"Ateş ne yapıyorsun"dedim alçak bir sesle.Beni kolumdan çekip mutfağın oraya götürdü ve konuşmaya başladı:
"Asıl sen ne yapıyorsun?"dedi sinirli bir şekilde.
"Ne yapıyor muşum?"
"Su ilişkimizi onlardan saklaman doğru mu sence?Çünkü doğru olsaydı not olaylarını da söylemezdik."
"Ateş...bunu söylemek benim için cesaret gerektiren birşey anlıyor musun?Hayatımda hiç böyle bir şey yaşamadım.Sence çok hızlı ilerlemiyor muyuz?"dedim kısık ve hüzünlü bir sesle.İçimde beni kurcalayıp bitiren soru haklı çıktı.Evet doğru hayatımda hiç ilişki yaşamadım.Yani kimseden hoşlanmadım ama şimdi Ateş'e aşık oldum.Ve bu çok hızlı gelişti.Bunu hissedebiliyorum.Ateş bir an benim yüzüme şok olmuş gibi bakıp konuşmaya başladı:
"Haklısın çok hızlı ilerliyoruz.Yavaşlamalıyız."demesiyle yanımdan çekip gitti.
"Ateş ben öyle bişey dem... şey...Ateş lütfen bekle"dememe rağmen beni dinlemedi ve Can'ın yanına geri döndü.Onunla ayrılmak falan istemiyordum ama bunlar normal ilişkide yapılabilecek şeyler değil. Tam kafamı döndüm gidicem. Mutfak tezgahınjn üzerinde bir kağıt gördüm. Mutfak çalışanlarına çaktırmadan kağıdı aldım ve bir odaya girdim. Kağıdı açtım ve okumaya başladım:
Dünyanın dönüş hızı çok hızlı
Aynı sizin gibi
Yavaşlık ezikler içindir
Herşey çok hızlı olacak
Hiçbir şey duymadan yok olacaksınız
Sanki bizi duyuyordu. Sanki yanınızdaydı. Aslında olabilir. Bu kişi bir ev çalışanı veya okuldan bir arkadaşımız olabilirdi. Evet ama bu notu şimdi Ateş'e göstermeyeceğim. Çünkü bana biraz kızgın ve yanına giderek sinirlerini daha da germek istemiyorum. Bulunduğum odadan çıkıp Ahsen' le kalıcağımız odaya gittim. Işığı yakmadan yatağa geçtim ve uyumaya başladım. Yarın okul vardı ve okula gitmek hiç içimden gelmiyordu. Gözümü kapattığım an sanki bir şey oldu. Annemi gördüm. Bağırıyordu. Benim onu kurtarmam için yalvarıyordu. Ağlıyordum. Annemi ilk defa rüyamda görüyordum. Ve bu çok gurur verici. Bir insanın annesini rüyasında görmesi çok gurur verici. Gözlerimi açmadan uykuma devam ettim, onu kaybetmek istemiyorum. Gözlerimi açtığımda sabah olduğunu ve Ahsen'in saçları dağılmış bir şekilde uyuduğunu gördüm. Hafifçe güldükten sonra kalkıp Ahsen'in yanağına küçük bir öpücük kondurup elimi yüzümü yıkamaya gittim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra ve giyindikten sonra Ateş'i gördüm. Can ve Ahsen hala uyuyorlardı o nedenle rahatça konuşabilirdik.
"Günaydın" dedim sevinçle. Yani mutlu olmaya çalışarak. Yüzüme baktıktan sonra kafasını sallayıp arkasını dönüp gitti. Bu saygısızlıktı resmen. Yani bana.
"Ateş sana bir şey diyorum neden ben yokmuşum gibi davranıyorsun!"
"Sanada günaydın Su" dedi bir an arkasını dönüp bana. Daha çok sinirlenip yanından hızlıca geçerek evden çıktım. Yolda bulduğum bir taksiye binip okula gittim ve dersin başlamasını bekledim. Sınıfta hocanın gelmesini beklerken sınıfa Ateş girdi ve bana yeşil gözleriyle sadece bir saniye bakıp gözlerini kaçırdı. Bunu neden yapıyordu anlamıyordum. Sıram da yalnız başıma otururken birden yanıma Berk geldi. Bana çok güzel bir gülümsemeyle bakıp yanıma oturdu. Tek o bana güzel bakıyordu.
"Demek adını değiştirmişsin" dedi sevinçle.
"Evet öyle oldu."
"Peki o zaman isminizi öğrenebilir miyim?"
"Merhaba ben Su zincirli." dedim bir an elimi uzatarak. Bana şaşırarak bakmaya başlamıştı bu sefer. Komikti.
"Su... peki Su bu akşam benimle yeme-" derken birden koluma başka bir el dokumduğu gibi beni başka bir sıraya geçirdi. Bu Ateş'di. Tabi beni kıskandı.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun ya?" diye ağırmamla herkesin yüzü bana dönmüştü. Çok utanmıştım. Çok.
"Bir daha Berk' le konuşmayacaksın. Bunu sana sevgilin olarak söylüyorum."demesiyle yüzümde bir şeyler değişmişti. Ama bunu ona gösteremezdim.
" Buna sen karar veremezsin bir kere"dedim kafamı dik tutarak.
"Su senin o şerefsizle konuşmanı istemiyorum anlıyor musun? Arkadaşım olsanda sevgilim olsanda onunla bakışmanı dahi istemiyorum. Anladın mı beni?"
"Artık arkadaşınım demek öyle mi? İyi güzel." deyip kollarımı göğüsümde birleştirip öğretmeni beklemeye başladım. İlk ders geometri idi ve bu dersi hiç sevmiyordum yani bana çok zor geliyordu. Ateş oflayarak önüne döndüğünde öğretmen sınıfa girmişti bile. Geometri kitabımı çıkartıp öğretmeni dinliyordum. Yani ben öyle sanıyordum. Çünkü kafam başka yerlerdeydi. Bu aralar çok düşünüyordum ve düşünmekten yoruluyordum. Hatta bazenleri o kadar çok düşünüyordum ki uyumak bile beni düzeltemiyordu. Ders zili çaldığında Ahsen kolumdan tuttuğu gibi beni sınıfın dışına çıkarttı ve kısık bir sesle konuşmaya başladı:
"Ne oluyor sana? Aramalarıma cevap vermiyorsun, beni duymuyorsun, Ateş'e bile tabır yapıyorsun. Yoksa şu notları gönderen kişi mi?" diye bemi sorguya çekmişti.
"Ahsen özür dilerim aramalarını görmemiştim ayrıca Ateş' e tavır falan yapmıyorum. Ama nedense başka not yok." diye yalan söylemiştim. Hiçbirinin son nottan haberi yoktu. Ateş' in bile. Okulda tenefüsler gerçekten uzundu o nedenle biraz dinlenecektim yani tenefüste birazcık kestirmenin zararı olmaz değil mi? Sıraya geçtiğimde Ateş hala yerinde yani yanımda oturuyordu. Çok hızlı gitmiştik ve bu bizim için kötü olacaktı. Bir başkası için değil.Sırada öylece otururken Ateş'in yanına sarı saçlı uzun boylu bir kız yaklaştı. Güzel bir kızdı ama ne istiyordu hele de Ateş' den? Küçük bir suskumluktan sonra konuşmaya başladı:
"Ateş merhaba, şey azıcık konuşabilir miyiz?" demişti kız. Ne saçmalıyordu bu ya? Gerizekalı.
"Tabii" Ne oha. Ateş yanımdan kalkıp öylece kızın yanına giderken kendimi çok kötü hissetmiştim. Yoksa bu kız Ateş'in eskiden yanında olan kız mıydı? Bilmiyordum. Ya da eski sevgilisi falan da olabilirdi. Ah Ateş'le alakalı hiçbir şey bilmiyorum. Bu da hızlı gittiğimizin bir göstergesi. Ateş ile kızı izliyordum derken ders zili çaldı. Ama Ateş bey ve yeni sevgilisi ne yaptılar, sınıfa girmediler ve okulda öylece yürümeye başladılar. Ateş herkesle takılacak bir tip değil ama bu kızla takılıyor işte. Sırada ki dersin fen olmasını önemsemeden sınıftan çıktım ve onları aramaya başladım. Ateş'le ayrılmamıştık bu nedenden dolayı onu herkesle heryere bırakamazdım. Okulun içinde öylece onları ararken bir el ağızıma geldi ve beni bir oda, tuvalet veya sınıfa çekti. Kimleydim neredeydim bilmiyordum. Ve çok korkuyordum. İşye bu da çok hızlı olmuştu.
'Merhaba canlarım. Nasılsınız? Dün benim doğum günümdü o nedenle dün bölüm yazamadım. Bu arada hayatımda ilk defa zoomdan arkadaşlarımla doğum günü kutladım kxjdldndldnkd. Artık hikayelerin sonuna eklediğim yazılar daha uzun olacak. Şunun haberini de vereyim instagram hesabımız Su_zincirli olarak değişti. Yani takip etmek isterseniz takip edebilirsiniz.
Asıl soru şu ama Su'yu kim kaçırdı veya bir odaya haberi olmadan soktu. Bence bu sefer notları gönderen kişi değil bu benden size spoiler olsun. Bu bölümde de Ateş'in yanına çağırdığı kıza çok sinir oldum resmen. Ama arada bir kıskançlık oyunu olabilir. Neyse ben size artık daha ipucu vermiyeyim yoksa şimdiden kitabı bitiririm sljdlsjdlsjsldj. Sizleri seviyorum, bölümleri hızlıca yazmaya çalışacağım. Görüşürüz.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Olana Kadar
RomanceSu ve Ateş birbirlerini bu kocaman dünyada bulup ilişkilerini ilerletmeye çalışıyorlar. Bunlar olurken bir de ortaya onlara not gönderen birisi çıkıyor. Bayıltmalar, kaçırılmalar ve en kötüsü öldürülmeler başlıyor. Su ve Ateş notları gönderen kişide...