BELONG TO HIM | JIKOOK |

9| intikam duygusu

Jungkook önümde biribirlerine sarılan ikiliyle şaşkınlığa uğramıştı. Jimin'in bahsetti kardeşi onun sınırlarına gelmişti. Hemde hiçbir sebep yoktu. Aklından "belki jimin'i almaya gelmiştir "diye düşündü. Ama bu kesinlikte olamazdı. Düşmandan bahsetmişti alfalarından bir tanesi. Aralarında ki bağı merak ediyordu sadece.

"Hyung. Özür dilemene gerek yok. Kendini suçlama. "Jimin başını olumlu anlamda salladı ve ondan ayrıldı.

"Benim burada olduğumu nerden öğrendin. Yoksa babamda mı biliyor? "Sesinde olan endişe ile konuştu jimin. O eve gitmek istemiyordu. Kardeşini fazlasıyla özlesede yapamazdı. Bir daha mutluluğu bırakmazdı.

"Burada olduğunu bilmiyordum. Sadece Jeonlar'ın lideri ile konuşmaya gelmiştim. "Yeonmin'in gözlerini arkada ki alfaya çevirdi.

"Arkada ki oturaklara oturalım o zaman. "Duyduğu sebep Jungkook 'u mutlu etmişti. Jimin burada kalmaya elbette devam edecekti.

Üç genç oturaklara oturdular. Iki alfa halinden memnundu. Iş birliği yapmak artık daha kolaydı.

Yeonmin abisinin boynunda gördüğü iz ile şaşkınlığını gizlemeye çalıştı. Birisiyle evlenmemek için evden kaçan abisi mühürlenmiş miydi?

"Hyung. Bana anlatman gereken bazı şeyler var sanırım. "Sesinde olan sakinlikle konuştu alfa. Abisini yargılayamaz, onun kararlarına saygısızlık yapamazdı.

"Ah yeonmin. Biz Jungkook ile mühürlendik. O iyi biri. Onu sevdiğim ve güvendiğim için onunla mühürlendim. Biliyorum sana haber veremedim. Her şey bir anda oldu. "Jimin tedirginlikle saçlarını karıştırıyor ve ellerini kullanarak açıklama yapıyordu. Tek isteği yeonmin'in onları kabul etmesiydi.

"Sana çok kırgınım hyung. Bana kendin hakkında haber vermeliydin. Sen ortalıkta yokken çok fazla söylenti vardı. Seni aramaya çıktığımda senin öldüğünü veya büyük bir zarar aldığını söylediler. Senin için çok endişelendim. Burada mutlu ve güvendesin. Senin adına çok mutlu oldum hyung. "Dedi yeonmin yüzünde yerini koruyan gülümseme ile. Abisi gittikten sonra yüzü bir kez olsun gülmemiş, intikam duygusu ile bütünleşmişti bedeni.

Ikilinin yüzünde gülümseme devam ediyordu. Konuşulacak çok fazla şey vardı belki ama yeonmin'in amacı bunları konuşmak değildi. Bunları sonrada konuşabilirdi. Asıl meseleye gelmek istiyordu ama abisinin burada olmaması gerekiyordu.

Jungkook, yeonmin'in yüzünde olan endişenin farkındaydı. Buraya onunla konuşmaya gelmişti. Yeonmin kaşları ile jimin'i gösterdiğin de anlamıştı. Jimin'in yanında konuşulmayacak konular vardı.

"Jimin. Meydana gitmek ister misin? Kardeşin ile konuştuktan sonra yanına geliriz. "Dedi Jungkook.

Jimin anlayışla kafasını sallamış ve ayağa kalmıştı. "Erken gelin. Yemek yemeniz lazım. "Diye söyledikten sonra meydana doğru ilerledi.

Jimin gittikten sonra Jungkook eski otoritesine geri döndü. Jimin yokken her zaman böyleydi. Soğuk ve baskınlığını belli ederdi.

Jungkook seni dinliyorum der gibi baktı. Yeonmin nereden başlaması gerektiğini kestiremiyordu şu an. Baştan anlatmaya karar verdi. Sonuçta o abisinin eşiydi ve ona aile meselerinden bahsede bilirdi.

Birkaç hafta önce :

Parklar'ın evi:

Yeonmin sinirle evine girmişti. Öğrendiği gerçekler sinirlerini alt üst etmiş ve soluğu evinde almıştı.

Sinirlendiği adam ise rahat koltuğunda içkisini yudumluyordu. Aptal gibi gülümsüyor ve etrafa küfürler ediyordu. Jimin için öldü diyorlardı. Bunun içindi tüm mutluluğu. Uğruna feda ettiği can güvenliği sayesinde jimin artık yoktu.
"Ah oğlum geldin demek. Bugün mükemmel birgün. Hadi bunu kutluyalım. "Adam elinde ki bardağı hava kaldırdı ve tek yudumda hepsini bitirdi.