Nina dikkatsizliği sonucu birine yakalanmasına mı üzülse onunla konuşmak için onu takip ederken onu korkutmasına mı üzülse bilemedi. Önünde kaçan çocuğu yakalaması ve onu susturması gerekiyordu. Ender bir varlıktı. Eğer her hangi birisi onun ejderha olduğunu öğrenirse şu an olduğu gibi rahat dolaşamazdı. Düşüncelerinden sıyrılıp insan formuna geri döndü. Kaçan çocuğun arkasından "Ejderhadan koşarak kaçmak sencede saçma değil mi?" dedikten sonra birkaç salise içerisinde çocuğun yanında belirdi. Konuşmasına devam ederek, "Kaçmana gerek yok."
"Bir yaratık tarafından yenmek istemiyorum." çocuğun ona yaratık demesine biraz kırılmıştı.
"Bahse varırım ölmek istiyorsundur ama. "
"Özür dilerim, ben Jojo. Sen kimsin?"
"Az önce gördüğün yaratık var ya, o benim"
...................
Nina, Jojo'nun yanından hızla uzaklaşırken Adira ve Karen'e ne diyeceğini düşünüyordu. Kendini tutamamış gitmeden önce çocuğa adını söylemişti. Tatlı birine benziyordu fakat biraz korkaktı. Aslında kim kızıl ejderhayı karşısında görse korkardı. Düşüncelerine dalmış bir şekilde koşarken ormanın ortasında, perilerden uzak olan evine varmıştı.
İçeri girdiğinde evde sadece Adira vardı. Öylece oturmuş elinde oluşturduğu ışık toplarıyla oynuyordu. Çok geçmeden Nina'yı fark etti. Normalde yüzünden gülümseme eksik olmayan, ortalıkta şapşal şapşal takılan Nina tedirgin görünüyordu. Adira Nina'nın bu halini fark etmişti o yüzden ayağa kalkıp onun üzerine atladı ve gıdıklamaya başladı.
"Adiraa hahhaha lüt hahahh fen ahhahahha DUUR!" Adira Nina'nın uyarısı üzerine durdu ve ciddi bir ifadeyle konuşmaya başladı.
"Nina dışarıda ne oldu?"Nina bu soruyu duyunca yüzünde ki gülümseme silindi ve yerini bu sefer telaş aldı.
"Nolcak ya öyle işte biraz dönüşeyim, uçayım falan dedim sonra değişik bir ağaç gördüm. Merak ettim, indim baktım. Aaaa bide ne göreyim-" Nina Adira'nın lafını kesmesşyle sustu.
"Nina yine nasıl bir soruna neden oldun. Umarım birine yakalanmamışsındır. Eğer yakalandıysan YİNE SENİN BİRİNE YAKALANMAN YÜZÜNDEN ŞEHİR DEĞİŞTİRMEMİZ GEREKİR!!!" Nina Adira'nın bağırışıyla oturduğu yere sindi. Aslında yalan söylemek istiyordu fakat ne zaman yalan söyle Adira anlıyordu. Korka korka konuşmasına devam etti.
"Bak canımın içi aslında yakalandım ama yakalanmadım yani şöyle oldu. Çocuk ağaç kavuğunun içindeydi bide tatlı çocuktu. Daha yakından bakmak istedim o sırada çocuğun telefonu çaldı. Uyandı telefonu açtı. Bana baktı sonrası bilindik bir hikaye senin için. Arkasına bakmadan kaçmaya başladı. Onu durdurdum kimseye bir şey dememesini söyledim. Ohh çok konuştum ama hikaye bu. Yani taşınmamıza gerek yoooook!" Nina'nın sanki çok sevinmesi gereken bir şeymiş söylediği son cümle Adira'nın daha çok kızmasına ve gözlerinin renk değişirmesine neden olmuştu. Adira tam bağıracakken içeri koşarak Karen girdi.
"Adira, Nina tanrıya şükür ikinizde buradasınız kaçmamız gerek. Periler bizi fark etti."
Nina'nın gözleri korkuyla açılırken, Adira sakinliğini koruyarak, "Eşyalarınızı hızlıca toplayın şehrin merkezinde ki heykelin önünde buluşalım. Siz eşyaları toplarken ışıklarla perileri oyalayacağım."
------------------
Dylan çığlık sesinden sonra soluğu karakolda almıştı. Polislere her şeyi anlatırken telefonu çaldı. Jojo arıyordu, büyük bir heyecanla telefonu açtı.
"Alo, Jojo nerdesin, iyi misin, yaralı mısın, yaşıyo musun lan??"
"Kanka ben iyiyimde size başımdan geçenleri anlattıktan sonra şok olcaksınız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATAKO
FantasyAtako bir dilde ödenecek bedel anlamına gelir, başka bir dilde ise zıtlık demektir... *Hikaye tamamen anime izleyerek hayal ettiğim olaylar bu yüzden tiplemelerin hepsi favori karakterlerim. İçinde bir ton anime karması olay var. İyi okumalaaarr...