on

380 87 2
                                    

Birbirimize bakışlar atarken hala onlara ne açıklama yapacağımı bilmiyordum. Josh uzun süredir bunu amaçlıyordu, ikimizi de bulmuşken kelepçeyi takıverdi diyemezdim ya. "Açıkla Forbes," dedi Bonnie soyadımı adımı kullanarak. Soyadımı adımı yalnızca ciddi bir şey olduğunda kullanırlardı. Sıçmıştım yani. Ben konuşamadan Klaus öne atılıp konuşmaya başladı.

"Günlerden Cuma'ydı. Her zamanki gibi bir şeyler içmek için bara gitmiştim. Barmenle konuşurken elini açarak bana gelen birini gördüm. Para istiyordu. Cebimde tam içeceğim şeyler kadar para olduğu için onu göndermeye çalıştım. Sonra bir baktım bacağıma yapışmış. Beni eve götür diye yalvarıyor. Evsiz herhalde diye düşündüm. Acıdım açıkçası. Meğer beni elde etmek için oynamış bu oyunu. Dün gece çok içince geçirmiş kelepçeyi. Aşık olmuş kendince. Tyler'a da anlatmış bana olan aşkını. Terk etmiş onu. Şimdi bu haldeyiz işte." Klaus'un anlattıkları bitince ağzım açık halde ona bakıyordum. Saniyeler içinde nasıl yazabilmişti onca şeyi?

"Şaka olduğunu söyle," dedi Katherine neredeyse bağıran bir tonda. Ben ise hâlâ tepki veremiyordum. Kal gelmişti sanki. İkna edici ses tonunu kullanması ile ben bile inanacak hale gelmiştim. Bu halimden hemen sıyrılmam gerektiğini düşünerek Klaus'un koluna sertçe vurup kahkaha atmaya başladım.

"Şaka elbette. Klaus çok şakacıdır. Zaten ona sit-com programı yapması için sponsor arıyoruz. Bulur bulmaz şakalarını tüm Amerika duyacak. Değil mi hayatım?"

"Evet, hayatım," dedi hayatım kelimesini bastırarak. Ağzında garip durmuştu. O ağızdan güzelim dışında iyi bir kelime çıkacağını sanmıyordum.

"Bol bol güleceğiz."

Hepsi aramızda olanlara bir anlam vermeye çalışıyordu. Ben de çalışıyordum. Planladığımdan daha kötü gidiyorduk ve bir an önce bu durumu toplamamız gerekiyordu.

"Biz sevgiliyiz," dedim Klaus'un eline tutunurken. Aklıma gelen en boktan ancak en çok kabul görecek düşünceyi sunmuştum.

"Josh'u biliyorsunuz Aiden'ın sevgilisi. İkimizi de davet etmişti uzun süre önce evlerine. Orada tanıştık. En başta arkadaştık. Uzun zamandır Tyler ile aramızda sorunlar vardı. Aramızda sevgi adına bir şey kalmamıştı. Klaus'a ise arkadaşlıktan başka duygular hissediyordum. Tyler'la ayrılma kararı aldığımız gece Klaus'a geldim. Onun da bana arkadaşlıktan başka duygular hissettiğini öğrendim. Ve işte buradayız."

Kafamı Klaus'un omzuna yaslamıştım. Bu açıklamadan sonra inandıklarını düşünüyordum. İçten içe Tyler'ı unuttuğumu düşünmeleri kötü hissettirsede gerçeği onlara söyleyemezdim.

"Peki o kelepçe ne?" Maddie bu mantıklı soruyu bize yönelttiğinde cevap vermek için doğrulacaktım ki Klaus yüzüm gözükmeyecek şekilde kafamı omzuna geri yasladı.

"Dün gece biraz hareketliydi. Anlarsınız ya."

Neden yüzümü sakladığını anlamıştım. Bu haldeyken utanıyor gibi gözüküyordum. Kızların gülüşmesinden numaramızın başarılı olduğunu fark etmiştim. Ucuz yırtmıştık.

"Anahtarı kaybetmişiz. O halde bir yerlere fırlatmış olmalıyım," dedim kafamı olduğu yerden ayırmadan. Sadece yüzüm birazcık gözükecek şekilde dönmüştüm. Böylece onları da görüyordum. Maddie gülerken neredeyse yere düşecekti.

Bonnie'nin telefonu çalınca Kai'nin aradığını ve yanına gitmesi gerektiğini söyleyerek evden ayrılmıştı. Maddie işe dönmesi gerektiğini söylemiş ve Bonnie gittikten on dakika sonra o da gitmişti.

Sadece Katherine kalmıştı. Kırmızı dudaklarını birbirine bastırdıktan sonra gözlerini bize dikti. Biraz huzursuz olmuştum. Katherine da huzursuz gözüküyordu.

you're mine | klarolineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin