•10• FİNAL

3.6K 250 181
                                    

Sinan gözünü kırpana kadar Osman bir hızla yataktan kalkmış, üstünü giyiniyordu.
"Hassiktir, benim yüzümden! Her şey benim yüzümden, geleceğini berbat ettim. Kalk, Sinan. Daha bir şeyler yapmak için geç değil, belki durumu kurtarabiliriz."

"Osman." dedi Sinan sakin bir sesle, Osman'ın çaresizliği yüzünden o da paniklemeye başlamıştı. Eli ayağa birbirine dolanmıştı resmen. Birden bire o var oldukları pembe bulut ellerinden kum gibi akıp gitmişti.

"Kahretsin, böyle olacağını asla tahmin etmezdim... Bu ne biçim tesadüf lan? Benim yüzümden." diye tekrar edip durduğunda Sinan sesini yükseltti. "Osman!"

Tüm gücünü kullanarak Osman'ı tekrar yatağa otturtu ve gözlerinin içine bakarak yerinde durması için yanaklarından tuttu. "Sakin ol."

Osman'ın yeşil gözlerini dolu dolu gördüğünde Sinan'ın içinden birşeyler koptu. Daha dün kavuştular oysa ki, hayat bazen gerçekten ansızın tam ortadan vuruyordu, bir gün mutlu edip on gün ağlatıyordu.

"Beni iyi dinle. Hiç birşey senin yüzünden değil, kendini suçlamayı bırak. Ben kendi irademle öptüm seni, sen beni zorlamadın. Tamam mı? Ne biçim laflar o öyle, geleceğini berbat ettim falan. Benim geleceğim zaten sensin, Osman. Hayatıma anlam katan da sensin. Sen yanımda olduğun sürece ben bu hayatın en mutlu insanıyım." Baş parmağını gözaltında gezdirdi Sinan, güzel kirpikleri yanağını ıslatırken o peşinden kurutuyordu eliyle.

Osman kollarını beline sarıp burnunu çekti. "Seni hak edecek ne yaptım?"

Düşünmeden cevap verdi Sinan. "Kendin oldun."

Dün gittikleri barın içinde liseden bir kaç kişi varmış, onları öpüşürken gördüklerinde fırsatı kaçırmayıp videolar ve resimler çekmişler. Okula da bugün herkese yaydıktan sonra neye ulaştıklarını düşünmüştü Sinan. Amaçları neydi? Gerçekten başkalarının hayatına karışmak, hayatlarını mahvetmek zevk mi veriyordu? Bir insan neden bu kadar nefret dolu olurdu ki? Sadece birbirlerini sevdikleri için suçlular mıydı? Sinan, Osman'ı sırf erkek diye sevdiği için suçlu muydu? Öyleyse, sonsuza kadar suçlu olmaya razıydı.

"Zaten okuyacağım yoktu benim, okuldan çıkışımızı alıp bu şehirden siktir olup gidelim, kaçalım uzaklara. Kimsenin bize karışayamayacağı bir yere. Özgür olacağımız bir yere."

Bu sözlerine karşı Osman eğdiği kafasını hızla kaldırdı. "Sen ciddi misin?"

"Daha önce hiç bu kadar ciddi olmamıştım."

O gün sadece bedenleri değil, ruhları da birlikte olmuştu.

Sinan, Osman'ın elini tuttuğunda tüm dünya bile onlara karşı olsa da herşeyin üstesinden gelebileceklerine tüm varlığınla inanıyordu.

🌰

2028, 10 sene sonra

Sinan bazen onca şehirin arasından neden Berlin'i seçtiklerini düşünüyor değildi. Ama sonra Osman'ın zamanında dişlerini göstererek "Berlin'de tatil yapmıştım, oraya gidelim" deyişini hatırlıyor, düşünceleri yok olup gidiyordu.

Şimdi balkonda Osman bir kitap okuyor, Sinan ise kafasını kucağına koymuş bir şekilde gökyüzünü seyrediyordu. Bazen hala 17 yaşındalarmış gibiydi, sanki zaman hiç ilerlemiyordu.

"Osman, dans edelim mi?"

Ani sorusunu hiç sorgulamadan kitabın kapağını kapatıp masanın üstüne koydu Osman ve telefonundan bir şarkı açarak ayağa kalktı.

benimle kayboldun | sinmanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin