini bilmiyordum Tahir. Bilseydim 4 yıl da gelirdim. "

Ben böyle deyince Tahir in yüzünde bir tebessüm oluştu. Sonra Tahir görüşürüz diyerek yanımızdan ayrıldı. Ne yani niye gidiyordu ki? Ben biraz daha konuşuruz diye düşünmüştüm. Tahir in arkasından bakıyordum ki Can ın sesiyle gerçek dünyaya geri döndüm. Şu an nedense Can ın yanında değil de Tahir in yanında olmak istediğimi fark ettim. Can ile bir masaya oturup kahve içerken Can bir şeyler anlatıyordu ama dinleyemiyordum. Aklımda Tahir in neden burada olmadığı vardı. Birden gelen cesaretle konuştum.

"Can benim bir Tahir ile konuşmam lazım. Gelirim birazdan "

Onun konuşmasına izin vermeden masadan kalkıp Tahir i aradım. İkinci çalıştı.

"Alo Nefes bir şey mi oldu?"

"Yok da konuşabilir miyiz? "

"Tabi seni bahçede bekliyorum "

"Tamam geliyorum. "

Neredeyse koşarak bahçeye çıktım. Tahir i gördüğümde bir kızla konuşuyordu. O an kalbimde bir sızı olduğunu fark ettim. Ama bu yanlıştı. Ben Can ı seviyordum. Kalbimin acıması yanlıştı. Ben onu arkadaş olarak kıskanıyordum. Muhtemelen arkadaşımı paylaşmak istemediğim için kalbim acıyordu. Yavaş yavaş yanlarına yaklaştığında Tahir in yanındaki kızın yüzünü görmemle kaşlarım çatıldı. Çünkü ben bu kızı tanıyordum. Bu o gece Can ı öpen kızdı. Sinirle kıza bakmaya başladım.
O da beni görünce şaşırmıştı. Anlaşılan beni Tahir in yanında görmeyi beklemiyordu. Daha kızın adını bile bilmiyordum. Ama elbet ögrenecektim bir gün. Bu arada kız düşüncelerimi okumuş gibi elini uzatıp konuştu.

"Merhaba ben Selin "

Bir uzattığı ele bir de kızın yüzüne baktım. Şu an samimi gözüküyordu ama bizim Can ile ayrılmamıza neden olmuştu. Ufak bir tereddütle elini sıktım.

"Ben de Nefes. Beni hatırlıyor musun bilmem ama "

"Hatırlıyorum. Nefes ben sizin sevgili olduğunuzu bilmiyordum. İnan sevgili olduğunuzu bilsem böyle yapmazdım. Özür dilerim. Lütfen beni affet. İkinizi de zor durumda bırakmışım böyle olsun istemezdim. Affetmezsen anlarım. Ben olsam ben de kendimi affetmezdim. "

Kız gerçekten samimi duruyordu ve ben kimseye kin duyamayan biriydim. O yüzden affetmeye karar verdim. Kızın mahçup olduğu her halinden belliydi.

"Tamam affettim. "

"Çok teşekkürederim Nefes. Neyse sizin konuşacaklarınız vardır. Sonra görüşürüz Tahir "

Selin yanımızdan ayrılınca birkaç saniye Tahir in yüzüne baktım. Sonra konuşmak için ağzımı araladım.

"Tahir sen Selin ı nereden tanıyorsun? "

"Birkaç tane ortak arkadaşımız var oradan tanıyorum "

"Peki ne konuşuyordunuz? Tabi özel değilse"

"Onun kavalyesi olmak istediğimi söylüyordum. "

Tahir öyle deyince birden kalbimde bir sızı hissettim. Arkadaşlarımı paylaşmak istemezdim. O yüzden şu an böyle hissediyordum. Sonra şakayla karışık konuştum.

"Benim kavalyem olmak istersin sanıyordum " dedim gülümsemeye çalışarak.

"Sen Can ile gelirsin diye sana sormamıştım. " Dedi ciddiyetle.

Ah tabi Can vardı. Unutuyordum bazen. Sonra biraz daha ayakta Tahir e baktıktan sonra Tahir

"Eee sen neden benimle konuşmak istedin? " Diye sordu.

"Sen bugün benimle konuşmuyorsun gibime geldi de o yüzden sana bakmak istedim iyi misin diye? "

Ben böyle deyince bal gözlerden öfke fışkırıyordu. Yanlış bir şey mi demiştim acaba.

"Daha dün bir bugün iki ne oldu da beni bu kadar önemser oldun? "

Tahir böyle deyince kalbim kırılmıştı. Ben sadece o iyi mi diye bakmak istemiştim ama o benim kalbimi kırmıştı.

"Doğru haklısın seni düşünmekle hata yaptım "

"Evet beni düşünme kızım. Ben senin 2 haftadır tanıdığın bir adamım. Seni bekleyen 4 yıldır tanıdığın aşık olduğun adam var. Beni umursama. Ya da umursuyormuş gibi yapma kırıcı oluyorsun "

"Umursuyormuş gibi yapmak mı? Sence ben seni gerçekten umursamıyor muyum sanıyorsun? "

"Bilmiyorum Nefes. Daha fazla kalbini kırmak istemiyorum. Daha sonra konuşalım. "

"Hayır şimdi konuşacağız Tahir. Sen istediğin zaman konuşup sen istemediğinde konuşmuyorsun ama benim de isteklerim düşüncelerim var. O yüzden şimdi konuşuyoruz "

"Nefes lütfen zorlama lütfen "

Yüzünde kırgınlık vardı. Ben ne yapmıştım anlamıyordum ki. Şu an yüzünde kırık bir çocuğun yüz ifadesi vardı. Onu böyle görmek benim de canımı yakıyordu.

Eveeeet yeni bölümle karşınızdayım. Umarım seversiniz. Umarım uzun zamandır bölüm gelmiyor diye kızmıyorsunuzdur. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Yeni bölümde görüşmek üzere. Sizi seviyorum okurlar.

Ölü Doğan AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin