çocukluğum|texting

12

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin muah

***

Sınıfa gözlerimi gezdirdiğimde Kemal'in, sınıftan bir kızın sırasının üzerine oturmuş konuştuklarını gördüm. Gerçi Kemal konuşuyordu fakat kızın pek dinlediği söylenemezdi. Kemal'in sırasına uzanıp üzerindeki kalemi alıp Kemal'e fırlattım. Kalem tam istediğim gibi kafasına çarptığında zaferle gülümsedim. Kemal ise kafasını tutarak acıyla inledi. "Nasıl her seferinde bu kadar canımı yakabiliyorsun anlamıyorum." Sesli bir kahkaha atmamak için dudaklarımı birbirine bastırdığımda sınıftan içeri giren Melisa'yla göz göze geldim. Gülümseyerek el salladı ve yanıma geldi. Bu kızdan grupça pek hoşlanmıyorduk. Fotoğraflarımıza yaptığı yorumların da pek iç açıcı olduğu söylenemezdi.

"Selam," dedi tam önümde durup saçıyla oynarken. Zoraki bir gülümsemeyle karşılık verdiğimde devam etti. "Nasılsın?"

"İyiyim, sen?"

"İyi" diye cevapladı son harfi uzatarak. Devam etmesi için kafamı salladığımda biraz çekingen bir tavırla devam etti. "Şey, bu akşam okulun yanındaki kafede ufak bir parti var. Aslında arkadaşlarımla gidecektim ama fazladan bir biletim daha var. Benimle gelebilir misin diye soracaktım." Melisa ile pek bir muhabbetimiz yoktu. Bir kaç kez okulda yanıma gelirdi, arada da mesaj atardı. Birlikte partiye gidebilecek kadar yakın olduğumuzu zannetmiyordum. Tam kibarca reddetmek için ağzımı aralamıştım ki arkamızda Murat'la konuşan İrem söze atlamıştı.

"Aslında Melisa'cığım. Biz o partiye zaten gidiyoruz grupça. Cihan'ın seninle gelmek isteyeceğini pek düşünmüyorum. Ama istersen başka bir zaman seni de çağırırız."

İrem'in dediği cümleden bir şey anlamamıştım.Bunu konuşmamıştık. Melisa İrem'e bakarak saçlarını geri attı ve sahte bir gülümseme yerleştirdi suratına. "Yok canım, sorun değil. Madem Cihan zaten geliyor," ardından bana baktı ve gülümsedi, "orada görüşürüz o zaman Cihan." Melisa sınıftan çıkarken, İrem'in hemen yanında bulunan Dilay ona şaşkın bir ifade ile baktı.

"Peki bizim neden bu partiye gideceğimizden haberimiz yok İrem." İrem Dilay'a gülümsedi ve kolunu omzuna attı. "Ya onu söylemeye gelmiştim zaten sizin yanınıza. Bilet almıştım gideriz diye. Melisa ile karşılaştığımız iyi oldu." Dilay'a kısa bir bakış atıp devam etti. "O kızla gitmeyi düşünmüyordun umarım."

"Düşünmüyordum." dedim İrem'i reddederek. Zaten anlaması gerekirdi. "siz gelmeseydiniz onu zaten reddedecektim."

İrem etrafa kısa bir göz gezdirdi ve bizimkileri çağırdı. "Akşama parti var." dedi hepsi yanımıza gelince. "Geliyorsunuz değil mi?"

"Nereden çıktı bu şimdi?" 

"Gideriz diye düşündüm Murat. Hem kaç gündür şu aptal derslerle uğraşıyoruz. Kafa dağıtırız biraz."

Kemal yerinde bir kaç kez sevinçten zıpladı ve konulu omzuma attı. "Gidelim lan. Gidelim, gidelim, gidel-." Murat, Kemal'in ağzını eliyle kapattığında ona 'teşekkür ederim' diye mırıldandım.

"Ulan zaten sevgilimle bir yalnız bırakmıyorsunuz. Bundan iyi fırsat mı bulucam." Murat eğilip İrem'in yanağına öpücük kondurunca her zaman ki 'sizden iğreniyoruz' bakışımızı yerleştirdik suratımıza.

İrem Burak'a döndüğünde omzunu silkti. Bu Burak'ın bu fikri kabul ettiğinin göstergesiydi. Aklı sıra kız düşürecekti orada. Yoksa Burak'ta partilik bir hava yoktu.

"Ben nötrüm, çoğunluğa uyarım." diye yanıtladım sıra bana geldiğinde. Hepimiz Dilay'a baktığımızda çekingen bir tavır takındı suratına. Elbette gelmesini istiyordum arkadaşım olduğu için ama Dilay'ın pek evden çıktığını görmemiştim.