Okulda geçireceğim vakti tamamlamış evime gelmiştim.
Normal ve sorunsuz bir gündü. Normal günlere ne kadar hasret kaldığımı göz önünde bulundurursak benim için oldukça güzel sayılırdı bu gün.Düzene giren, anlamsızlılların anlam, cevapsız soruların cevap bulmaya başladığı bir hayatım vardı artık.
Taşlar yerine oturuyor merak edip düşündüğüm her şeyin aslını öğreniyordum yavaş yavaş.
Aslında çoğu sorunun tek bir cevabı vardı, o da hastalığımdı. Onun dışındaki öğrenmek istediğim cevaplar da Sol Anahtarı'nda gizliydi.
Cevaplarına sarılacağım anı bekliyordum.Sol Anahtarı demişken, dün geceden beri konuşmuyorduk. Günaydın mesajı atmamıştı. Zaten her gün atmıyordu ama ben bekliyordum işte. Fikrimde fazlasıyla o vardı ve beklentim günden güne artıyordu.
Akşam yemeğinden sonra hepimiz oturma odasında oturuyorduk. Ben ve annem telefonla ilgileniyorduk, babam da televizyon izliyordu.
Babamın maç yorumları dışında kimseden de ses gelmiyordu.
Ben Sol Anahtarı'ndan gelecek mesajı bekliyordum heyecanla. İki de bir mesaj bölümünü yeniliyor mesaj var mı diye kontrol ediyordum.
Annem ise benimle aynı uygulamanın ana sayfasında geziyordu. Uzun süredir bir hesabı vardı evet. Zamane anneleri, hiçbir şeyden geri kalmıyorlardı. Bu da beni mutlu ediyordu sebebsizce. Onu bir şeylerle uğraşırken görmek gerçekten çok güzeldi.
"Anne, beni neden takip etmiyorsun sen bakim?"
Dediklerimden sonra biraz yüzüme baktı ve tekrar önüne dönüp umursamaz bir tavırla,
"Amaan kızım, ben sadece yemek tarifleri sitesini takip ediyorum." dedi. Öyle olduğunu zaten tahmin ediyordum. Benim derdim ona takılmaktı.
"Öyle olsun bakalım" deyip konuyu kapattım ve birkez daha telefonumun ekranını aşağıya kaydırıp yeniledim.
Sonuç yine aynıydı. Hala mesaj yoktu.
Belki de bu gece yazmayacaktı. Sonunda pes ettim ve bizimkilere iyi geceler dedikten sonra odama yatmaya geçtim.
Sol Anahtarı bu gün yazmayacaktı galiba. Belki işi vardı. Sonuçta sadece benimle ilgilenemezdi.
Tam uyuma moduna geçmiştim ki telefonum titredi ve beklediğim mesaj geldi.
Heyecanla kilidi açtım ve uygulamaya girdim.
Solanahtarı: Özlendim mi ne?
Solanahtarı: Yoksa benden mesaj mı bekliyordun?
Ezgigur: Hayır ya ne alakası var.
Ezgigur: Bende tam yatıyordum. Aklımda değildin yani.
Solanahtarı: Tamam o zaman ben rahatsız etmeyeyim seni, sen yat.
Ezgigur: Şey, aslında o kadar da uykum yoktu. İstersen konuşabiliriz.
Solanahtarı: Daha fazla istediğim bir şeyi hatırlamıyorum:)
Ezgigur: Eee, ne yapıyorsun?
Solanahtarı: Senin defterinden yanlışlıkla(!) okuduğum birkaç sayfa vardı ya, dönüp dolaşıp onu okuyorum.
Ezgigur: Ciddi misin? Bir de not aldın onları değil mi? Sen az fena değilsin.
Solanahtarı: Üzgünüm, sarhoştum hatırlamıyorum:)
Ezgigur: Diyorsun. Hangi sayfaymış bakalım o dönüp dönüp okuduğun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sol Anahtarı | TEXTING
Historia CortaYok oluştan, yeniden doğuşa... ° ° ° Solanahtarı: Ben senin kaybettiğin, kalbini açmak için kullanabileceğin Sol Anahtarı'yım. Solanahtarı: Sen de benim yıllardır dinlediğim Ezgi'msin.