Bir anda herkes kapıya dönmüştü. Nina, Adira ve Karen korkuyla bakıyordu diğerleri ise pek bir tepkili değildi. Giren kişiyi gördüklerinde büyük bir oh çektiler. Giren kişi peri değildi ama kim olduğunu bilmiyorlardı o yüzden hala endişeliydiler. Çocuk fazlasıyla yakışıklıydı. Kahverengi saçları ve açık kahve gözleriyle inanılmaz hoş bir havası vardı. Karen'in pek tercihi olmasada, Nina ve Adira çocuğa yicek gibi bakıyorlardı. Jojo gelen kişinin abisi olduğunu anladığı an yanında
bitmişti ama onu susturamadı. Çocuk Adira'ya bakarak "Bu kız kim? Beni hemen tanıştırın! Çifte intihar teklif edicem." Çocuğun dediği şeyle Karen büyük bir kahkaha attı, Nina ağzı açık gözleri faltaşı bir şekilde kala kaldı, Adira şokun etkisiyle kitlendi kaldı, Mirai onların bu haline gülerek Karen'e katıldı, Dylan Adira'nın suratını görür görmez yanına gidip tokatlayarak kendine getirmeye çalışıyodu. Tam o sırada Favaro söylediği şeyle herkesi kendine getirdi. "Eğer perilerden sadece Nina kaçıyor olsaydı siz bu kadar panik olmazdınız. Sanki sadece Nina'yı değil sizi de arıyolar gibi davranıyorsunuz. Bize artık gerçeği söylemeye ne dersiniz hanımefendi." Adira artık Favaro'nun işleri bu kadar irdelemesinden sıkılmıştı. Sadece bir kaç dakikadır tanıdığı hatta tanımadığı kişilere nasıl güvenecekti. İyi insanlara benziyorlardı ama arkadaşlarını ve kendini tehlikeye atmaktan korkuyordu.Adira düşüncelere dalmışken onu kendine getiren Dylan'ın yumuşak ve nazik sesiydi "Farkındayım bizi tanımıyorsunuz ve güvenmiyorsunuz fakat bu şehirden çıksanız bile eninde sonunda sizi yakalıyacaklar. Yüzlerinizi değiştiremediğiniz sürece kaçmanız zor.O yüzden yardım edebiliriz belki!"
"Periler yüzlerimizi bilmiyolar. Taktığımız maskelerle saklıyoruz genelde. Sadece yaydığımız enerjiyi hissediyorlar. Güçlerimizi açığa çıkarmadığımız sürece sorun olmuyor. Bugün Nina dikkatsizdi o yüzden yakalandık genelde de onun yüzünden yakalanıyoruz zaten. Ama haklısın bu şehirden kaçmamız zor şu anda tüm şehri çevrelemişlertir bile."Karen'in açıklaması Dylan'ı daha fazla soru sormaya teşvik etti. "Güçleriniz ne? Neden kaçıyorsunuz? Nerden geldiniz? Nasıl güçlerinizi saklıyorsunuz?..." Ve benzeri bi çok soruyu arka arkaya soruyodu. Karen'in beyni yanmış hatta nerdeyse fazla yüklemeden iflas etçek konuma gelmişti, Nina o sırada Jojo hakkında ki düşünceleriyle boğuşuyodu. Adira bir hışımla Dylan'ın önünde biterek ağzını kapadı. "Tüm soruları cevaplıcam ama ilk sen benimkilere cevap ver. Tamam mı?" Dylan ağzı kapalı olduğu için olumlu anlamda başını salladı. Adira elini çekerek ilk sorusunu sordu. "İlk olarak bu içeri alıcaklı gibi giren ve cins cins şeyler söyleyen kapıda dikilen değişik herif kim?"Mirai ve Jojo Adira'nın sorduğu soruya gülerek cevap verdi. Favaro kapıdan giren çocuğa "vasat herif" bakışlarını atıyordu o sırada. Dylan ise biraz kıkırdadı ve "Kapıdan giren senin değiminle değişik herif Jojo'nun abisi James. Bu stüdyonun sahibi ve tam bir mazoşist." Karen merakla "Mazoşist derken?"diye sordu. Jojo abisine cıkcıklayarak baktıktan sonra Karen'e dönerek "Bildiğin mazoşist işte. Her türlü intiharı denedi manyak. Ama bi türlü ölmüyo. Annemle yanlışlıkla kedi mi doğurdu diye düşünmüyo değiliz. İşte napalım bu Tanrıların cezası, ben Tanrıların lütfu." dedi egoist bir sesle cümlesini bitirerek. Karen anlamış bir şekilde kafasını sallayarak yorumsuz kalmayı tercih etti. Ne dese bilemedi. Şimdi yanlış bişi söyleyipte zaten intihara meğilli olan bu cinsi üstüne salamazdı. Neyse ki Adira sorularına devam etti. "İkincisi perilerin güçlerimizi hissediyo olmaları gerek. Hala nasıl bizi bulamadılar?" bu sefer cevap veren Favaro oldu."Bu stüdyo bu şehirde ki gençlerin saklanma alanı gibi bir yer. James abi binayı kısıtlayıcı taşlarla kapladı. Neredeyse her yerde taşlar var bu yüzden dışarda kim olursa olsun içerde ki gücü hissedemez. Nedeni ise soylular baskıdan kaçmak istedikleri zaman buraya gelebilsin diye." Adira cevaptan tatmin olmuş bir şekilde mırıldandı ve son sorusunu sordu. "Son olarak sizin güçleriniz tam olarak ne ve adlarınızı bir daha söyleyin. İlk söylediğinizde çok takmamıştım." Dylan Adira'nın sırıtarak söylediği son cümlesine göz devirdi."Ben Dylan, pembe saçlı kız Mirai, kabarık turuncu saçlı olan Favaro, benim gibi beyaz saçlı ama benden daha kısa olan Jojo. Güçlerimiz: Favaro, para avcısı soyundan. Hani şu burnuk gibi." Favaro göz devirdi. "Gerçekten öyle değilim tabii ki. Ama zengin olduğumu söylemeden edemeyeceğim."
Dylan devam etti. "Böyle durduğuna bakmayın aşırı güçlü ve gücünü paradan alıyor. Benim güçlerim ise biraz karmaşık. Hem ateş hem suyu kontrol edebiliyorum. Mirai ise magic elementinden."Mirai tatlı bir şekilde el salladı. "Hani şu spektrumun sonundaki mor kullanıcılardan. James de aynı şekilde."
Adira gözlerini kısarak "Pek açıklayıcı değilsiniz. En az bizim kadar garipsiniz." dedi. Karen de onu onayladı "Magic elementi pek bulunmaz." Güçlü olmalarına şaşırmıştı.
Nina onları pek umursamadan "Peki Jojo?"
Dylan üzgün bir ifade ile "Jojo'nun güçleri daha belli değil." Jojo kendisini açıklama gereği duydu ormanda olanları anlatmalıydı, "Aslında sabah Nina'yla karşılaşmadan önce topraktan fidan çıkarabildim."
James de dahil herkes şaşkınlıkla ona döndü. Dylan bağırarak "Ve şimdi mi söylüyorsun bunu!?"
"Ne yapayım her şey üst üste geldi." Jojo masumca kendini korurken James olayın şokundan çıktı ve "Senin adına sevindim Jojo. Annemize haber vermeliyim."
"Teşekkürler abi."
"Tebrikler Jojo"
"Ah bu çelimsizin toprak elementinden olduğunu kim bilebilirdi."
Mirai ve Favaro gülümseyerek Jojo'yu tebrik ederken James odadan çıktı ve Dylan pis pis sırıtarak Adira'ya döndü.. Kesin 19822929 tane soru sorcaktı. "Çok can alıcı bir soruyla başlıcam ama ondan önce bana yemin et. Yalan söylemeyeceğine yemin et." Adira ne kadar istemesede yemin etti ve Dylan'ın sorularını sormasını bekledi. Dylan konuşmaya başlarken James odaya girdi.
"Evet can alıcı sorum siz kimsiniz? Yani nesiniz, necisiniz ve nasıl berabersiniz?" Adira çekingen bir tavırla anlatmaya başladı.
"İlk olarak Nina'dan başlıyorum. Nina şu an nesli tükenmekte olan ejderha soyunun en genç üyesi. Ejderhalar bağımsız yani Tanrıçalara uymayan bir toplum olduğu için uzun zaman önce yok edilmesi emredildi. Kaçabilenler saklanarak ve nesillerini devam ettirmeye çalışarak yaşıyo. Nina ve ailesi 10 yıl önce saldırıya uğradı o yüzden dağıldılar. O zaman tanıştık. Genel olarak güçleri fiziksel üstünlüğe dayalı ama ağzından ateş çıkarabiliyor." anlattıklarını heycanla dinleyen grup bi anda Nina'ya döndü ve anlıyomuş gibi baktılar. Adira anlatmaya devam ederken hepsi tekrar ona döndü.
"Karen'e gelirsek başta normal bir hava kullanıcı gibi gözüküyor ama aslında Sessizliğin Kılıçına sahip. Havaya hükmeder. Normal bir insanı tek bir çizikle öldürür. Tırpanını kolundaki dövmede mühürlü bir şekilde saklar. Ah bide Karen yarı vampir. Ama 6 yıl önce kan içmeyi bıraktı. Nasıl tanıştığımıza gelirsek. Bu bir sır."
Adira vampir dediğinden beri Mirai dehşet, Jojo korku, Favaro ve James merak, Dylan 'vay anasını be' dermiş gibi bakıyolardı. Adira biraz soluklandı. Dylan Adira'ya döndüp devam et der gibi baktı. Adira derin bir nefes alıp devam etti.
"Bana gelirsek ben bir melezim." dediği an hepsi bir anda "NEE!!" dedi.-Melezler yasaklı varlıklardı. Genel olarak melezlerin olma ihtimali fazlasıyla düşüktü fakat bir ihtimal olursa yakalandıkları yerde öldürülürlerdi. Çünkü Tanrıça Iole'nin melezlere fazlasıyla ilgisi vardı ve melezlerin sonu getireceğini söylemişti. O kaybolduğu andan beri melezler öldürülür ve tehlike oluşturması engellenirdi.-
Adira fazla takmadan devam etti. "Asıl şaşırcağınız kısım bu değil. Ne melezi olduğum..."
✓✓✓✓✓✓✓✓
Öncelikle merhabalar.
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Kitabı beğendiyseniz yıldıza basar mısınızzzz??😊❤️
YAZAR EDİT-S
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATAKO
FantasyAtako bir dilde ödenecek bedel anlamına gelir, başka bir dilde ise zıtlık demektir... *Hikaye tamamen anime izleyerek hayal ettiğim olaylar bu yüzden tiplemelerin hepsi favori karakterlerim. İçinde bir ton anime karması olay var. İyi okumalaaarr...