"Günaydın,salağım"diyerek hızlıca Ateş'in üstüne atladım.Herkes uyuyordu ve saat epey erkendi.Dün gece hiç uyuyamamış öylece duvarı izlemiştim.Çünkü ben duvar izlemeye bayılırdım birde Ateş'i izlemeye bayılırdım.Üstüne atladığımda korkudan sıçradığını hissetmiştim. Sanki daha çok uyumak istiyordu. Eh tabii normal çünkü saat daha çok erken.
"Günaydın" dedi yorgun bir sesle. Yanına geçtiğimde gözleri hala kapalıydı ama gülüyordu. Onu umursamadan omuz silktim. Acaba neden böyle birşey yaptım çok merak ediyorum?
"Ateş hadi uyan"
"Tamam şimdi kalkıyorum"
"Oho Ateş efendi bizim daha seninle çok işimiz var. Ya hadi uyan. Zaten ev çok kasvetli korkuyorum" dediğimde kolları belimi sardı ve bedenimi bedenine yaklaştırdı. Nedense bana dokunduğunda nefesim kesiliyordu ya da ben nefesimi tutuyordum. Gözlerini açıp bana baktığında daha çok nefesim azalmıştı sanki. Hatta hiç nefesimin azalmasını umursamadan nefesimi tutmaya başladım. Çünkü ben bir salağım.
"Bu saate neden uyanıksın söyle bakalım?" dedi uykulu ve güzel sesiyle.
"Bilmem işte uyandım. Hem sen neden uyuyordun ki?"
"Saat beş olunca insanlar uyur. Sevgilileriinin üstüne atlamazlar."
"Oha saat beş mi? Of keşke uyusaymışım." Bana güzel gözleriyle baktı.
"Uyuyalım o zaman"
"Beraber mi?" diye sorduğumda içim kıpır kıpır olmuştu.
"Evet" Gözlerimi kapattım ve kendimi Ateş'in kollarında buldum. Sımsıcacıktılar. Gözlerim kapalı ve Ateş' in yanında idim. Daha başka ne istiyebilirdim ki? O benim herşeyimdi ve ben onun herşeyi olmak istiyordum. Onun olmak istiyordum. Ve onun benim olmasını istiyordum.
Saat kaçtı bilmiyordum ama uyandığımda yanımda Ateş yoktu. Odaya şöylece bir göz gezdirdikten sonra Ateş başka bir yerden odaya girdi. Girdi ama üstünde tişört yoktu ve gözlerimi kapatmak zorunda kalmıştım. Görebildiğim kadarıyla oha denecek bir vicudu vardı. Ve ben de salak gibi "Oha" demiştim. Çünkü ben salaktım. Ateş'in bir anlık dudaklarının kenarlarının yukarıya doğru kıvrıldığını gördüm.Sevimliydi ama sinir bozucu bir gülümsemeye sahipti.
"Meraklanma üstümü giydim"deyince gözlerimi açtım ve tatlı yüzüne baktım.Gülüyordu.Hala.
"Gülmesene"
"Gülmüyorum"Gülüyordu.
"Gülüyorsun"deyip hızlıca yataktan çıktım ve odadan çıkmak üzere birkaç adım attım.Saat büyük ihtimal geç olmuştu ama zaten bugün okula gitmeyecektim.Ahsen'in odasına baktığımda yoktu.Evi biraz gezdikten sonra herkesin gitmiş olduğunu anladım ve Ateş'in bulunduğu odaya girdim.
"Herkes nerede?"
"Erkenden hepsi okula gitti ama sen zaten okula gitmeyeceksin değil mi?"
"Bunu nereden biliyorsun?"dediğimde şaşırmıştım.
"Sabah beşte uyumayıp okul saatini beklerdin de ondan."Haklıydı.Yani büyük ihtimal öyle yapardım.
"Peki sen neden okula gitmedin?"
"Seni burada yalnız bırakamazdım."Omuz silktim.
"Yo ben burada yalnız kalabilirdim.Of neyse zaten okulun bitmesine şurada birkaç hafta kalmış.Gitsem ne olur gitmesem ne olur?"dediğimde evin içinde öylece geziniyordum.Küçük ve bir o kadar da sıcak olan evde gezinirken gözüme birşey çarptı.Bir zarf.Koltuğun üzerinde bir zarf duruyordu.İlk başta zarfı açmaya üşenmiştim ama sonra hızla zarfı yırtıp içinde ki mektubu okumaya başladım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Olana Kadar
RomanceSu ve Ateş birbirlerini bu kocaman dünyada bulup ilişkilerini ilerletmeye çalışıyorlar. Bunlar olurken bir de ortaya onlara not gönderen birisi çıkıyor. Bayıltmalar, kaçırılmalar ve en kötüsü öldürülmeler başlıyor. Su ve Ateş notları gönderen kişide...