Sol Anahtarı ile konuşmamız bittiğinden beridir sırıtıyordum. Gerçi konuşma başlamadan da sırıtıyordum ki.
Ah ben nasıl birine dönüştüm böyle, kalbim iyi misin? Dayanabiliyorsun değil mi?
Biraz daha yıldızları seyrettikten sonra yatağımda doğruldum ve masamın başına geçtim.
Çekmecemden defterimi günlüğümü çıkardım ve Sol Anahtarı'nın bana yazdığı ilk günden beri hissettiklerimi yazdığım bu sayfalara bir yenisini yazmak için hareketlendim.
Ama öncesinde defterin ilk sayfasını açtım.
Bana ilk yazdığı güne.
O gün eski defterim bitmişti ve yeni bir deftere başlamıştım. Mavi bir defterdi ve sağ alt köşesinde küçük bir kuş deseni vardı.
İlk cümlelerimi Sol anahtarı için yazmıştım.
Sanki hayatımda yeni bir dönemin başladığını hissetmişim gibi yeni deftere geçmem şu an bana bir gülümseme bahşetmişti.
Gözlerimi ilk satırlara çevirdim.
O gerçek olamaz. Biri beni mi farketti gerçekten? Biri beni mi merak etti? Yoksa hepsi bir rüyadan mı ibaretti. Bu kadar güzel cümle kurabilir mi bir insan? Peki ya beni kandırıyorsa? Kalbim, buna dayabilir misin? En iyisi kalbimi açmamak. Açarsam nasıl kapatırım bir daha?
Kapatamam ki...Ve ikinci sayfa...
Gerçek olduğunu söylüyor. Biri beni düşündüğünü söylüyor. İnanabiliyor musun? Biri beni düşünüyor. Bitti mi yalnızlığım şimdi. Yani biter mi? Hayatımdan vazgeçerken, vazgeçtiğim hayatıma biri girer mi?
Bilmem, belki.Ve üçüncü sayfa...
Onun gerçek olmamasından korkuyorum...
Ve şimdi son yazdığım sayfa.
Gerçekliği iliklerime kadar hissediyorum. O gerçek ve benim yanımda. Hayır bedenen değil, ruhen. Hemde hemen baş ucumda.
Bir de kalbimin kenarında.
İnsan birine bu kadar iyi gelebilir miymiş ki? Ya da mutluluk bu kadar hissedilir miymiş ki?
Hepsi olabiliyormuş, hepsi.Düşüncelerim gibi hislerim de değişmiş ve ben bambaşka birine dönüşmüştüm. Olmaktan mutlu olduğum bir kişi.
Elime kalemimi aldım ve yazmaya başladım.
Gökten yıldızları indirdi, gözlerimi açtığım yere.
Kalbimde ev sahibi oldu, yakıp yıkmak yerine.
Mutluluğu iliklerime kadar hissettirdi, beni kendine benzetti, güzelleştirdi düşüncelerimi.
Sol anahtarı, Ezgi'nin özgürlüğüne kavuşması için elinden geleni yaptı.
Ve başardı.
Ezgi, Sol Anahtarı'yla yeniden başladı, onda can buldu, onda canını hissetti.
Ezgi Sol Anahtarı'nı çok sevdi,kim olduğu önemli değildi.Defterimi kapattım ve kendimi sandalyemde geriye yasladım.
Mutluydum.
Dünya ilk kez benim etrafımda dönüyormuş gibi hissettim. Bir kişi bana dünya olmuştu ve benim için dönüp duruyordu kalbimin etrafında.
Sustum, kalbim konuştu. Hemde öyle bir konuştu ki, hiçbir sessizliklik bu kadar güzel bir ritim duymamıştır, eminim.
Önceden acılarımı anlatamazdım, şimdi ise mutluluğumu.
Anladım ki gerçekten 'hissedilen her şeye cümle kurulamıyor'muş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sol Anahtarı | TEXTING
Historia CortaYok oluştan, yeniden doğuşa... ° ° ° Solanahtarı: Ben senin kaybettiğin, kalbini açmak için kullanabileceğin Sol Anahtarı'yım. Solanahtarı: Sen de benim yıllardır dinlediğim Ezgi'msin.