Bedensel Yalnızlık

51 8 2
                                    

Yaptığım resimleri bir gün geç olsa da teslim etmemin ardından bir hafta geçmişti ve ben yeni resimlerimi de tamamlamak üzereydim.

Şu son bir hafta boyunca evden hiç çıkmamıştım. Sadece resimlerimle ilgileniyordum. Satanist kılıklı alt komşum birkaç kez kapımı çalmıştı ama her seferinde duymazdan geldim. Ne de olsa içmek için onun evine gittiğimde yaptığımız anlaşmaya uymayıp beni kandırmıştı. O günkü kötü ruh halimin sebebini anlatmam karşılığında o da bana başına gelenleri anlatacaktı sözde... Tek yaptığıysa sürekli lafı değiştirerek içkisini içmek, en sonunda da sızmak olmuştu.

Şu an onu düşünerek vakit harcamama bile değmezdi.

Şövale üzerinde, kurumakta olan resimlerime doğru ilerledim. Bakışlarım onların üzerlerinde dolaşıp inceleme yapıyordu. Tam o sırada birinin üzerinde sabitlendiler.

Bakışlarımın üzerinde takıldığı tablo, yanlarından kolları çıkmış olan gitarın kendini çalmasını resmediyordu.

Yani onun müziğinin resmini...

Satanist kılıklı alt komşum düşünmek istemedikçe zihnime sızmayı başarıyordu anlaşılan. Çünkü yine onun beni büyüleyen müziğini hayal etmeye başlamıştım.

O an ki görüntüsü zihnimde canlandı.

Kendi de dayanamıyordu sanki o büyüleyici notalara. Gitar çalarken bedenini kontrol edemeyişi bundan kaynaklanıyor olabilirdi. Oradan oraya savruluyor, bazen yere çöküyor, notların onu kontrol altına almasına izin veriyordu. Böylesine güçlü hisler hissettiren sanatının esiri olduğunu çok net görmüştüm.

Anlaşılan bende zihnimi kontrol altına almasına izin vermiştim müziğinin. Ortaya çıkan bu tablo düşüncemin kanıtıydı.

Neden bu kadar gizliyordu kendiyle ilgili olan şeyleri anlam veremiyordum. Benden çekiniyor gibi bir hali yoktu oysa. Benden çekiniyor olsaydı onunla uyumam için yalvarmazdı bir hafta önce.

Onu çözemiyordum.

Bu durum gerçekten canımı sıkıyordu.

İnsanları hep uzaktan izlememin geliştirdiği en iyi özelliğim onun karşısında yok olmuştu.

Bu özellik, onların nelere nasıl tepki verdiğini, hangi sözcükleri sevip hangilerinden nefret ettiğini ezbere bilmemi içinde barındırıyordu. İnsanların çoğu aynıydı zaten. Toplumun yönetimindeydiler. Bu yüzden öğrenmem pek zor olmamıştı. Ama onunla tanışınca kendimce mantığını çözdüğüm her şeyin birer birer işlevsiz hale gelmesini izlemeye başladım. Çünkü o da zaten benim gibi, her şeyin farkında olan biriydi.

Çözmüş olduğu insanlık bulmacasını hatasız kullanıp her seferinde kendi silahımı bana doğrultuyordu.

Garip olansa onun kurbanı olmuştum.

Derin bir nefes alıp resimlerin tamamen kuruyup kurumadıklarını kontrol ettim. Neyse ki götürülmeye hazırlardı. Onları üst üste koyup kolumun altına sıkıştırdım ve yere dökülen boyalara basmamaya dikkat ederek kapıya doğru ilerledim. Kapının yanındaki askılıktan anahtarımı alıp evden çıkmıştım.

Merdivenleri inerken satanistle karşılaşmamayı ümit ediyordum. Ümitlerim beni sevindirmişti çünkü satanist ortalarda yoktu. Onun yerine evinden çıkan, saçı başı dağılmış kızla karşılaştım. Kız bana ucubeymişim gibi bakıp saçını eliyle hafifçe düzeltti, düşen askısını omzuna çıkardı. Daha sonra topuklu ayakkabısıyla itici bir ses çıkararak aşağı inmeye başlamıştı. Kızda nereden olduğunu hatırlayamadığım bir tanıdıklık seziyordum. Biraz düşünsem de bulamamıştım neresi olduğunu. Düşünmeyi bırakıp hiçbir mimik sergilemeden bende peşinden inmeye başladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 10, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yalnız RuhlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin