- Ecem çabuk koy şu valizleri!
-Tamam.
Tamam desem de içimden saydırdım babam olacak(!) pisliğe.
Senden nefret ediyorum diye bağırmak istiyorum her zaman ama asla söyleyemedim çünkü annemle aynı kaderi paylaşamazdım. Ah annem benim güzel annem. Annemi düşündükçe gözlerim doluyordu. Hemen gözyaşlarıma set çekip valizleri yerleştirdim.
~
Arabaya bineli 10 dakika olmuştu ve ben nereye gideceğimizi dahi bilmiyordum. Gerçi nerye gidersek gidelim bu adamla her yer cehennemdi bana. Ona baktıkça annemi hatırlıyor, banyodaki görüntüsü aklıma geliyordu. O narin bedeni asma tavana bağlı lanet iplerde sallanıyor, o güzel ela gözleri açık tam karşıya bakıyor, yüzünde ise hiç kaybolmayan darp izleri ve buruk gülümsemesi vardı. Tam annemi düşünürken kulaklığımı taktım ve rastgele bir şarkı açtım yolu izledim.
~
Çantamdan kitabımı çıkartıp okumaya başladım. Kulağımda kulaklık elimde kitap. En sevdiğim hatta benimle olan tek sevdiklerim. Kitapları çok severdim şarkıları ise daha çok. Kitaplar bana Dünya'yı gezdirir ,şarkılar benle konuşurdu çünkü. Bi an gözüm yola takıldı tabelada Döşemealtı yazıyordu. Çocukluğumu, ergenliğimi geçirdiğim bu yerden ayrılmak benim için vatanından kopmak gibiydi. Annemle onca güzel anım vardı bu yerde. Onun ninni gibi olan sesi, güzel gözleri, narin gülümsemesi, neşeli kahkahası. Ah benim canım annem güzeller güzelim.
~
Bir yandan Suç ve Ceza okurken bir yandan da yoldaki tabelalara bakıyordum. Yaklaşık 3 saattir yoldaydık. Ve tabelalara göre Denizli'deydik.
Bu arada size annemden bahsedeyim.
Annem ela gözlü, uzun kumral saçları olan zayıf bi kadındı. Babam ben doğduktan 2-3 ay sonra trafik kazasında ölünce annem ben 7 yaşıma gelene kadar evlenmemiş. Sonra da üvey babam olan Yılmaz ile evlenmiş. Aslında sadece imam nikahı kıymışlar. O zamanları pek hatırlamıyorum ama bize iyi davranıyordu. Sonra 5-6 ay geçti annemle Yılmaz denen herif kavga etmeye başladılar. Anneme psikolojik baskı uygulamaya başlamıştı. Annemse sırf ben varım diye o adama katlanıyordu belli ki. Sonra aradan bi 5-6 ay daha geçti bu sefer de annemi zorla işe başlatmıştı. Annem işinin sadece garsonluk olduğunu söylemişti bana. Ben o ölünce öğrendim ki aslında bi pavyonda annemi şarkıcı olarak çalıştırtmış. Bu sırada ise annemi darp etmeye başlamıştı. Annem bana çaktırmamaya çalışsa da bunu anlamıştım. Annem o heriften ayrılmak istemişti ama ben varım, nasıl geçinirim diye vazgeçmişti. Sonralarında her gün Yılmaz alçağına yalvarmaya başlamıştı kızıma dokunma diye. Her seferinde anneme ayrıl bu adamdan desem de beni dinlememişti. Bunlar olurken ben 11 yaşıma gelmiştim. Annem hep ders çalış derdi bende öyle yapıp derslerimi hep yüksek tutmuştum. Sonra 13 yaşıma doğru o alçak herif eve alkollü gelmeye başlamıştı. Evde her gün annemi darp ediyor, psikoljik şiddet uyguluyor ve sürekli kavga ediyorlardı. Böyle böyle tam 4 sene geçmişti. Sonra da Eylül'ün 2'sinde dişlerimi fırçalamak için gittiğim banyoda annemi bir ipte sallanırken bulmuştum. O görüntü hiç aklımdan silinmezdi. Annemin intihar ettiğini duyan üvey babam da beni alıp başka bir şehre gitme kararı vermişti. Ve şuan bu kararı uyguluyordu.
Denizli'den sonra Aydın'a gelmiştik bense hala kitabımı okuyordum. Artık gözlerim fena haldeydi bende koltuğa uzanıp yatmaya karar vermiştim. Kafamı koymamla gözlerim kapanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzmir'deki Gecem
ChickLitAnnesi intihar etmiş ve üvey babasının zoruyla bilinmeze doğru yol alan Ecem ve bilinmezdeki değerlisi 💫