Öncelikle herkese merhaba oylarınız ve yorumlarınız bizim için değerli 🖤
Araba durmuştu. Gözlerimi ovuşturup ayılmaya çalıştım. Etrafa bakındım bi benzinlikte durmuştuk. Babam olacak herif geliyordu. Onu takmayıp telefonumu çıkardım. Hareket etmiştik. Şarkılar arasında geziniyordum ki kafamı kaldırmamla o ünlü saat kulesini gördüm. Aşık olmuştum resmen. Bi dakika ya biz İzmir'e mi gelmiştik? Bu gerçek olamazdı. Ben ağzım bi karış açık bunları düşünürken telefonum yer düştü. Uzanıp aldım. Hâlâ açık olan ekranda bir şarkı gözüme çarpmıştı.
~Şarkı
Açıp şarkıyı dinlemeye başladım melodisi o kadar güzeldi ki. Şarkıyla tekar aşık olmuştum bu şehre. Hayatımda ilk defa babam olacak herif sevindirmişti beni. Ben şarkının sözlerine dikkat kesilip tekrar tekrar dinlerken güneş batıyordu.
~
Kocaman bayraklardan anladığım kadarıyla Karşıyaka'ya gelmiştik. Önce kalabalık çarşıya ardından sahile ve en son vapura baktım. Ya ne güzel şehir burası diye geçirdim içimden.
~
Yolculuk bir 20 dakika kadar daha sürmüştü. Sonrasında dar bir sokaktan girip yokuş çıktık. En sonunda da durduk. Ben sokağı incelemeye çalışırken babam olacak herif seslendi
- Ecem ne sallanıyorsun ! Uşağın yok herhalde ! Kalk da valizleri çıkart.
Hala kendi kendine söyleniyordu. Hiç onu takacak havamda değildim. Oflayarak arabadan indim. Valizleri indirdim ve sürüklemeye başladım. Babam olacak herif küçük ve eski bir binaya doğru yöneldi. Kapıyı iki anahtarla açıp içeri girdi. Eve şöyle bir bakındım 3 odalı tek banyolu klasik ve biraz küçük bir evdi. Sadece mutfak ve muhtemelen salon olan oda ışık alıyordu. Evde sadece yatak, çarşaf, televizyon, buzdolabı, az da olsa tencere tava ve 3 kişilik bi kanepe vardı. Babam olacak herif yine bağırıyordu.
- Çabuk yerleş. Yiyecek bi şeyler ayarla. Ben çıkıyorum. 1 saate gelirim. Geldiğimde yemek hazır olsun!
Oh ya ne güzel. Birde emrediyordu. Sanki uşağı var karşısında. Neyse şu 3 ayı bi atlatayım. Reşit olayım bırakıp gideceğim bu pislik herifi. Gül gibi bursumla geçinirdim.
Bir dakika ya okul ben okula nasıl gidecektim? Daha doğrusu gidecek miydim? Tabiki gitmeliydim. Okuyup avukat olacaktım. Derslerim de iyiydi. Okulu asla bırakazmadım. Okumayıp o adamın eline kalamazdım. Zaten bu yıl son senemdi. Reşit olacak üniversiteyi kazanıp bu adamdan kurtulacaktım.
~
Arka fonda şarkılar çalarken çoktan yerleşmiş ve buzdolabına yönelmiştim. Dolapta azıcık domates ve yumurta vardı. Tezgah'ın üstündeyse tuz,karabiber ve çok çok azıcık zeytinyağı. Hemen yumurta yapmaya koyuldum. Sonra aklıma domatesler geldi. Ve domatesli yumurta yapmaya karar verdim. Babam olacak herifin gidişi nerdeyse bir saat oluyordu. Aceleyle yumurtayı yaptım ve çatal kaşık aldım. Yanına ekmek koyayım diye etrafa bakındım ama ekmek yoktu. O an arabanın ordaki bakkal geldi aklıma. Üzerime bir hırka geçirdim ve kapıya döndüm. Kapıyı açmamla o pisliğin yüzünü görmem bir oldu. Kaşlarını çatmış homurdanarak
- Nereye böyle?!
- Ekmek almaya. Dedim sert bi sesle.
Elimdeki ekmek parasını aldı ve kapıyı kapattı sonra da kilitledi. Beni içerde bırakıp gitmişti. Bende o pisliğin yüzünü görmemek için bir domates alıp odama gittim. Valizimin altındaki kitaplara baktım. Sonra da yerde duran boş koliyi gördüm. Kitaplarımı yerleştirdim.
~
İçerden düşünceli bir sesle bağrındı pislik herif
- Ecem buraya gel. Şu sofrayı topla çabuk!
Odamadan çıkıp sofrayı topladım. Bulaşıkları yıkamak için tezgaha yönelmiştim ki bulaşık deterjanı bile yoktu. Onun yerine bir güzel sudan geçirdim.
Sonra da içerden yine o lanet ses geldi.
- Ecem , ecem ,eceeem. Kime diyorum!!
- Efendim. Dedim yüzüne tükürmek isterken.
Cebinden bir kağıt çıkartıp homurtuyla kağıda baktı.
- Al bunu okulun adresi adı falan yazılı. Yarın gidersin. Beni sakın uğraştırma! Ne halt ediyorsan et.
Kağıdı kaptım ve okulun adına baktım. Karşıyaka Lisesi
Derin bir nefes aldım. Yarın okullar açılıyordu. Reşit olmama 3 ay vardı. Kurtuluyordum o pislikten. Yatağıma uzanıp ufak bi araştırma yaptım. Okul çok uzak değildi. Yürüyerek anca 20 dakika sürerdi. Okul konum olarak iyidi. Ortalaması berbat olmasa da düşüktü . Benim ortalamam daha iyi okulları da tutardı. Bu yüzden daha iyi liselere bakmaya başladım. Ortalamamın tuttuğu Bornova Anadolu Lisesi ve Atatürk Anadolu Lisesi vardı. İnternette onları da araştırdım. Eski okulumdan bir iki arkadaşıma yazıp olan biteni anlattım. Zaten okulda en fazla 5 kişi vardı konuştuğum. Bu yüzden sadece Zeynep ve Ela'ya yazdım. Lisenin başından beri arkadaştık ve her zaman birbirimize yardım ederdik.
~
Biraz daha yazışıp kitap okumaya başladım. Okuduğum kitap gayet akıcı ve merak uyandırıcıydı. Bi müddet daha kitap okudum. Saat gece 12 civarıydı artık satırları çift görmeye başladığım için kitabı bırakıp uyumaya çalıştım.Evet bu bölümü de yazdık.
Bölüm hakkındaki yorumlarınız ve oylarınızı bekliyoruz :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzmir'deki Gecem
Literatura FemininaAnnesi intihar etmiş ve üvey babasının zoruyla bilinmeze doğru yol alan Ecem ve bilinmezdeki değerlisi 💫