Öfke sıradan bir duygudur.Ve kötüdür.Sinirlenmek,öfkelenmek,kızmak insanı ele geçirir ve bazenleri aklının hayalinin düşünemeyeceği şeyler yapar.Ruhsal olarak incinmek ölmekle aynı şeydir ama fiziksel olarak incinmek sadece kontrolünü kaybetmektir.Odaya girdiğimde ise Ateş ve Berk'in yerde ağızlarının kan içinde olduğunu görmüştüm.Odanın dışında derin hayallere kapıldığım için içeriden gelen sesleri duyamamıştım.Berk elinde tuttuğu cam bardağı tam Ateş'e fırlatacak iken gidip ona sarıldım.O bana kıyamazdı.Aslında Berk'i seviyordum yani o benim arkadaşım ve birisine zarar vermek isteyeceğinden çok emin değilim.Sadece biraz sevgiye ihtiyacı var o kadar.Berk'e sıkı sıkı sarılırken elinde ki bardağı yere bıraktı ve diğer eliyle sırtımı ovalamaya başladı.Ne kadar saçma bir hareketti bu.Kendimi Berk'den geri çekerek dudağının yarılmış olduğunu gördüm ve aniden konuşmaya başladım:
"Bunu o mu yaptı?"
"Tabi ki de Ateş efendi yaptı."demesiyle Ateş'in ayaklandığını ve bize doğru gelmeye başladığını hissettim.Ona bakmıyordum daha doğrusu bakamıyordum.Öfkenin yarattığı iğrenç suratı görmek istemiyordum.Fakat yapamadım yüzümü yavaşça Ateş'e döndürdüğümde suratının tamamen kan içinde olduğunu gördüm.Bunları yapacak kadar neler yaşamışlardı çok merak ediyordum.Ayağa kakıp konuşmaya başladım:
"Siz birbirinizden ne istiyorsunuz ya?"dememle Berk konuşmaya başladı:
"Onu sevgiline sor istersen"
"S*kerim belanı çocuk!"diyerek Berk'in üstüne yürümeye başladı Ateş.Hızlıca Ateş'in önüne geçip onu durdurmaya çalışsam da arkadan Berk geliyordu.O sırada içeriye Can girdi ve Berk'i bir köşeye çekti.
"Abi siz salak mısınız?"diye sordu Can yüzünü buruşturarak. Ateş'in elini tutup odadan dışarıya çıkardım onu ve başka boş bir odaya soktum.Onu odada olan hasta yatağına oturtarak konuşmaya başladım:
"Ateş sen iyi misin?"
"Beni buraya hal hatır sormak için getirdiysen işimiz var çocuk!"diyerek bana sert gözlerle bakmaya başladı.
"Ateş daha demin yaptığınız şey çok saçma bir şeydi.Sen her zaman böyle misin?"
"Anlamadım?"dedi soru sorar gibi.
"Yani sen çevrende ki insanlara zarar mı verirsin hep?"dememle bana bakmaya başladı.Ve bana boş gözlerle değil hüzünlü gözlerle bakıyordu.Gözleri konuşuyordu,anlatıyordu,ağlıyordu ama ben anlamıyordum.Ateş bana bakmasını bitirdikten sonra odadan çıktı ve gitti.Hiç peşinden gitme yetisinde bile bulunmadım.Sadece gözlerimi kapatıp oradan yok olmayı diledim çünkü ne yapmalıydım hiç bilmiyorum.Gözlerimi açtığımda karşımda durmuş Ahsen'e bakıyordum.O da çok üzülmüştü ama kesin başına birşey gelmişti.
"Kuşum sen iyi misin?"demesiyle sadece kafamı salladım. Aslında hiç iyi değildim yani iyi gözüksem de ruhum birşeyi takip ediyordu.
"Peki canım,eve gidelim mi artık?"
"Gidelim"dememle koluma girip tekrardan konuşmaya başladı:
"Ay biliyor musun Berk ile Ateş kavga etmişler."
"Yeni mi öğreniyorsun?"dememle kolumdan çıkıp bana suçluymuşum bakışları atıyordu.
"Yani sen bunu benden önce öğrendin ve gelip bana söylemedin,öyle mi?"
"Ahsen ben Ateş'i sakinleştirmeye çalışıyordum."
"Ama sakinleştiremedin değil mi?"demesiyle kafamı salladım.Zaten sakinleştirmiş olsaydım yanımda olurdu.Ahsen tekrardan koluma girip yürümeye başladı.Tabi bende ona eşlik ettim.Ahsen beni evime bıraktıktan sonra direk odama geçtim.Hızlıca bir duş aldıktan sonra Tumblr'a girmek üzere bilgisayarımı açtım.Sadece Ateş'in hesabına bakmak istiyordum.Onu takibe almayacaktım sadece hesabına bakacaktım.Hesabına girer girmez paylaştığı fotoğraflara bakmaya başladım.Ateş gerçekten çok yakışıklı bir çocuktu yani büyük ihtimal kızların gözdesiydi.Onu bir ünlüye benzetemezdim çünkü ünlüler ona benzemiyordu.Yazdığı sözler kadar bloğu da çok anlamlıydı.Ateş'in bloğunda gezmeye devam ederken önüme başka bir hesap çıktı ve istemsizce ona tıkladım.Hesabın profil resmi yoktu ama yazdığı sözler bana notları yazan kişiyi hatırlatıyordu.Yani onun sözlerine çok benziyordu.Karanlık çökecek,güneş geri dönmeyecek diyordu.Bu yazıları okuduktan sonra eski yıllarımdan birisiyle aramın bozuk olup olmadığını sorgulamaya başladım.Çünkü birisiyle aram açılsa belki bunları yapardı.Ama benim hiç arkadaşım olmamıştı yani sadece Ahsen'le arkadaştım.Bu kadar.Ya da Ateş eskiden birisiyle kötü birşey yaşamıştı.Karşı tarafta onun acısını çıkartıyordu.Bunlar tahminlerim ama Ateş'le konuşmam gerekiyordu.Hemen.Telefonumu alıp Ateş'i aramaya başladım.Açması için dua ederken birden telefon açıldı ve beklediğim sesin sahibi Ateş konuşmaya başladı:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Olana Kadar
RomansaSu ve Ateş birbirlerini bu kocaman dünyada bulup ilişkilerini ilerletmeye çalışıyorlar. Bunlar olurken bir de ortaya onlara not gönderen birisi çıkıyor. Bayıltmalar, kaçırılmalar ve en kötüsü öldürülmeler başlıyor. Su ve Ateş notları gönderen kişide...