İyilik Perisi

96 1 1
                                    

( On bir Sene önce)

"Anne,anne...anne neredesin?"Her kaybolduğumda sadece annesini yanında isteyen bir çocuktum.Ben Egesu, yeni adımla Su.Herkesin söyleyimiyle bir ana kuzusu ama annemin söyleyimiyle annesini çok seven bir kız.İyilik perilerine,meleklere,cücelere,peri tozlarına inanmamı sağlayan o kadındı.Benim perim.Her zaman kaybolurdum ama  en sonunda da beni bulurdu o peri.Çünkü onun peri tozu ve kanatları vardı.Ön yargılarla bu yaşıma kadar geldim.Hep kaybolan bir ana kuzusydum.

"Kızım,annecim ben geldim.Sakin ol,hadi bak iyilik perin geldi.Seni kanatlarımla buldum şimdide kanatlarımla evimize götüreceğim.Tamam mı kızım?"derdi annem her seferinde.İşte bizim anlaşmamız bu şekildeydi.

"Tamam peri kız ama çok korktum."

Her korktuğumda beni sakinleştirirdi.O yok olursa ya da ona bir şey olursa ne yapardım bilmiyordum.Büyük ihtimalle ben de yok olurdum.

(Günümüz)

Korkuyu iliklerine kadar hissetmek deyiminin gerçeğini yaşıyordum.Yalnızdım ve iyilik perim yoktu.Yalnızdım ve beni ısıtacak Ateş'im yanımda değildi.Çok fazla çırpınmıştım belki çığlık da atmıştım ama kimse beni duymamıştı,kimse beni görmemişti.Başıma daha neler gelecekti bilmiyordum ama çok korkuyordum.Beni içeriye alırken ağızımı kapattığı mendil beni uyutmuştu.Gözlerimi açtığımdaysa bir hastane odasındaydım.Kolumda bir serum başımda bekleyen iki tane siyah takım elbiseli adamlar vardı.Gözlerim açıktı ama hiç birşeyi göremeyecek kafar bulanık görüyordum.Ve gözlerim çok acıyordu.Kapı açılma sesiyle odaya bir kaç tane daha adam girdi ve bir tanesi konuşmaya başladı:

"Merhaba Su"diye konuşmaya başladı.Tiksindiren bir sesle bende onlara cevap verdim:

"Ne istiyorsunuz benden?"

"Minik bir iyilik"dedi ve bana yaklaştı.Fakat hala yüzünü tam göremiyordum.

"Ölsem yapmam!"

"Bu küçük iyiliği yapmazsan zaten sana zarar vermiyeceğiz.Arkadaşlarına,sevgiline,babana aklından geçmeyecek zararlar vereceğiz."demişti.Arkadaşlarım,sevgilim,babam onlar benim yaşam kaynağımdı.Onlara bir şey olursa ben mahvolurdum.

"Hatırlıyor musun ilk okuldayken seninle dalga geçen,seni her yerde rezil eden çocuğu merdivenlerden itmiştin sonra da kolu kırılmıştı hani?Ben o çocuğun babasıyım.Senden istediğim şey o çocuğu bulman ve bana getirmen.Bunu için bir ayın var.Bir ay içinde o çocuk bulunup bana getirilmezse kaybolursun.O çocuk gibi."deyip odadan hızlı adımlarla çıkmıştı.İlk okuldayken böyle bir olay yaşadığımı biliyordum fakat çocuğu hatırlamıyordum.Kimdi o çocuk?Aklımda ki herşey silinip gitmişti sanki.Kafamı yastığa geri koyduğumda ise aynı adam tekrardan odaya girmişti ve bu sefer sert bir sesle konuşmaya başlamıştı:

"Eğer ki bunları başkasına anlatırsan kaybolacağını bil.Şimdi uyu,gözlerini açtığında odanda olacaksın."Ona güvenmiyordum fakat dediğini yapmıştım.Çıkmaz bir sokağa girmiştim etrafıma üç duvar daha eklemişlerdi.Ve şimdi dört duvar arasından kaçmaya çalışıyordum.Tek boşluk gökyüzüydü onu da kapatırlarsa ben kaybolurum,içimde.











'Merhaba canlarım.Kısa bir bölümle karşınızdayım.Biliyorum hep uzun bölümler yazıyorum ve siz de okurken yoruluyorsunuz.Şimdide biraz kısa bir bölüm yazmak istedim.Her neyse ndjkffhnıudhncfp.Bir kaç gün yazamamıştım çünkü derslerim çok yoğundu.Ama önümüzde ki günlerde bunu telafi edeceğim.



Bu bölümde Su'nun başına gelecekler beni çok korkutuyor çünkü bölümde bahsedildiği çocuk hiç beklemediğiniz birisi çıkacak.Neyse ben size hiç spoiler vermiyeyim sonra buraya kitabı yazıyorum.cdkjdslchudhfıuwehf.Sizleri seviyorum,öptüm bye bye.'

Gece Olana KadarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin