Yıldız Takımı

YT-25

Barın'dan hoşlandığımı kabul edeli bir aydan fazla olmuştu. Tabi o zamandan beri de konuşmuyorduk. Konuşmayı geçtim doğru dürüst görmüyordum bile.

Bu sürede voleybol maçını erteleyebilmeyi başarmış, Arda ile de daha yakın olmuştuk. Yıldız Takımı'nın yanında olmadığım tüm süreyi Arda Buğra ve Hamzayla takılmıştık.

Evet Arda ve Hamza aralarındaki sorunu çözmüştü. Bizde kızlar sayesinde hatırı sayılır bir çevre yapmıştık. Ve Hazal'ın dediğinin aksine sürekli birileriyle dalaşıyordum. Gördüğüm yerde onlara laf atıyordum. İnadım tutmuştu işte bir kere.

Geçen hafta doktora alçımı çıkartmak için gitmiştim ama 1 hafta daha kalmasını istemişti. O yüzden de şimdi gidiyorduk.

""Çok mutluyum ya yaşasın" dedim annemle arabadayken.

Kızkıza vakit geçirmek için ikimiz gelmiştik.

"Senin alçını çıkardıktan sonra alışveriş yapalım sonra bir yerde oturup kahve içeriz"

Memnuniyetle kabul ettim. Böyle bir teklif kaçmazdı.

"Oluurr"

Hastanede sıra bana geldiğinde içeri girdim.

"Nasılsın?" Artık yüzü tanıdık olan adamla sohbet ederken eline kırmak için gereken aletleri aldı.

Alçımı kırmak için hazırlanırken Barın'ın yazdığı yazı ilişti gözüme. Buruk bir şekilde gülümseyip iç çektim.

"İstersen o kısımı verebilirim" kahkaha atan doktoruma utanarak baktım.

"Yok teşekkür ederim"

Yavaş ve dikkatli hareketlerle alçımı kırdıktan sonra çöpe attı.

"Artık özgürsün geçmiş olsun"

Teşekkür edip çıktım odadan. Annem dışarıda bekliyordu.

"Nasıl oynatabiliyor musun?"

Kolumu bir kaç kez oynatıp anneme döndüm.

"Evet iyi sorun yok."

Ceketimi annemin elinden alıp üzerime giydim. Kısa kollu giymiştim işimiz kolay olsun diye.

"Hadi gel yavrum"

Annemle beraber arabaya binip tekrar yola koyulduk.

Annem bir şeyler bakınırken canım hiç bir şey denemek istemiyordu. O yüzden beğendiklerimin uygun bedenlerini alıyordum sadece.

Uzun süren alışverişimiz bittiğinde geçip bir yere oturduk.

"Ee anlat bakalım. Ne senin bu halin?"

Dediğinde kaşlarım çatıldı.

"Ne varmış benim halinde?"

Annem hafifçe gülümseyip elini yanağıma koydu.

"Barın neden bir aydır bize bir kere bile gelmedi"

Annemden de hiçbir şey kaçmıyordu.

"Sevgilisiyle ilgilendiği için" dedim önümdeki kahveden içerken.

"Sevgilisi mi var!"

Dudağımı büzüp kafamı salladım

"Nasıl ya senden hoşlandığına emindim!"

Ah anne bende emindim ama öyle olmuyormuş işte.

"Olaylar çok uzun anne ya"

"Kızım ağzından kerpetenle laf alıyoruz anlatsana işte doğru dürüst"