Bölüm 7

21 2 0
                                    

"Bizim ikili de sonunda teşrif edebildi."

"Favaro koridoru geçinceye kadar köri hava dalgası aştım. Yani kapa çene." Gerçekten de nefesini tutmaktan yanakları kıpkırmızı olmuştu Adira'nın.

"Cidden bu kimin fikriydi? Resmen," Nina, Karen'i susturmak için eliyle ağzını kapatmaya çalışsa da pek başarılı olduğu söylenemezdi, "köri kokusunu ağzımda hissedebiliyorum. Bunu-" Nina'nın ağzını iki eliyle kapatmasıyla, ve biraz da Mirai'nin yardımıyla, Karen susabilmişti.

"Biraz yoğun kokusu olabilir, beğenmezseniz bir şeyler sipariş edebiliriz. Sebzeli yumurtalı noodle da yapabilirim."

Eliyle kendini yelpazelemeye çalışan Adira'nın dikkati yeni konuğa kayıvermişti. Karen ise hala Nina ile boğuşuyordu. Kahverengimsi kızıla kayan dağınık saçları vardı. Sert hatlarının ve kısık gözleri Nina'nın aşırı çabalarına anlam getiriyordu. Kirli sakalı olmasını bakımsızlığına yordu. James'in tanıdığı ya da herhangi birinin abisi olabilirdi. Yine de odadaki herkesten büyük olduğu belliydi. Siması tanıdık geliyordu. İncelemesini yarıda kesip mırıldandı. "Körili noodle da yiyebiliriz. Uğraşmanıza gerek yok." Rahatsız hissetse de alışılmış ve koruyucu bir izlenim vermişti.

Karen ise o sırada Mirai'nin ağzına tıktığı domatesi yemekle meşguldü. Tadı kötü değildi elbet, zaten yemek de seçmezdi; yine de kim köri ve domatesi yan yana yerdi ki? Mirai de bunu sezmiş gibi Karen'in kulağına yaklaşıp fısıldadı, "Merak etme kötü gibi görünse de," yavaşça kulak memesini yalayıp devam etti, "hmm, çok tatlı."

Sesinin sonunda incelip yükselmesi ve Mirai'nin oyuncu tavrı Karen'i istemsizce kaşlarının çatılmasına ve tüylerinin diken diken olmasına neden olmuştu. Bundan rahatsız değildi, sadece genelde bunları yapan taraf o olurdu.Biraz garipsemişti ama belli etmedi onun yerine hafifçe sırıtıp kaşlarını kaldırdı. Tabii küçük oyuna kendini dahil edebilirdi, yine de yanındaki ruh hastasının egosunu tatmin etmek istemiyordu.
Şimdilik yeni misafirle ilgilenebilirdi. O da sofraya daha fazla baharat koyup James'in yanına oturmuştu. 

"Affedersin, kendimizi tanıtmadık. Ben Karen, bu kızıl da Adira. Nina ile zaten tanışmışsınızdır."

"O-"

"O da Rory, yani lakabı." James'in bir anda şirin sesiyle ortaya atılmasıyla herkes şaşırmıştı, yeni misafir hariç.

"Neden ki? Anlamı ne? Kim verdi?" Nina bir anda araya girip meraklı gözlerle bir James'e bir Rory'e bakıyordu. Adira'nın da ilgisini çekmişti.

"Ninacığım~ Bu herif genelde sıkıcı biçimde anlatır. O yüzden ben anlatayım. Kısaca kendisi öğretmen."

"Tanıştığıma memnum oldum." Rory sonunda konuştuğunda Adira bu hissin nereden geldiğini hatırladı. Öğretmen ya da doktor olmadığını biliyordu.

"Ama ben onun doktor olduğunu sanıyordum." 

"Demek o yüzden mi 'Sensei' diyordun?" Rory'nin gözlerini hafifçe büyütüp normal tonlamasız konuşmasıyla Adira bu hissin nereden geldiğini hatırladı. Öğretmen ya da doktor olmadığını biliyordu.

Nina, aynı merakla sordu. "Gideceğimiz okulda mı eğitim veriyorsun? Ne öğretmenisin? Çalıştığın okul nasıl bir yer? Kaçıncı sınıflara giriyorsun?"

"Oi oi!" James aniden Nina'yı susturdu, "Bu şehirde çalışmıyor-du. Ama artık sizin okula gelecek. Hatta Jojo'nun eski okulun da doldurma için bir hafta derse girmişti değil mi? O harika bir öğretmen."

Nina tamamen Rory'e bakıp konuşsa da her seferinde James'in yanıt vermesi Karen'i rahatsız etti ama çok umursamadı. Önünde beti benzi atmış Jojo'yu dürten bir adet James görmek çok daha eğlenceliydi.

ATAKOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin