İzmir'deki Gecem

Mektup

Ya ilk defa bölüme ad koymakta zorlandım. Aman kusura kalmayın 🙃
Bu arada sonraki bölüm şarkısı için yorumları şöyle alalım.
~~
Yeni okuluma başlayalı neredeyse 1 hafta oluyordu. Derslere odaklanmış kimseyi takmıyordum.
Bu 1 hafta boyunca Çarşı'nın altını üstüne getirdim. Bir sürü sahaf dolaştım, meşhur bombadan yedim, ara sokaklardaki antikacıları gezdim. Ve tabiki kokoreç yedim. O kadar güzeldi ki daha önce yemediğim için üzülecektim. Bol kimyonlu ve yanında turşu suyuyla çok çok çok güzel oluyordu.
Tüm bunlar olurken aklıma takılan tek soru babamın bana eskisi kadar baskı yapmamasıydı. Sanki beni unutmuş gibiydi. Aslında bu durum işime geliyordu, rahat rahat istediğimi yapıyordum.
Çok boş yaptım neyse şimdiye geçelim.
Sabah kalkıp kahvaltı ettim, saçlarımı ensemde dağınık topuz yaptım, beyaz bağcıklılarımı ayağıma geçirdim, kapıyı kilitleyip, iskeleye yürüdüm.
Vapurda çay sim... ay pardon gevrek yaptım-İzmir'ce hoşuma gitmeye başladı-
Vapurdan inip okula vardım. Sınıfıma çıktım. Sırama oturup telefonumu çıkardım. Telefonumda kayıtlı olan testlerden çözmeye başladım. Telefonla oynadığımı gören ve sürekli ders çalışan küçük grup cık cık cık diye bana "salak mısın kızım otur test çöz" bakışı attılar. Bende onların yüzüne sırıttım. Hepsi birden "mal bu kız" bakışı atıp testlerine geri gömüldüler. Aslında bu sırıtışımın arkasında biraz sinsilik yatıyordu. Belki de minik bir plan da diyebiliriz.
Şimdi şöyle ki;
Sınıfım yani 12-A okulun en zeki olduğu yer. Bu çocuklar sürekli hava atma peşindeler. Kendilerini bir şey sanıyorlar. Ve bana da salak muamelesi yapıyorlar. Bende onları bozmuyorum. Aslında üç dört güne fena bozulacaklar ama olsun. Tamam neyse planımın asıl kısmına geçecek olursak, bu inek sürüsünü biraz araştırdım. Ve bir de baktım ki notları benden bir iki puan yüksek. Ama onların haberi yok tabii. Sonra kendime söz verdim bunları geçeceğim diye. Bu gün okulda deneme yapılacak ve bende onun için bir hafta boyunca okulda sanki telefon bağımlısıymışım gibi takılıp telefondan ders çalıştım. Asla test kitabı falan çıkarmadım. Hatta derslerde ses kaydını açıp uyudum. Tabi ses kaydını benim için çok önemli değildi çünkü tüm konuları yazın ezberledim.
Neyse efendim zaten ben bunları anlatana kadar zil çaldı.
~~
Önüme gelen denemeyi çözmeye başladım. Denemeyi çözerken gülmeme engel olamıyordum ama çaktırmamam gerektiği için yanağımın içini ısırıp durdum. Ve tüm sınav boyunca sorular zormuş rolü yaptım. Sınavımı teslim ettim. Sınavın bitimine beş dakika vardı.
~~
Telefonumu alıp Hazal'a mesaj attım.
Ben: Pişt. Orda mısın??
Anında görüldü ve...
Has Kız: Burdayım kuzum. Nasılsın? Sınavın nasıldı??
Ben: Çook güzeldi ve aşırı kolaydı.
Ben: O inek tayfayı fena kekledim galiba jdjsjjes
Has Kız: Valla ne diyim senden korkulur jdjjdjd
Ben: Yaa bunu bana daha beş yaşında iki erkeği birbirine düşüren has kız mı söylüyo jdjjs
Has Kız: Ya of tamam tamam
Has Kız: Ama çok zevkli oluyo kabul ett
Ben: Tabikisi yaniii😁
Has Kız: Ya kuşum zil çaldı sonra görüşürüz. Çok öptüm baysss❤
Ben: Görüşürüz has kızımsss❤
Telefonumu kapatıp kitap okumaya başladım. Sonra da kalan sıkıcı -notlarım yüksek olabilir ama okuldan nefret ediyorum- dersleri dinledim.
~~
İskeleye bindim. Çarşı da inip eve yürüdüm. Yürüken bi gevrek ve boyoz gömdüm. Ne yalan söyliyim çokta güzeldi. Yemek yemek seviyorum yaaa.
Elimdeki boyozun son parçasıyla yokuşu çıkarken yine bir sıkıntı bastı yüreğime. 1 haftadır aynısı oluyordu. Ve lanet olsun ki altıncı hissim çok kuvvetliydi. Gerçi bu günkü daha bir garipti. Sanki nefes alamıyordum. Yokuş üstüme üstüme geliyordu. Bende bunu her zamanki gibi şarkı dinleyerek geçiriyordum.
~~
Kulaklığımı çıkartıp kapıyı açtım. Evde hiç ses yoktu. Normalde babam olacak aşağılık bana yemek hazırla diye bağrınırdı. Bugün rahatım diye düşünerek duş aldım, pijamalarımı giyip Hazal'ı aradım. Hazal telefonu açana kadar salonda gezindim. Gözüme masanın üstündeki zarf takıldı. Tam masaya yöneldiğim sırada Hazal telefonu açtı.
Ben: Naber has kızım okul nasıldı bakayım.
Has Kız: İyi kuzum SABAH süpriz sözlü  olduk çok güzel ge.....
Hazal günün nasıl geçtiğini anlatırken onu dinlemiyordum daha doğrusu dinleyemiyordum. Elime aldığım zarftaki mektuba bakıp adeta transa girmiştim. Mektubun son cümlesini okumamla telefonum yere düştü bense sadece sondaki isme takılı kalmıştım. Beynimin içinde yankılanıyordu.
YILMAZ
YILMAZ
YILMAZ

Evet bu bölümü de burda bitirdik. Bölümü burda bitirdiğim için sövmeyin piliiss.

Ve burada oy ve yorumlarınızı bekleyen iki yazarcık var haberiniz olsun ;)