1|giriş

13.7K 568 382
                                    

Gergin bir şekilde odada yürüyüşümü sürdürdüm. Saçlarımı geriye atarken derince bir nefes aldım. Aceleyle kurulan kurulda bu sefer benim çağrılmıyor oluşum geriyordu beni.

Ileri geri yürümemi sürdürürken, işe yaramayacağını bildiğim halde kısık sesimle kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum.

Alfa ve beta varislerin katıldığı bu toplantıda ben ve benim geleceğimdi esas konu. Bu kadar erken olacağını düşünmemiştim.

Dişlerim arasında hırpalanan dudağımı gelen kan tadıyla bıraktım. Kanı elimin tersiyle silip yatağa yavaş bir şekilde oturdum.

Kafamı ellerim arasına aldım. Düşünmek istemiyordum. Daha fazla saçma düşüncelerine uymak istemiyorum. Benim geleceğim onların elindeyken sadece kardeşimden küçük bir olumlu cevap bekliyordum.

Iyi bir eş olmak için yetiştirilmiştim. Her omega gibi. Ve beni onlardan farklı kılan nadir bulunan bir omega olmamdı.

Dominanttım. Normal omegaların aksine alfalara üstünlük kurabiliyordum. Onlar ile göz göze geldiğimde üstünlüğü elime alabiliyordum.

Bu özelliğimi 18 yaşımda öğrenmiştim. O zamandan beri geleceğim ve evliliğim hakkında konuşuluyordu. 3 yıl boyunca durmuştum. Ama geçen hafta gelen Jung ailesi ile tekrardan gündeme gelmişti evliliğim.

Düşüncelerimden beni çıkaran açılan kapı oldu.

"Yougmin? "

Yougmin araladığı kapıyı sakince kapattı ve derin bir nefes eşliğinde bana çevirdi bakışlarını.

"Hyung, ben özür dilerim. Her şey için, özür dilerim. "

Önümde çökmüş, dizlerime yapışmıştı. Bir anda önümde dizlerini büken yougmin, ağlamaktan konuşamıyordu.

Nefesimin sıkıştığını hissettim. Bunun başka bir açıklaması olamazdı. Öyle yoğun bir histi ki, boğazımda düğümlenen  bir şeyler vardı. Kalbim sıkışıyordu. Gözlerimden akan yaşları durdurmanın bir yolu yoktu.

"Ben, ben engel olamadım hyung, sana verdiğim sözü tutamadım. Yemin ederim denedim güzelim. Vazgeçirmek için çok uğraştım. "Kendi kendine mırıldanmaya devam ederken, kollarından tuttum ve bana sarılmasını sağladım.

Çok güçlü bir alfaydı yougmin. Benim yanımda her zaman duygusal ve korumacı oluyordu. Çocukluktan beri her daim yanımda olmuştu. Babamın benim için  yasakladığı her işi yapmamı sağlamıştı. Ona çok şey borçluydum.

"Üzülmeme gerek yok yougmin. Senin hiçbir suçun yok. "Derin bir nefes aldım ve konuşmaya devam ettim. "Peki ne zaman gelecekler. "

"Bu akşam. Babam uzatmanın bir anlamı yok dedi. "

Kalbime giren ani sancı ile ellerim boşluğa düştü. Bu kadar mı? Babamın gözünde olan değerim yok muydu.

Gözümden düşen yaş ile yere çömeldim. Önemli olan evlilik falan değildi. Bir hiç uğruna beni tanımadığım adamların eline verecekti. Bir hiç uğruna hayatımı tekrar mahvedecekti.

Ama bu sefer olmazdı. Bu sefer boyun eğmeyecektim. Zorlukla ayağa kalktım ve dolabımın önüne geldim.

Giyebilecegim bir kaç kıyafet seçtim ve dolabımın yanında olan çantama yerleştirdim.

"Hyung. Ne yaptığını sanıyorsun. "Yougmin sesinde olan endişe ile konuştu.

"Bunlara katlanmak zorunda değilim. Sende değilsin. Şehre gideceğim. Orada birkaç tanıdığım var onların yanına gidebilirim. "Bir yandan ona hitaben konuşurken bir yandanda kendi kendime mırıldandım.

BELONG TO HIM | JIKOOK |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin