BELONG TO HIM | JIKOOK |

14|taşınma (1)

.
.
.
5 ay sonra :
.
.
Jimin midesinde olan bulantıya inat uyumaya devam ediyordu. Acısı artarken Jungkook'a sokuldu ve derin nefesler almaya çalıştı.

Karnında ki sancı katlanamayacak bir hale geldiğinde hızla yataktan çıktı ve kendini küçük kulübeden dışarı çıkardı.

Yere çömeldi ve midesini boşalttı. Başı dönmeye başlarken bir elini kulübeye yasladı. Ağzını kolunun tersiyle sildi ve zorlukla ayağa kalktı.

Gecenin bir vakti olduğu için meydan boştu. Jimin'in sesini duyan bekçi alfalar endişe ile uzaktan ona bakıyordu. Jimin hiçbirşey olmamış gibi kulübeden içeriye girdi.

Jungkook'un açık kırmızı gözleri endişe ile ona bakarken eski yerini aldı.

"Bir sorun mu var?"ipeksi saçlarda oynarken mırıldandı Jungkook. Jimin'in bir anda yanından gittiğinin farkındaydı. Sadece onu rahatsız etmemek için içeriye girmesini beklemişti.

"Midem bulandığı için çıkmak zorunda kaldım. "Dedi Jimin. Bir sorun yoktu onun için. Büyük ihtimalle yediği birşey dokundu diye düşündü ve fazla ciddiye almadı.

Alfa, omeganın rahatlaması için feromon salgıladı. Jimin rahatlıkla alfasına sarıldı. Günün en sevdiği zamanıydı bu vakitler. Onunla birlikte olmak ve güvende hissetmek, bu duyguları çok seviyordu.
.
.
.
Omega sabah uyandığında hala midesi bulanıyordu. bazen baş dönmesi ona eşlik ediyordu. Zorlukla ayağa kalktığında kulübede Jungkook'u bulamamıştı.

Baş dönmesini hiçe sayarak hızla ayaklanması ile birlikte kendini yerde bulmuştu. Acı dolu bir inleme bırakırken kapının bir anda açılma sesini duymuştu.

"Hyung. Sen iyi misin? "Yeonmin telaşla abisinin yanına ilerledi. Uzun zaman sonra abisini böyle görmeyi planlamamıştı.

Omega kafasını olumsuz anlamda salladı ve tekrardan kusmaya başladı. Tahta zemin kusmukla kaplanmıştı artık.

Jimin gözlerinden yaşlar gelmesine engel olamadı. Oturur vaziyete geçti ve ağzının yanında ki kusmuğu sildi. Yeonmin abisini kucağına aldı ve onu yatağa taşıdı.

"Yeonjun'u çağırmamı ister misin? Yada Jungkook?"diye mırıldandı. Abisinin gözyaşlarını sildi ve göz göze gelmelerini sağladı.

"Yeonjun'u çağır ama Jungkook'a haber verme. Endişelenmesini istemiyorum. "Yeonmin abisini onayladı ve hızla kulübeden çıktı.

Jimin derin derin nefesler aldı ve kendisini rahatlatmaya çalıştı. Birkaç dakika sonra yeonjun ve yeonmin yanına gelmişti.

"Oh minnie. Sen iyi misin? Ne zamandır böylesin . "Beta arkadaşına yaklaştı ve ateşini ölçmek için elini alnına yasladı.

"Endişe edilecek bir durum yok. Az önce başım döndü ve yere düştüm. Neden olduğunu bilmiyorum. Bu bir haftadır devam ediyor. Bazen de kusuyorum. "Jimin endişelenmek istemiyordu. Basit bir baş dönmesi olarak anlatıyordu ama durum daha farklıydı.

"Elbette endişelenecek bir durum var. Kendine iyi bakmıyor musun? Yemeklerini kaçırmaman gerektiğini anlatmıştım. "Jimin kafasını masumca salladı ve arkadaşını onayladı.

"Yemeğe çalışıyorum ama hiç iştahım olmuyor. Zaten yediklerimi de birkaç saat sonra çıkarmak zorunda kalıyorum. "Dedi jimin. Kendini nedensiz bir şekilde suçlu hissediyordu.

Yeonjun ciddiyetle arkadaşını dinlerken kaşları şaşkınca havalandı. Bu belirtileri biliyordu. Bir beta olarak bu belirtileri yaşamayacaktı. Ama jimin bir omegaydı ve bu belirtiler onlar için olağandı.