yirmi iki

780 92 94
                                    

Dizinin başından beri hep Sherlock'u piyano çalarkende görmek istedim niye bilmiyorum. Bu bölümde o arzumun etkisi çok dkdkldld

Keyifli okumalar&dinlemeler!


Sherlock ertesi gün erkenden John'u karşısında bulunca şaşırmadı, okula gitmek yerine restorana gelmesi garip değildi çünkü 'Sherlock' un kim olduğunu kafaya takmıştı. Yinede bozuntuya vermemek için "Günaydın," diye başladı. "Henüz sipariş almaya başlamadık ama eğer istersen ilk sırada seninki olabilir."

"Aç değilim," dedi John. "Sadece sana bir şey sormalıyım, bulmam gereken birini. Duyduğuma göre onu tanıyormuşsun."

"Fazlaca kişi tanırım, beni tanımayanlardan oluşur çoğu." Sherlock bunun kulağa fazla aptalca gelmemesini umdu, ki büyük ihtimalle öyleydi. Gergin olduğunda çok nadiren saçma cümleler kurabiliyordu.

"Pekala, o zaman Sherlock Holmes'ü nerde bulabilirim söyle."

O ana kadar bir şeyler düşünmüş olması gerekirdi ama yapmamıştı. "Yabancı gelmiyor isim," dedi kendinden emin olmayan bir ses tonuyla. "Ama sanırım sorabileceğim biri var, Angelo. Bir mekanı var, gittin mi hiç?"

John hayır cevabını almaktan üzgün bir tavırla "Gitmedim," diye cevapladı. "Genelde hep aynı birkaç yere giderim."

"Bende öyle," Arkaya seslenip "Acil bir iş çıktı, 2 saate gelirim." dedi. Lanet olası -tıp öğrencisi olmakla hava atan- Anderson'dan başka yorum yapan olmadı, zaten Sherlock onu daima sessizde tuttuğu için sorun yoktu. John'a döndü:
"Hadi gidelim."

"Geçen gün için sağol," diyen Watson görünüşe göre hala birlikte sarılı yarım saat kadar oturdukları gerçeğini kabullenemişti. "Kötüydüm ve yardımcı olup iyi hissetmemi sağlamış olduğun için teşekkürler."

"Sözünü etmeye bile gerek yok," Sherlock elini 'bu ziyadesiyle önemsiz' dercesine salladı. "Peki şu sorduğun kişi kim?"

Tabi aynı zamanda hızlıca telefonunu alıp Angelo'ya mesaj attı. Adını William olarak bildiğini ve yanında biriyle gelip Sherlock'u sorduğunda afallamadan onun dahi bir kız olduğundan bahsetmesini tembihledi. Bu iş gittikçe dolaşık hale gelsede düzeltmesi için zaman lazımdı.

"Bana mesaj atan biri, aslında önemsemezdim ama karşıma çıkmamakta ısrar ediyor sanırım biraz inada bindi iş."

Sherlock sırıttı, Watson'ın farketmemesi için hemen yüz ifadesini sabitlemeye çalıştıysa da bu iş baştan sona trajikomikti.

"Onu bulacağız merak etme," dedi ve zaten mekana gelmişlerdi. Angelo'yla hızlı bir sohbet sonunda John daha da hayal kırıklığına uğramıştı çünkü tek öğrenebildiği dahi, esmer ve hoş bir kız olduğuydu.

Mekandan çıkacakları sırada (Sherlock nedensizce kapıyı John için tutuyordu) Angelo seslendi. "William, buraya kadar gelmişken piyano çalmadan gitmeyeceksin değil mi? Rahatsız olacağın kimsede yok etrafta."

Anında John sordu, "Piyano çalabiliyor musun?"

"Evet, daha çok keman çalsam da. Sadece etraf kalabalık olduğunda sevmiyorum, zihnimde çok gürültü oluyor."

sherlock is actually girl's name ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin