Bir silah sesi binayı salladı.
Ayaz çıldırmıș gibi Anne diye bağırdı.
Ezgi ile birbirimize baktık.
Anında zile basmaya bașladım.
Birden kapı açıldı.
Refet bey kolu ile beni iterek kaçmaya bașladı.
Duvara yapıștım.
Dirseğimi sürtmüștüm. Hiç aldırmadan koșarak evin kapısını tuttum.
İçeri baktığımda ise;
Kan gölü olmuș bir salon, Ayaz ve hediye hanım vardı.
Kana dönmüș gözleri ve kana bulanmıș bedeni arasından dönüp bize baktı.
Hayatımda onu hiç böyle bir halde göremedim... Görememiștim.
Tahminimce bu olayı yapan kiși refet bey idi.
Ayaz'ın annesini, hediye hanımı öldürmüștü.
Ayaz hâla ağlıyordu.
Biz yani ezgi ile ben hâla șoktaydık.
Bir cinayete tanıklık edip katilin kaçmasına izin vermiștik.
Binadan gelen çığlıklarla sıçrayıp kendime biraz olsa da gelmiștim.
Direk koșarak ayaz'ın yanına gittim.
Ambulansı aradım.
Ayaz yakından daha kötü görünüyordu.
Hediye hanım, bembeyaz teni, atmayan kalbi...
Hepsi ayaz'ın üzerindeydi.
Ezgi hâla șoktaydı. Çantamı koșarak tezgâha bırakıp hande'ye bir cimcik atıp ayaz'ın yanına döndüm.
Hediye hanımın öldüğünü anlamak o kadar zor değildi.
Ambulans görevlileri gelmiști.
Ilk baș nabzına baktılar atmıyordu,
elektro șoku çıkarıp kalbine dayadılar ve...
Kalbi yeniden hiç çalıșmadı.
Siyah, ölüler koyulan o çantayı ilk kez canlı bir halde görüyordum.
Polislerde yukarı çıkınca ilk baș yarısı evi aramaya bașladı bir kaçı da Bizi alıp arabaya bindirdiler.
Bir diğer polisin elinde Refet beyin bıraktığı silah vardı.
Tam arabaya binerken görmüștüm.
Ayaz'ı öndeki araca Ben ile ezgi'yi Arka araca koydular.
İdrak etmeye çalıșıyordum. Kardeșim dediğim kiși, Ayaz, annesinin ölümüne șahit olmuștu.
Bundan daha ağır ne vardı?
Hande'ye baktım, Ben bakınca anında oda bana döndü.
Acaba katil suçuylamı götürülüyorduk?
Yok ya eğer katil suçu için götürülseydik kelepçe falan takarlardı.
Oysa ikisi önde Ben ve ezgi arkada oturuyorduk.
Bu kadar rahat davranmazlardı.
Ezgi'ye attığım cimcikten sonra kendine gelmiști.
Cimcik atmamın sebebi gördüğümüz șey normal değildi.
O an korkudan dilini yutsaydı hem Ayaz hemde ezgi ile uğrașamazdım.
Birden bir eli omuzumda hissettim.
"İyimisin?"
"İyiyim, neden?"
"Bir an titredin de"
Galiba hediye hanımın cesedi gözümün önüne geldiği andı.
Polislerden biri arkasına dönüp iyi olup olmadığımı sordu. Bende onaylar șekilde kafamı salladım.
Bir șișe uzatıp önüne döndü.
Ezgi elimden alıp kapağı açtı ve șișeyi elinden aldım.
Bir kaç yudum içtikten sonra bir kaç göz damlası yanaklarımı ıslattı.
"Ayaz nasıldır acaba?"
"Bilmem ki"
Ezgi den beklediğim cevaptı.
Acaba babası neden bunu yapmıștı.
Ezgi yeniden koluma dokundu.
"Biraz gözlerini dinlendir uzun bir gün olacak."
Hafif tebessüm ile kafamı yasladım.
Aynısını hande de yaptı. Ve bir kaç göz yașımı da serbest bıraktıktan sonra ağlamamaya çalıștım.
Birden araba durduğunda anlamıștım,
Karakola varmıștık. Ezgi ile biz kolkola girerken gözlerim Ayaz'ı arıyordu. Biz tam Ayaz'ı görüp onun yanına koșar adımlar ile giderken biri kolumdan tuttu.
Bir polis,
"lütfen sorgudan önce kimseyle görüșmeyiniz."
Elimi kolundan kurtarıp bir șey demedim.
Ayaz'a baktım.
Çok kötüydü. Okul için giydiği sarı tișördü Kıpkırmızı olmuștu.
Birden binaya girdiğimizi fark edince ayaz'ın yanına gitmeme izin vermedikleri için bir kaç küfür savurdum. Ezgi Eli ile sus hareketi yapınca takmadım. Bizi bir odaya yönlendirdiler.
Benim odam ve ezgi'nin odası karșı karșıyaydı.
Odanın içerisine girdiğimde tüylerimin ürperdiğini hissettim.
Normal de soruları polisler sorardı ama ben o Tam cümleye bașlarken anlatmaya bașladım.
"Ayaz'a ulașamadığımızdan dolayı evine gittik...................
Kapıdan Birden Refet bey çıktı...........
Bende direk size haber verdim yani ambulansa."
"Silahın üstündeki El ve pamak izlerine baktıracağız, umarım bir daha karșılașmayız."
"Umarım..."
Diyip demir kapıyı elimle ittirerek açtım.
Çıktığımda Ayaz kafasını ellerinin arasında almıș ağlıyordu.
Koșarak yanına gittim.
Dizlerimin üzerine çöktüm.
Elimle onun kahverengi tonu saçlarını okșamaya bașlamıștım.
Istemsizce de olsa bir kaç gözyașı döküyordum.
Sarıldım.
Arkadan bize doğru yaklașan bir ayak sesi duydum.
Ezgi idi.
Bize yaklașarak o da bize Sarıldı.
Oradan bir polise çıkabilirmiyiz diye sorduğumuzda komsere parmak izi için yönlendirileceğimizi söyledi.
Bizde komserin odası a gidip parmak izi verdik.
Sonrasında çıkabilirmiyiz diye sorduğumuzda onaylar bir șekilde cevaplamıștı.
Sonrasında önümüze gelen ilk taxi'ye bindik.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okyanus...
Roman pour AdolescentsÜç arkadaș... Birbirinin ailesi sayılacak yakınlıkta, Aralarına gelen iki kiși... Hayatlarını batırmıșmıydılar? Yoksa birbirlerine mi tutundular? Bütün bu olaylarla nasıl bașa çıkabilirler ki? Ailesiz, duygusuz, vicdansız... Bunları onlar istememiș...