Evet yeni bir güne uyanmıştık belkide hayatımız da ki en güzel sabaha gözlerimizi açmıştık. Gece beraber uyuduk, sabah beraber kalktık.Önce kahvaltı sonrada derse girmiştik ders bitiminde saat 12 ye geliyor du ve okula giden çocukları izleme vaktiydi bunu her zaman yapıyorduk 12 de yurdun camın dan okula doğru giden ve annelerin elinden tutan çocuklara bakıyorduk ve içten içe neden onlar gibi değildik diye düşüyorduk.
Evet 12 yaşındaydım hayatın farkına ve tüm gerçekleri görmeye başlamıştım. Tek değildim mehmet ve ömer de vardı onlarla her şeyin üstesinden gelecek kadar güçlüyüz demiştim öyle düşünmüştüm.Hayatımız da bir şeyleri değiştirmek istedim ve yurttan kaçmayı düşündük dışarı da gezmeye insanları tanımaya hayatın nasıl gittiğini görmeye karar vermiştim. Bunu ömer ve mehmet ile konuştum bana destek olacaklardı ve aynı fikirdeydik.
12 yıl boyunca hayatımızın sonuna kadar yurda kalamayacağı mızın farkına varmıştık. Planlar yapmaya başladık ve yine kaçacaktık yurttan bunun kararını kıldık hep birlikte. Ve akşam olmasını dört gözle bekliyorduk. Akşam oldu yemekten sonra hazırlanmaya başladık bunu ikinci kez yapacaktık ve heyecanlıydım ve bunu onlara belli etmemek için zorlanıyordum çünkü onlara bu cesareti veren bendim. Bu sefer 1 de kaçmaya karar verdik önce yurdu baştan sona gezerek ortalığı kontrol ettik kimseler yoktu herkesler uyumuştu. Bahçeye doğru koştuk ağaca hızla tırmanmaya başladık ömer ve mehmet hızlı cana atladılar ben ise korkmuştum tereddüt ederek atladım.
Yürümeye başladık caddeye doğru kafelere barlar vardı herkes birlikte oturmuş konuşuyor müzik dinliyor el ele gezen adamlar kadınlar vardı ailesiyle arabada giden çocuklar her yerde sesler insanlar bir şeyler yapan bir şeyler satan para veren para kazanan insanları izledik. Şimdi ne yapacağız diye ömer sordu bana bende en zekimiz mehmet'e bakarak bana anlamsız gözlerle baktı ve bilmiyorum diyerek yürümeye başladım. Her şey bambaşkaydı bu hayat ise bizim yaşadığımız neydi acaba biz gece karanlıklar içinde kaybolurken insanlar aydınlanıyor eğleniyor geziyor du . Yurda saat 11 olunca kimseler olmazdı ama saat 2 olmuştu ve tüm insanlar nerde hepsi dışarıdaydı.
Ömer gözden kaybolmuştu ben ve mehmet korkmaya başlamıştık nerde bu diye ömer diye bağırmaya başladık o kadar çok ses vardı ki yanı başımdaki mehmeti duyamıyordum . mehmet biran düşünüp gel dedi ve koşmaya başladı anlamsızca peşinden gittim mehmet ileri de durdu ona yetişince bende durdum mehmet ömer orda diye gösterdi tam yanına giderken bir şey fark ettim ömer bir şeye bakıyordu ne olduğunu bilmiyordum ve ilk kez öyle bir şey görmüştüm. Bir çocuk geldi yanına o şeyleri gösterdi bir adam arkasından gelip 2 tane onlar dan aldı ve parasını verdi ve gitti. Ömer elini o şeylere uzattı adam ona bakarak kaç tane istiyorsun diye sordu ömer 3 tane adam parasını ver bakalım dedi ve ömer param yok dediğinde adam o zaman alamazsın hadi git diyerek gülümsedi başına dokundu. mehmet koştu ömer nerdesin hadi gidiyoruz dedi ömer gözü yaşlı şekilde kafasını önüne ğerek gitti bizde peşinden gittik ömer'e seni çok merak ettik bi daha ayrılma bizden kimse ne olursa olsun ayrılmıycak tamam mı diye kızdım mehmet bana ömer ağlıyor ve ona bağırma demişti.
Ömer'in neden ağladığını biliyordum ve ona o ne demiştim oda pamuk şeker demişti. Mehmet oradan ne bu diye sorunca Ömer ise bilmiyorum camdan gördüğünü ve onu satan adamın pamuk şekeri diye bağırdığını söyledi ve çocuklarına şeker alan anneler olduğunu söyleyerek birden sitem kar bir ses ile bizim annemiz ne zaman alıcak pamuk şeker herkesin annesi babası var bizim nerde diyerek yere otorup ağlamaya başladı mehmet de bana bakarak ömer' in yanına oturdu yolun tam ortasına. O kadar çaresizdim ki ikisi oturmuş hüngür hüngür ağlarken onlara izliyordum benim de canım yanıyor ve ömer'in dediği gibi bende merak ediyordum annemi babamı ama elden bir şey gelmiyordu ve ikisinin karşısına geçip bende ağlamaya başladım önce ömer'e sonra mehmet'e sarıldım ve ayağa kalkarak gittim.